Politika

Enerji Bakanı Albayrak: Cengiz İnşaat’ın uçağının nereye indiğini takip etmiyoruz

"Ben açıkçası ne zaman, nereye gitmiş, kiminle uçağa binmiş, onunla ilgili şahsen bir bilgi veremeyeceğim”

04 Haziran 2016 00:39

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Teklifi görüşmelerinde HDP Adıyaman Milletvekili Behçet Yıldırım’ın, Adıyaman Havaalanına inen Cengiz Holding'e ait bir uçakla ilgili sorusuna, "Cengiz İnşaatın uçağı oraya inmiş. Vallahi, Cengiz İnşaatı biz takip etmiyoruz. Ben açıkçası ne zaman, nereye gitmiş, kiminle uçağa binmiş, onunla ilgili şahsen bir bilgi veremeyeceğim” yanıtı verdi.  Bakan, CHP’lilerin Akkuyu Nükleer Santralinin yüzde 49 hissesinin Cengiz İnşaat’a satılacağı sorusuna da kendilerine resmi olarak gelen bir şey olmadığı yanıtı verdi.

TBMM Genel Kurulu’nda birinci bölüm görüşmeleri devam eden Elektrik Piyasası düzenlemesi görüşmelerinde Cengiz İnşaat soruları bakan Albayrak’ı yordu. HDP’li Behçet Yıldırım, “Geçen ay Adıyaman Havalimanında özel bir uçak vardı, sordum, Cengiz Holding'e ait olduğu söylendi. Niçin geldiğini sordum, hiçbir cevap alamadım. Acaba TOKİ için mi geldi, yer altı madenleri için mi geldi, yoksa Adıyaman'a mülteciler için konteynır kenti yapmak için mi geldi bunu Bakanın ağzından birebir öğrenmek istiyorum” dedi. Yıldırım’ın ardından  CHP Grubundan sorular geldi. Mersin milletvekili Aytuğ  Atıcı “Akkuyu Nükleer Santraliyle ilgili hisselerin yüzde 49'unun Cengiz İnşaata satılacağı doğru mudur Ruslar tarafından? Eğer bu doğruysa bunun nelere mal olacağını hesaplayabildiniz mi?: Eğer Mersin halkı otuz beş yıldır Mersin'de bir nükleer santral yapılmasına karşı çıkmamış olsaydı ve şu anda nükleer santral çalışıyor olsaydı Rusya'yla yaşadığımız bu gerginlik nedeniyle Mersin'in bağrındaki bu atom bombasının rolü ne olacaktı? Çünkü bu nükleer santrali işletme yetkisinin sadece Ruslarda olduğunu anlaşmaya siz koymuşsunuz ve bizim oraya girme ihtimalimizin olmadığını bizler de biliyoruz” diye sordu.

 Bakan Albayrak’ın tutanaklar yansıyan konuşması verdiği yanıtlar şöyle:

"Nükleer noktasına gelelim. Bir soru vardı, "Elektrik kesintisi olduğu için, elektrik sisteminde yaşanan problemden dolayı soğutma sistemi bozuldu ve onun için bu nükleer kaza oldu Fukuşima'da." diye bir soru geldi. Burada teknik, ince bir detayı anlatmakta fayda var. Kesinlikle bundan dolayı değil. Malum, tsunamiden kaynaklı büyük, dev dalgaların 100 metreden daha büyük soğutma kulelerinin üzerini bile aşarak tüm bu santralin içine girmesiyle birlikte tüm elektrik sistemi "down" oldu ve bundan dolayı sistem devreye giremediği için Fukuşima'daki kaza teknik olmayan doğal afet sebebiyle gerçekleşti ve cereyan etti. Doğal afet her zaman var. İki gün önceki toplantıda söylediğim gibi, programda söylediğim gibi, birçok ortamda da söylediğim gibi, dünyada 442 tane nükleer santral var. İşte, radyasyon oranından bahsediyoruz, tüm bu radyasyona dayalı olarak insanların etkilenmesinden bahsediyoruz. Dünyada tıp merkezleri, sağlık örgütleri bunlarla ilgili birçok çalışma yapıyorlar ama biz bilimsel olarak birçok ülkede yer alan bu nükleer santrallerin bireysel ve çevresel etkileriyle alakalı olarak çok ciddi yayınları takip ediyoruz. Ha, bu çerçevede resmî olarak baktığımızda birçok rasyolar var. Geçen de bahsettim, günde 1 paket tüketen birinin yılda aldığı radyasyon yaklaşık neredeyse 11 katı; bir bilgisayarlı tomografi, MR çektirdiğinizde onlarca katı, bir nükleer santralin etrafında yaşayan bir insanın etkilendiği radyasyon miktarına göre. Dolayısıyla radyasyon özelinde de doğal afet noktasında da enerjinin çeşitlendirilebilirliği, enerjinin dünyadaki benzer örnekleriyle gelişmiş ülkelerde ne şekilde kullanıldığıyla ilgili en son teknikleri, mevzuatları, teknolojileri takip etmekle mükellefiz, yükümlüyüz. Onun içindir ki işte, bahsediyoruz, birinci nükleer santral, üç artı nesil dediğimiz dünyadaki en son gelişmiş, Rusya'yla ilişki.

