Asgardia… Adını İskandinav mitolojisinde tanrı Odin'in hüküm sürdüğü Asgard'dan alıyor. "İlk uzay ülkesi" iddiasıyla ortaya çıktıklarında kısa sürede dünya basınının da ilgisini çekti. Kurucusu bilim insanı ve iş adamı Dr. İgor Aşurbeyli, 2016 yılında Paris'te düzenlenen bir konferansla Asgardia'yı kamuoyuna tanıttığında, bu uzay ülkesini "yeryüzündeki diğer ülkelerin kısıtlamalarından tamamen bağımsız, özgür bir ortam" olarak nitelendirmişti. Kendi yasalarına göre yaşamayı hedefleyen Asgardia, meteor, uzay çöpü ve diğer tehditlere karşı yeryüzünü korumayı amaçlıyor. İnsanların Dünya yörüngesinde kurulacak devasa bir uzay gemisini andıran bir uyduda konaklayıp çalışması da uzun vadeli hedefler arasında.
Geçen süre içerisinde internet üzerinden yapılan başvurularla Asgardia "vatandaşlarının" sayısı 295 bini geçti. Devlet statüsü alabilmek amacıyla Birleşmiş Milletler'e başvuru için dile getirilen 100 bin sayısı da hızla aşılmış oldu. Ve en çok başvuru Türkiye'den geldi. 226 ülkeden gelen başvurular arasında Türkler açık ara ilk sırada yer alıyor ve bu sayı hızla artıyor. Türk "Asgardia vatandaşlarının" sayısı 43 bine yaklaştı. Türkleri, 39 bin 716 kişi ile Çinli ve 34 bin 433 ile ABD'liler izliyor. Bunun ardından gelen Endonezya, Brezilya, İtalya, İngiltere, Meksika, Hindistan ve İspanya ilk 10'da yer alan diğer ülkeler.
Asgardia NGO CEO'su Lena De Winne, DW Türkçe'ye, başvuru istatistiklerinin araştırılmaya değer veriler olduğunu söyledi. De Winne, "Pek çok varsayım var. Uzun süre, Çin en çok başvuru yapan ülkeydi. Sonra Türkiye, Çin'i geçti. Bir hayli veri var ama hiç kimse düzgün bir araştırma yapmadı. Bu verilerin nasıl ortaya çıktığını değerlendirecek araştırmacılar, bilim insanları ya da doktora öğrencilerinin bizimle işbirliği yapmasını umuyoruz" dedi.
Türkler "mangalı alıp" gidiyor
Asgardia'nın resmi Facebook sayfasındaki paylaşımlarda, Türk "Asgardia vatandaşlarının" yaptığı yorumlar da uzaya gitmeye ne kadar hazır ve hevesli olduklarını gösteriyor. Bazıları "Mangalı al gidiyoruz" yazarken, pek çok kullanıcı ise yapılan Asgardia liderlik pozisyonluğu yani "elçilik" seçimlerine ilişkin duyurularda "Asgardia başkanı olma" isteğini dile getiriyor. Bir kullanıcı bu talebini "Evet arkadaşlar. Başkanlığa adaylığımı koyuyorum. Barış için, insanlık için, sevgi dolu bir Asgardia için, oylarınıza talibim arkadaşlar" sözüyle dile getirmiş. Çoğu ise duyuruları yakından takip edip zaman zaman tavsiyelerde bulunuyor.
Öte yandan Asgardia sitesi altında Türkçe bir forum sayfası da açılmış. Burada Türk "Asgardialılar", fikir alışverişinde bulunuyor. İşte bazı yorumlar:
"Hayaldi gerçek oldu sözünün ilk gerçekliğini yaşayabilecek miyiz bakalım", "Öğretmen arkadaşlar gelin burada Asgardia eğitim sistemine ne gibi faydalarımız olabilir onları tartışalım", "Gidebilsek keşke patates filan da olursa yeter ama yoğurt şart ben yoğurtsuz duramam o yüzden yanımda inek de getirmek istiyorum".
Peki, böyle bir uzay ülkesi kurma fikri nasıl ortaya çıktı? De Winne, bu soruya, "Dr. Aşurbeyli'nin insanoğlunun Dünya sınırlarını aşacak bir şeye ve insanlığın hayatta kalması için bir itici güce ihtiyaç duyduğu vizyonuyla başladı" şeklinde yanıt verdi.
