Gündem
BBC Türkçe

Elmalı Davası nedir; Çocukların avukatı, Başsavcılık ve hükümet süreçle ilgili ne diyor?

29 Haziran 2021 16:46

2019'da iki çocuğun cinsel istismara maruz kalmasına ilişkin Antalya'nın Elmalı ilçesinde görülen davada sanıkların tutuksuz yargılanıyor olmaları tepki çekti. Elmalı Cumhuriyet Başsavcılığı ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, sanıkların tutuklu yargılanmalarını talep ediyor. Hükümet yetkilileri de, "Sanıkların en ağır cezayı almasını" istedi. Davanın altıncı duruşması 17 Eylül'de yapılacak.

TIKLAYIN - Adalet Bakanı Gül'den 'Elmalı davası' açıklaması; HSK, inceleme başlattı

"Elmalı Davası" olarak bilinen olayda, iki kardeşin anneleri ve üvey babaları tarafından istismar edildiği öne sürülüyordu.

DHA'nın haberine göre olay, geçen yıl Haziran ayında, çocukların babaannesinin Balıkesir'de savcılığa giderek o dönem 6 ve 9 yaşında olan iki torununun cinsel istismara uğradığı iddiasıyla, anneleri Merve A. ve eşi Rahmi A.'dan şikayetçi olmasıyla ortaya çıktı.

Savcılık, babaannelerinin yanında olan ana sınıfı öğrencisi G.E.G. ile ağabeyi İ.E.G.'nin, Çocuk İzlem Merkezi'nde ifadesine başvurdu.

G.E.G. İfadesinde, annesi ve üvey babası ile birlikte isimleri F., A. ve M. olan kişilerin kendisine istismarda bulunduğunu anlattı. G.E.G. başından geçen olaylarla ilgili annesi Merve A., üvey babası Rahmi A. ve dayısı S.'den şikayetçi olduğunu söyledi.

Savcıya ifade veren ağabey İ.E.G. de maruz kaldıkları cinsel istismarı ve fiziksel şiddeti doğruladı.

Çocuklar, başlarına gelenleri deftere yaptıkları çizimlerle de anlatmaya çalıştı. Bu resimler de soruşturma dosyasına girdi.

Yürütülen soruşturma kapsamında anne Merve A. ile üvey baba Rahmi A. 16 Ekim 2020'deki ilk duruşmada tutuklandı.

Olaya ilişkin davanın üçüncü duruşması 6 Ocak günü Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Merve A., ifadesinde, "Çocuklarımın dolduruşa gelerek yalan beyanda bulunduklarını düşünüyorum. Suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Tahliyemi ve beraatımı istiyorum" dedi.

Rahmi A. da "Çocuklara biz bir şey yapmadık. Suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Bu aşamada tahliyemi ve beraatımı istiyorum" diye konuştu.

İfadelerinin ardından sanıklar Merve A. ve Rahmi A., adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Anne ve üvey babanın yurt dışına çıkmnaları yasaklandı. Duruşma ertelendi.

Çocukların avukatı Gülşah Ekin Taş: İstismarcılar serbest bırakıldı

Çocukların avukatı Gülşah Ekin Taş, Cumhuriyet gazetesine yaptığı açıklamada, şu bilgileri verdi:

  • "Olay aslında Elmalı'da gerçekleşmiyor, orada ağır ceza mahkemesi olmadığı için dava Elmalı'da görülüyor.
  • "Kız çocuğu yıllardır istismara maruz bırakılıyor ama oğlan çocuğu da maruz bırakıldığında olay ortaya çıkmaya başlıyor. Sonrasında çocuklar babannenin yanında kalmaya başlıyorlar ve maruz bırakıldıkları istismarı bu aşamada anlatıyorlar.
  • "Çocuklar dedenin ve teyzelerin de fiziksel istismarına maruz bırakılıyorlar, çocuklara telefon kabloları ile şiddet uyguluyorlar. Tüm bunları dinledikten sonra babanne çocukları psikoloğa götürüyor. Psikolog eşliğinde de tüm bu istismarlar, çocukların önceden çizdiği resimler ortaya çıkıyor ve dava bu şekilde başlıyor."

Son duruşmayı takip eden Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) Başkanı Saadet Özkan, "Çocuklar bağıra bağıra konuştu ama istismarcılar sokakta aramızda. İstismarcılar Elmalı Davası'nda tahliye edildi ve sanıkların yüzlerindeki o ifade çocuklara ihanetti. Heyete anlattık ama çaresiz kaldık" dedi.

Bianet'in haberine göre, Özkan basın açıklamasında şunları söyledi:

"6 yaşında ve 8 yaşında iki çocuk sistematik şekilde anne, üvey baba ve akrabaları tarafından istismara uğradı. Bu çocukların yaşamları korunmasaydı belki de cesetleri bir yerde bulunacaktı. Balıkesir ve İstanbul adli tıp, Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi Sosyal Hizmet uzmanları çocukların cinsel istismara maruz kaldığını belgeledi. Ama bugün o istismarcılar aramızda geziyor. Hep belgeler toplandı deliller karartılama ihtimali yok deniyor, peki bu çocuklar güvende mi?"

Elmalı Cumhuriyet Başsavcılığı: İtirazımız reddedildi

Davaya ilişkin bir açıklama yapan Elmalı Cumhuriyet Başsavcılığı, sanıkların tutuksuz yargılanmasına itiraz ettiklerini ancak itirazın Antalya 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildiğini duyurdu.

