Kültür-Sanat

Ensestle yüzleştiren filmler Uçan Süpürge'de

Ensest uluslararası sözleşmelerle korunan temel insan haklarına yapılan en korkunç saldırılardan biri

12 Nisan 2012 01:22

Geçen yıl yönetmen İlksen Başarır’ın Atlıkarınca filmiyle ailede cinsel tacizi gündeme taşıyan Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali bu yıl da üç filmle bu ev içi trajediyi evin dışına çıkarıp tartışmaya açıyor.

Toplumun tabu kozasında hassasiyetle korunagelen enseste –daha doğru bir tanımlamayla ‘aile içi cinsel taciz ve tecavüze’- çomak sokan filmler son yıllarda birbiri ardı sıra seyirciyle buluşmaya başladı. Filmler gerçeklerin örtüsünü kaldırmaya yetecek güçte öykülere yer veriyor. Böylece sırlar deşifre oluyor. Sinemanın toplumsal sorunlara farkındalık kazandırma gücünü bilen Uçan Süpürge, bu yıl da festivalde cinsiyet eşitsizliğinin bir sonucu olarak ihmal, istismar ve şiddete çarpıcı örnekler üzerinden bakıyor.

 
10-17 Mayıs tarihleri arasında Ankara’da yapılacak olan 15. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin 8 filmden oluşan “Olay Yeri: Aile” başlıklı bölümünde ensest konulu üç film öne çıkıyor.
 
Filmlerden ilki “Yuva” adlı belgesel. Bir gazete haberinden yola çıkarak çekilen film, çok yakınlarının taciz ve tecavüzüne maruz kalmış kadın ve erkeklerin yaşadıklarına tanıklık niteliğinde.
 
Yakın zamana dek kapsamlı araştırmalara bile giremeyen ensest, varlığını kutsalla tümleyen ‘aile’ birliğinde en saklı bırakılan istismar biçimi. Verilere göre ensest saldırganlarının yarıdan fazlasının öz baba olması sorunun vehametini ortaya koymakla kalmıyor, istismarcıları en yakınımızda aramak gerektiğini de fısıldıyor. Araştırmalar, kanserden ve trafik kazasından ölen kadın sayısının aile için cinsel istismar ve tecavüz mağduru kadınlardan daha az olduğunu gösteriyor.
 
Çocuk gelinler, ev içi şiddet gibi cinsiyet temelli birçok sorunda olduğu gibi, aile Festivalde gösterilecek bir diğer film de İngiltere yapımı kısa film “Bir Bebeğin Yaşamı”. Görünüşte prenses gibi yaşayan, çekirdek ailenin 9 yaşındaki kızının trajedisini birkaç dakikaya sığdıran yönetmen, aile içi suçların yalnızca yoksul ve yoksun ailelerde yaşanmadığına, her kesimin meselesi olabileceğine dikkat çekiyor.
 
Mutlu aile tablosunun ardındaki gerçekleri ortaya çıkaran, hep kutsallığıyla aklımıza kazınan aileyi sorgulayan filmler bunlarla sınırlı değil. Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali’nde çok etkileyici bir belgesel daha var: “Limonlu Kahve”. Seks işçiliği yapmış beş kadının yaşamından kesitlere yer veren film, kadınların çocukluklarında aile içinde maruz kaldıkları taciz ve tecavüzü travmatik bir arkaplan olarak ele alıyor. Filme adını veren limonlu kahvenin ne anlama geldiğini ise kadınlardan biri fısıldıyor.
 
 
“Olay Yeri: Aile” başlıklı bölümünde ayrıca çocuk gelinlerin yaşadıkları hak ihlallerine odaklanan ve gerçek öykülerle bu küresel soruna dikkat çeken film gösterilecek.
 
Festivalle ilgili ayrıntılı bilgi ve iletişim için: festival.ucansupurge.org