İnsanlığın hayatta kalmasını sağlamak
De Winne, Asgardia'nın uzun vadeli hedefini şu şekilde açıkladı: "Uzun vadede, insanlığın hayatta kalmasına yardımcı olmak. Çünkü 100 sene önce uzay biliminin kurucularından Konstantin Tsiolkovsky'nin, 'insan ırkının sonsuza dek Dünya'da kalmayacağını, atmosferi geçip Güneş'in etrafındaki tüm gezegenleri fethetmesi' gerektiğini söylediğini biliyoruz. Günümüzün muhteşem düşünürlerinden Stephan Hawking de bir keresinde, 'bir gezegene bağımlı türlerin yok olmaya mahkûm olduğunu' belirtmişti. Şu anda dünya sınırlarını aşma çağında yaşıyoruz. Uzun vadeli hedeflerden biri, insanlığı Dünya sınırlarının dışına yerleştirmek:"
Orta vadeli hedefin ise Dünya'yı uzaydan gelen tehditlerden korumak olduğunu kaydeden De Winne, bunların meteor ve asteroid gibi doğal tehditler ya da şu anda yörüngede bulunan uzay çöpü gibi insan yapımı tehditler olduğunu belirtti.
"Asgardia Nuh'un Gemisi olacak"
Asgardia, bir "uzay ülkesi" olarak nitelendirilse de insanların hemen kısa vadede yörüngeye yerleşip uzayda yaşayabilecekleri bir platform değil. Bunun için zaman gerektiğini söyleyen De Winne, "Çok uzun vadede, Asgardia, 'ark' olarak, analojide de 'Nuh'un Gemisi' olarak nitelendirilen bir platform olacak. Acil bir durumda, bazı yaşam türlerini koruma altına alma imkânı sağlayacak bir yer olabilir. En nihayetinde ise tabii ki insanların ziyaret edebileceği barışçıl ve başarılı bir yer olmasını hedefliyoruz" ifadelerini kullandı.
Bu yıl sonunda bir uydunun uzaya gönderileceğini söyleyen De Winne, "Uydu hazır. Sadece NASA tarafından belirlenecek fırlatma gününe bağlı. Bu bir nevi sembolik bir fırlatma olacak. Asgardia uydusunda Asgardia insanlarının seçtiği verileri taşıyan bir hard disk olacak. Bu insanların sanal olarak sonsuza dek uzayda olmuş olmalarını garanti edeceğiz" dedi.
Asgardia'nın bir de anayasası var. Şu anda "vatandaşları" anayasayı oylama sürecinde. Oylamanın hafta sonuna kadar uzatıldığını kaydeden De Winne, oy kullananların verilerini kargoya yükleme hakkı olacağını söyledi.
Peki, gerçek bir devlet statüsü almak için BM'ye yapılması planlanan başvuru ne anlama geliyor? De Winne, "Amaç uluslararası arenada bu kadar çok insanın bu anayasayı kabul etmeyi ve Asgardialı olmayı seçtiğini göstermek. Asgardia'nın yaptığı çifte vatandaşlık değil. Bu anayasada da belirtildi. Dünya'da doğan herkes kendi ülkesinin vatandaşı olarak kalmaya devam ediyor. Asgardia'nın önerisi tüm devletleri birleştirmek ve karşılıklı açmak. Asgardia kendini ikinci bir vatandaşlık gibi öne sürmüyor. Bunu açıklığa kavuşturmak için dünyadaki tüm ülkelerle tartışmalar yapıp işbirliğini teşvik etmeye hazırız" dedi.
İyi bir eğitim şart
İster Asgardia ister başka gezegende kurulacak bir koloni olsun, insanlığın Dünya dışında hayatta kalabilmesi için bu görevi üstlenen ya da yolculuk edenlerin belirli bir eğitime sahip olmaları kaçınılmaz. Bu Asgardia için de geçerli. De Winne, ileride Asgardia uydularında görev yapabilecek insanların ne tür bir eğitime sahip olması gerektiği konusundaki soruya şu yanıtı verdi: "Tabii ki modern astronotlarla aynı eğitime ihtiyaç var. Pilot, mühendisler, bilim insanı ya da doktor olmalı. Turist olarak uçmak için ise psikolojik açıdan güçlü, fiziki açıdan iyi bir durumda olmalı ve acil bir durumda grup içinde çalışmaya açık olmalı. Marslı çok iyi bir filmdi. Bilim kurguydu tabii ki ama sorunuzu yanıtlama açısından iyiydi. Astronotun Mars'ta hayatta kalması için başka niteliklerin de gerekli olduğu görüldü. Bir misyonu yöneten, insanlara liderlik eden, başka bir gezegendeki yerleşkede yaşamı yöneten birisi olmak istiyorsanız, çok güçlü bir arka plana sahip, her türlü eğitimi almış bir kişi olmalısınız. Tüm bu bilgiler yeni bir dünya yaratmak için gerekli olacaktır."
© Deutsche Welle Türkçe
Başak Sezen