"İkinci; Japonya'yla birlikte yürüttüğümüz, yine üç artı nesil dediğimiz, güvenlik noktasında uçak çarpmasına karşı, depreme dayalı, 9,5-10'a dayalı sismik deprem etkisiyle birlikte zedelenmesine dayalı birçok etkiyi beraberinde, savunma anlamında, güvenlik anlamında ihtiva etmesi açısından tüm bu altyapıyı, müzakereleri bağımsız otoritemiz TAEK'le birlikte yürütüyoruz.

"Onun dışında başka bir soru daha geldi; Akkuyu Nükleer Santrali, Cengiz İnşaat veya "Cengiz İnşaatın uçağı oraya inmiş." Vallahi, Cengiz İnşaatı biz takip etmiyoruz.

BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - O sizi takip ediyor.

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI BERAT ALBAYRAK (İstanbul) - Ben açıkçası ne zaman, nereye gitmiş, kiminle uçağa binmiş, onunla ilgili şahsen bir bilgi veremeyeceğim. Veya "Akkuyu Santrali'yle ilgili böyle bir gelişme var mı?" Resmî olarak bize gelmiş bir şey yok. Nitekim Rusya'yla yaşadığımız bu gerginlik noktasında 24 Kasımdan bugüne kadar olan gelişmelerle ilgili medyada birçok şey yazılıyor, çiziliyor, bununla ilgili birçok şey söyleniyor, işte, doğal gazla alakalı olsun, yatırımlarla ilgili olsun falan. Ama devlet üslubu gereği, devlet ciddiyeti gereği biz her çıkana, her söylenene değil resmî makamlarla iletişimimiz ve diyaloğumuzu resmî prosedür ve çerçeve içerisinde yürütmeye devam ediyoruz.

Dolayısıyla Mersin özelinde veya Sinop özelinde nükleer santrallerle alakalı çok ince ve detaylı, güvenlik başta olmak üzere, insan sağlığı ve bölge güvenliği başta olmak üzere tüm dünyada uygulanan güvenlik prosedürlerinin hepsinden daha fazla güvenlik tedbirleriyle bu süreci yürütüyoruz. Vatandaşlarımız müsterih olsun. Siz vekillerimiz, sizlerin de haklı kaygılarla sorularınız muhakkak bu çerçevede yürüyordur; Mersin vekillerimiz de hakeza öyle, bu şekilde yürüyordur.

Onun dışında, Mahmut Tanal Bey KDV noktasında sordu. Bu, tabi Maliyeyle ilgili bir konu ama bununla ilgili kurumlarımızın bütçesine dayalı KDV indirimleri hususu Bakanlığımız ötesinde, tüm Bakanlar Kurulu ve Hükûmetimizin ana bütçesi özelinde, tabii ki bütçemiz fazla verdiği noktada; gelirlerimizin, ekonomimizin büyüdüğü; katma değerli birçok bağımsız özel sektöre dayalı, ekonominin büyümesine dayalı, gelirlerin artmasına dayalı; tabii ki vergilerimizi birçok alanda düşürmek hedeflerimizin başında, bu çerçevede bakmak lazım.

Erzurum kömür mevzusu geçti. Sadece Erzurum'a dayalı değil, kömür hususu, bahsettiğimiz gibi, Bakanlığa geldiğim günden beri, Hükûmetimizin ve iktidarımızın bugüne kadar uyguladığı politikalarda yerli enerji, yerli kaynaklar noktasında…

Dolayısıyla, iktidarımızın ve Hükûmetimizin ana politikalarından biri olacağı için, sadece Erzurum değil; Eskişehir, Konya, Afyon, Trakya, Afşin, Çayırhan, Soma, Türkiye'nin birçok yerindeki doğal kömür rezervlerimizi ve kaynaklarımızı maksimum kullanmak için bu dönemde buna daha fazla eğileceğiz