Eserleri uluslararası basında The New York Times, The Wall Street Journal, The Washington Post, The New Yorker, Mad Magazine ve The Progressive gibi yayınlarda yer alan, dünyaca ünlü ve ödüllü çizgi roman, karikatür ve illüstrasyon sanatçısı M. K. Perker’in ikinci solo sergisi Yüz Yüze, Pilot Galeri’de açıldı. İlhamını yüzlerden alan bu sergide M. K. Perker portreyi kendine özgü bir biçimde yeniden yorumlarken yüzlerin ardında var olanların peşine düşüyor.
Sadri Alışık (üstte), Cem Karaca gibi isimlerin portreleri de sergide...
Sergide yer alan portrelerin bir kısmı gerçek kişiler, bir kısmıysa kurgu karakterler. Hepsinin ortak özelliğiyse onları çok iyi tanıyor olmamız. Karakarga Yayınları’nın kurucusu, Hürriyet’in ünlü çizgi roman karakteri Ece’nin yaratıcısı ve İnsomnia Café, Mecburi İstikamet gibi çizgi romanların sahibi olan Perker’in bu sergideki yüzleri, onların bizim üstümüzdeki etkisinin yeniden canlanmasına vesile oluyor.
Yüz Yüze’de Nâzım Hikmet de çıkıyor karşımıza Oğuz Atay da, Frida Kahlo ya da Antoine Saint-Exupéry de… Sanki her bir portre yeni bir hikâye anlatıyor.
Gazete Oksijen'den Hülya Çelik'in M. K. Perker ile yaptığı söyleşi şu şekilde...
Biraz anlatır mısınız, nasıl ortaya çıktı bu yüzler ve bu sergi?
"İnsan yüzü, yani nizami tanımlamasıyla portre sanatı yüzlerce yıldır mevcut. Ancak özellikle fotoğrafın icadı sonrasında sert bir değişim yaşıyor. Önceleri sadece para ve güç sahiplerinin sipariş verebildiği, biraz da iktidarı tanımlayan ve ilan eden bir tür iken son yüzyılda siparişi veren kişinin değil sanatçının kendi tercihiyle biçimlenen bir türe dönüştü. Yüz Yüze’deki portrelerin hiçbiri için oturup bana poz veren olmadı doğal olarak. Bana ve hepimize ilham veren, gücünü ilan eden değil, gücümüzü ve enerjimizi bize sağlayan kişilerin çeşitli fotoğraflarından referans alarak yaptığım resimlerden oluşuyor."
Nezihe Muhiddin portresi.
Eserlerinizin tamamı portreler. Kimler var bu portrelerde, zihninize ve oradan da kaleminize nereden/nasıl geldiler?
"Can Yücel, Oğuz Atay, Halide Edib, Frida Kahlo, Cem Karaca, Patti Smith isimlerden bazıları. Kendiliğinden oluşan, benim de sonradan tespit ettiğim bir durum ortaya çıktı. Artık aramızda olmayan herkes Türkiye’den. Yaşayan sadece üç isim var, onlar da başka memleketlerden. Nasıl bir psikolojik altyapısı var bilmiyorum ama taşıdığı patern itibarıyla üzerinde düşünülüp farklı yorumlarda bulunmaya çok açık bir önerme. Ben nostaljiye olan bağımlılığımıza atfediyorum. Bize hep iyi hissettiren isimler var. Ya da Oğuz Atay ve Nâzım Hikmet gibi, iyi hissetmemizi varlıklarıyla dikte edebilen isimler. Arkalarında hikayeleri var bu isimlerin ve her baktığımızda kendimizle ilgili ipuçları bulabiliyoruz."
TIKLAYIN | M. K. Perker'in Kolektif Bellek Antolojisi: Yüz Yüze
“Zeus’u resme taşımak çok heyecan verdi”
Eserlerinizin içinde sizi özellikle heyecanlandıran portre hangisi oldu bu sergide? Özellikle bağ kurduğunuz bir isim ve altında yatan bir hikaye oldu mu?
"Bu portrelerin sahibi ve izleyicisi olarak iki ayrı cevabım var gibi hissediyorum. Portreleri yapan kişi olarak baktığımda estetik ve teknik kapasitesi üzerinde duruyorum. Bu da beni artistik olarak en tatmin edene götürüyor. Bir Zeus portresi var sergide. Zeus’un nasıl göründüğünü bilmiyoruz. Var olup olmadığını bilmediğimiz gibi. Bir mitolojik figürü resme taşımak bu yüzden bana çok heyecan verdi ve sonucu da tatmin etti. Ama bir izleyici olarak baktığımda, Sadri Alışık ve Cem Karaca portreleri beni çok heyecanlandırdı."
M. Kutlukhan Perker'in, "Yüz M. Yüze / Face to Face" başlıklı sergisinin Beyoğlu Sıraselviler Caddesi No: 85/A adresindeki Pilot Galeri'de 14 Eylül'de yapılan açılışına müzisyen Teoman da katıldı. Sergi 4 Kadın'a kadar açık kalacak
Eserlerinizin teknik detaylarından, boyutlarından ve kullandığınız malzemelerden biraz bahsedebilir misiniz?
"Bu sergideki işlerimin tamamını tuval üzerine akrilik ve akrilik kalemleriyle oluşturdum. Tuval bezi üzerinde çalışmak işlerimin ölçülerini istediğim büyük boyutlarda çıkarabilmemi sağladı."
“İlk olarak ABD’de yayımlanacak bir kitap serisi üzerinde çalışıyorum”
İlk serginiz Gece Vardiyası bizi şehrin karanlığıyla, insanlarıyla, hayvanlarıyla ve korkularıyla yüzleştirmişti. İkinci serginizde yüzlerle yüz yüze geldik. Peki sırada ne var? Yeni kitap ve sergi projelerinizden biraz söz edebilir misiniz?
"Bu sergideki resimler Gece Vardiyası’ndaki resimlere ve hemen hemen çizdiğim her çizgiye ilham veren isimlerin bazılarının portrelerinden oluştu. Bundan sonraki sergimde tekrar kendi hayal dünyama döneceğimi biliyorum. Defterlerimde beni heyecanlandıran yeni eskiz ve notlarım var. Yeni kitap için daha somut bir cevabım var; 2024 yılında ilk kitabı önce ABD’de yayımlanacak Super Science isimli bir serinin üzerinde çalışıyorum."
M. Kutlukhan Perker'in "Yüz Yüze / Face to Face" başlıklı sergisi, Beyoğlu Sıraselviler Caddesi No: 85/A adresindeki Co-Pilot Galeri'de 14 Eylül-4 Kasım arasında açık olacak.