Elektrik Mühendisler Odası, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) aldığı “sosyal harcama, reklam, bağış” gibi giderlerin tüketicilerin faturalarına yansıtılamayacağı açıklamasına ilişkin, “EPDK’nın almak zorunda kaldığı karar, tüketiciden yana olduğunu ispatlamaktan uzak, çok gecikmiş bir karardır” dedi.
EPDK Başkanı Başkanı Mustafa Yılmaz "Tebliğde yer alan temsil ağırlama, reklam, sponsorluk, bağış gibi yanlış algıya sebep olacak hükmü kaldırıyoruz. Şirketler bu tip giderlerini tarifeden alamayacak, gelir elde edemeyecek" dedi.
EPDK tarafından 14 Aralık 2020 tarihinde yapılan açıklamada, “sektöre yönelik güveni korumak ve konunun daha fazla istismar edilmesini engellemek için, tebliğde yer alan temsil ağırlama, reklam, sponsorluk, bağış gibi yanlış algıya sebep olacak hükmün kaldırılacağı” belirtilmişti. Elektrik Mühendisleri Odası, EPDK açıklamasını “Tüketiciden yana olduğunu ispatlamaktan uzak, çok gecikmiş bir karar” olarak niteledi.
"Haksız kazanç polemik değil gerçek bir olgu olarak önümüzde duruyor"
Açıklamada, elektrik dağıtım özelleştirmelerinin başladığı tarihten 2015 yılı sonuna kadar tarifelerde yer almayan bu tür şirket giderlerini, 2016 yılının Şubat ayında EMO tarafından dava konusu yapıldığı vurgulanırken şu ifadelere yer verildi:
“EMO’nun tebliğin iptali için açtığı davada, elektrik tarifelerine yeni yükler bindiren düzenlemeleri ‘şeffaflık’ iddiasıyla savunan EPDK’nın, 5 yıl sonra kamuoyu tepkisi üzerine ‘polemiklerle vatandaşın kafasını karıştırmaya çalışanlara fırsat vermemek’ gerekçesiyle bu hükümden vazgeçtiğini açıklaması ironiktir. Konunun ‘siyaset malzemesi yapıldığını’ iddia eden EPDK Başkanı, ‘Tüketicilerimizin hakkına hale getirecek bir adım atmamız asla söz konusu değildir’ açıklamasını yapabilmektedir. Oysa, dağıtım sisteminin işletilmesi ile doğrudan ilgisi olmayan giderlerin tüketicilere yansıtılması nedeniyle şirketler tarafından bugüne dek tahsil edilen haksız kazanç, ‘polemik’ değil ‘gerçek’ bir olgu olarak önümüzde durmaktadır. Dolayısıyla EPDK’nın almak zorunda kaldığı karar, tüketiciden yana olduğunu ispatlamaktan uzak, çok gecikmiş bir karardır.”