Başsavcılık, açıklamasında, duruşmanın 17 Eylül 2021'e ertelendiğini belirtildi.

Açıklamada ayrıca şu ifadeler yer aldı:

"Mağdur beyanları ve toplanan deliller değerlendirilecek olup, nihai karar bağımsız ve tarafsız yargıya aittir."

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı: Karara itiraz ettik

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da olay ile ilgili açıklama yaptı.

Bakanlık'tan yapılan açıklamada, "İki kardeşin istismara uğradığı şüphesi oluşması üzerine konu kolluk güçlerine intikal ettirilmiştir. İlk görüşmenin Çocuk İzlem Merkezi'mizde yapılmasının ardından çocuklarımıza psikososyal destek verilmeye başlanmıştır" ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada, davanın seyriyle ilgili şu bilgiler verildi:

  • "16.10.2020 tarihinde gerçekleştirilen ilk duruşmada anne ve üvey baba tutuklanmıştır.
  • "05.01.2021 tarihinde gerçekleştirilen üçüncü duruşmada sanıkların tahliyesine karar verilmiş, Bakanlığımız avukatları karara itiraz etmiştir.
  • "05.03.2021 tarihinde gerçekleştirilen duruşmada Bakanlığımız avukatları sanıkların tutuklanması talebinde bulunmuştur.
  • "21.05.2021 tarihindeki duruşmada ise Bakanlığımız avukatları sanıkların tutuklanması talebini yinelemiştir."

İbrahim Kalın: En ağır cezayı almalılar

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da Twitter'dan açıklama yaparak, "Bu korkunç hadisede çocuk istismarına müsamaha gibi algılanabilecek kararlardan kaçınmak şarttır. Alçaklar en ağır cezayı almalıdır" dedi.

AKP Sözcüsü Çelik: Yakından takip ediyoruz

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Twitter'dan yaptığı açıklamada, "AK Parti olarak Antalya Elmalı'da iki evladımızın istismar edilmesi davasını yakından takip ediyoruz. Faillerin mümkün olan en ağır cezayı alması en büyük temennimizdir" dedi ve ekledi:

"Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'mız hem yargılama sürecine müdahil olmuştur; hem de evlatlarımızı ihtiyaç duydukları hizmetlerle desteklemeye devam etmektedir. Evlatlarımız güven altındadır.

"Adalet kurumu herşeyi açığa çıkaracaktır. Vicdanlarıyla bu evlatlarımıza destek olan herkese şükranlarımızı sunuyoruz."

Yeni yargı paketine tepki

Çocukların avukatı Gülşah Ekin Taş ise Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada yeni yargı paketine değinerek, "Bu yargı paketi Meclis'ten geçerse istismarcıların yüreğine su serpilecek" yorumunu yaptı:

"Bu yargı paketi diyor ki, çocukların beyanı değil; somut deliller esas alınmalıdır" diyen Taş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mesela bir tanığın olması... İstismarın tanığı olur mu? Suçlular zaten gizli yerler arıyorlar çocukları istismar etmek için. Fiziksel konularla ilgili raporlar somut delil sayılıyor ama ruh sağlıkları ile ilgili raporlar neden sayılmıyor? Bir istismarcı ne diyor biliyor musunuz bir davada: 'Bu yargı paketi çıkarsa benim cezayı düşersiniz.'

"Adli birimlerden gelen her rapor ve çocuğun beyanı bir delil olarak kabul edilmeli. Bu yargı paketi istismarcıların önünü açabilir. Suçluların hak ettikleri cezayı alması ve çocukların sağlığı için elimizden geleni yapacağız."

Kadın Meclisleri'nin Twitter hesabından yapılan açıklamada da, yeni yargı paketi eleştirildi.

Açıklamada, "Bu yargı paketi Elmalı davası gibi adaletsiz sonuçlar ortaya çıkaracaktır. Buna toplum sessiz kalmayacak, cinsel istismara karşı mücadelemiz sürecek" ifadeleri kullanıldı.

Futbol kulüplerinden paylaşımlar

Olayla ilgili tepkiler sosyal medyanın da gündemindeydi. #ElmalıDavası etiketiyle yapılan paylaşımlar Twitter gündeminde ilk sırada yer aldı.

Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor'un da aralarında olduğu çok sayıda futbol kulübü, Elmalı Davası'na dair paylaşımlarda bulundu.

Sosyal medyada da, faillerin hak ettikleri cezayı almaları yönünde çağrılar yapıldı.

Türkiye, 2011'de çocuğa yönelik cinsel istismar ve sömürünün engellenmesi için Lanzarote Sözleşmesi'ne taraf olmuştu.

Buna göre Türkiye'nin "Anne-babaları, çocuğa bakmakla yükümlü kişileri ve bu yolla çocukları bilgilendirip çocuğun güven içinde bir hayat sürmesini sağlanması; yerel yönetimlerin Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunması Anlaşma imzalayarak çocuk cinsel istismar ve sömürüsü konusunda önleme ve koruma çalışmalarını desteklemeleri, başta TCK olmak üzere tüm yasal mevzuatın Lanzarote Sözleşmesi hükümleri esas alınarak gözden geçirilmesini ve çocukları etkili yasal korumasını sağlayacak şekilde güçlendirilmesi" yükümlülüğü var.

Yani Türkiye'de devlet sadece faile ceza uygulamakla değil, istismarı önlemekle de yükümlü.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir