Gündem

Diyarbakır’da Newroz günü

Diyarbakır ve çevre illerden gelen 5 bin 205 polis, Nevruz kutlamalarında görev yaparak, geniş güvenlik önlemleri aldı

21 Mart 2016 12:42

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) tarafından organize edilen ve Diyarbakır Valiliği’nin izin verdiği Newroz kutlamaları sona erdi. 3 ton odunla iki ayrı yerde ateşin yakıldığı Newroz kutlamalarına katılan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş yeniden müzakere çağrısı yaparak, "Dolmabahçe'deki çözüm yoluna bağlıyız" dedi. HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de, "İmralı yolunu açın 1 haftada tüm çatışmalar dursun" diye konuştu.  Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı kutlamalar sırasında HDP ve DTK görevlileri de alanda üst araması yaptı. Newroz'da İmralı'da tutuklu bulunan PKK lideri Abdulah Öcalan'ın önceki yıllarda gönderdiği mesajları da yeniden okundu. 

Diyarbakır ve çevre illerden gelen 5 bin 205 polis, Nevruz kutlamalarında görev yaparak, geniş güvenlik önlemleri aldı. Sabah saatlerinde Newroz alanına gidenler 5 ayrı arama noktasından geçerek alana ulaştı. 

Kutlamanın yapıladığı Newroz Parkı’na çıkan tüm yollar araç trafiğine kapatılırken, vatandaşlar 3 farklı noktadan içeri girebiliyor. Öte yandan, alandaki vatandaşların güvenliğini sağlamak için görevlendirilen bazı polislerin etkinliği takip etmek için bölgeye gelen basın mensuplarını engellemesi tepki çekti.

DTK, tarafından organize edilen Nevruz kutlamaları öncesinde, kutlama alanında kontrollerde bulunan güvenlik güçleri, hazırlanan sahneye asılan bazı poster ve afişleri 'terör örgütü propagandası' içerdiği gerekçesiyle indirildi.

Polis arama noktaları dışında Newroz Tertip Komitesi'nin oluşturduğu güvenlik noktalarında da alana giren halk, tek tek aranarak alana alındı. Her yılın Newroz klasiğine dönüşen atlı katılımcılar da alana gelirken, katılanlardan bazılarının yöresel kıyafetleriyle kutlamalara katıldığı görüldü.

Dicle Haber Ajansı'nda yer alan habere göre de, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın Diyarbakır'da önceki yıllarda kutlanan Newroz'a gönderdiği mesajlar bu Newroz'da yeniden okunacak. Öcalan'ın eski mesajlarını HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder okuyacak. 

İMC TV’ye konuşan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak, Newroz alanının araç girişine kapatıldığını, halkın birden fazla kontrol noktasından geçerek alana girdiğini söyledi.

 

“Barış umutlarımızı büyütmek için bu alandayız” diyen Kışanak, “Newroz umut olsun umutlarımızı büyüttüğümüz yeni bir döneme sürece barış dolu günlere doğru yeni sayfa açılsın istiyoruz” diye konuştu.

 

Sokağa çıkma yasakları ve bu süreçte insanların yerinden edilmesi ve hayatlarını kaybetmesi nedeniyle Diyarbakır’ın buruk bir Newroz geçirdiğini ifade eden Kışanak “Umarım can kayıplarının sona erdiği yeni bir döneme başlangıç olur” dedi. 

 

“Kürtler sonuna kadar mücadele edecek”

 

Tertip Komitesi adına Hafize İpek açılış konuşmasını yaptı. Kürtlerin özgürlük istediğini belirten İpek, "Bugün Kürtler bedenlerinde kan dolaştığı müddetçe mücadele edecek" diye konuştu. İpek, Newroz'da emeği geçen herkese teşekkür ederek, gelenleri selamladı.

 

Anlı: Bir kez daha hesapları boşa çıkardınız

 

Ardından sahneye Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanları Fırat Anlı ve Gültan Kışanak çıktı. Alandakileri Kürtçe selamlayan katılımcıları gösterdikleri ‘direnişten’ dolayı kutladı. Anlı, "Bugün 'Amed'te korku var, Amed Newroz'u kutlamayacak, alanlara çıkmayacak' dediler. Ama bütün bunları tanımadınız, binlerce kez eviniz şen olsun. Yüzbinlerce insan bir kez daha Newroz alanını doldurdu. Kobanê'ye, Şırnak'a, Hewler'e, Mahabad'a sıcak selam göndereceğiz" diye konuştu. Newroz'un başlangıç olduğunu, özgürlük koktuğunu ve özgürlük birlik günü olduğunu belirten Anlı, "Biz biliyoruz her karanlıktan sonrası aydınlıktır, inşallah özgürlüktür" dedi. Kürtlerin bir kez daha kendi tarihlerini yazdıklarını dile getiren Anlı, "Şehitlerimizi anıyoruz. İnşallah ülkemizin bir parçası el ele tutacak ve özgürlüğü sağlayacak. Biz halkımıza güveniyoruz. Newroz kutlu olsun" diyerek sözlerini tamamladı.

“Biz özgürlüğe hazırız Türkiye de hazır olsun”

 

Kışanak, günün birlik olma günü olduğunu belirterek, Türkiye'ye "Bizim geleceğimiz birlikteliktedir, ırkçılığa karşı faşizme karşı el ele verirsek bu ülkeyi geleceğe taşırız. Biz hazırız, Amed hazır, Türkiye de geleceğe ve özgürlüğe hazır olsun" diye konuştu.

Kışanak, Öcalan'ın mesajlarının demokratik kurtuluş manifestosu olduğunun görüldüğünü belirterek, "Geleceği birlikte inşa etmek istiyoruz" dedi ve sözlerini özgürlük talebiyle sonlandırdı.

 

“Barış ikliminden rahatsız oldular”

 

HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit yaptı. Koçyiğit, "Barış ikliminden rahatsız oldular. Barış işlerine gelmedi. Barış onlara oy getirmiyordu. Bütün hırsızlıkları, arsızlıkları yolsuzlukları devam ettirmek için barıştan vazgeçip savaş kararını verdi. Bu savaş kararı Türkiye'de ve Kürdistan'da uygulanıyor. Bu coğrafyada 100 yıldır Kürtlere karşı baskı ve sindirme politikalarıyla karşı karşıya kaldı. Ama biz biliyoruz ki 90'larda köy yakmalar, asimile politikaları nasıl boşa çıktıysa bu gün de boşa çıkacaktır. Bu yaptıklarına karşı hiçbirimiz bu mücadeleden vazgeçmedik. Vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu.

Koçyiğit, "Ancak direnişle mücadele edersek, bu ülkeye barış gelecek. Aksi yıkılıştır, iç savaştır, teslim olmaktır. Asla bunlara teslim olmayacağız. Biz alanlara çıkıp, barışa sahip çıkarsak, ülkenin tek kurtuluşu olduğunu ortaya koyarsak işte en büyük cevabı onlara vereceğiz. Daha fazla omuz omuza duracağız. Daha fazla savaşa karşı mücadele edeceğiz" dedi.

DHA’nın haberine göre de Newroz ateşi için 3 ton odun alana getirildi. Bu arada başlarında Abdullah Öcalan fotoğraflarının bulunduğu şapka takanların alana alınmadığı görüldü.

 

"İmralı yolunu açın 1 haftada bu işi çözelim"

 

Newroz'da konuşma yapan HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, hükümete seslenerek, "Açın İmralı yolunu müzakereler nerede kalmışsa oradan devam ederek bir haftada ülkemizin çehresini değiştirelim" dedi. Önder, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Her türlü hukuki, cezai, yasal, insani ne tür vebali varsa biz üzerimize almaya hazırız. Bunun için size son derece önemli bir çağrı yapıyoruz. Evladının yolunu gözleyen Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Arap, Ermeni bütün annelere burada taahhüt ediyorum ki çağrımıza cevap verilirse 1 hafta içerisinde barışı sağlarız. 8. Gün olursa beni Diyarbakır Meydanı’ndan çarmıha gerin.

Yeryüzünü savaşla, ölümle, zulümle daha fazla kirletmeyelim. Tarihi çarğımızı tekrar yapıyoruz. Zulme boyun eğmeyen 7’den yetmişe köle olmayı, biat etmeyi reddeden bu ülkenin her bucağındaki bütün kardeşlerime barış sözü veriyoruz. Biji aşiti, an serkeftin, Newroz piroz be."

 

"Dolmabahçe'deki çözüm yoluna bağlıyız"

 

Newroz kutlamalarında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, PKK lideri Abdullah Öcalan'a hitap ederek başladığı konuşmasında, "Dolmabahçe’de dile getirdiğiniz çözüm yoluna bağlıyız. Savaş, çatışma, ölüm alışmamız gereken normal bir durum değildir. Normal olan bütün  barışçıl yollarda ve yöntemlerde ısrar etmektir. Müzakere dediğimiz şey, çözümleri masaya koymaktır. Yenmek ve yenilmek, öfke ve kin üzerine müzakere masası kurulamaz" dedi.

Demirtaş, "Kürt halkı kendi topraklarında sadece onurlu halklar gibi korkmadan ve eşitçe yaşamak istiyor. Başkasına ait olanı, başkasının cebinde olanı değil, kendisinden çalınanı, gasp edilen geri istiyor" diye konuştu. Demirtaş, "Barış dediğimiz şey adalet ve eşitlikten yoksun olamaz. Bugün kan çanağına dönmüş bölgenin gerçeğinin içinde barışı konuşmak, barışı istemek kolay iş değil. Böylesi dönemlerde ilkeli, ahlaklı, vicdanlı bir barış tutumu içinde olmak doğru olandır" dedi.

Selahattin Demirtaş'ın konuşması özetle şöyle:

Bugün’ün Botan’ın çocukları, Mir Bedirhan’ın torunları nasıl direniyorsa, Şeyh Said’in torunları bizleri nasıl selamlıyorsa, Seyit Rıza’nın yoldaşları Dersim’den nasıl coşkuyla bu halaya katılıyorsa, Siverek’ten Necmettin Büyükkaya, Mahir’in, İbo’nun, Deniz’lerin yoldaşlarıyla buluşabiliyorsa, Silopi’den Pakize’nin, Fatma’nın ruhunu burada topluyor, bütün bu heyecanı İmralı’ya, Başkan Apo’ya gönderiyoruz. 3 yıl boyunca barış için mektubuna karşılık biz barış mektubunu gönderiyoruz. Dolmabahçe’de dile getirdiğiniz çözüm yoluna bağlıyız. Savaş, çatışma, ölüm alışmamız gereken normal bir durum değildir. Normal olan bütün  barışçıl yollarda ve yöntemlerde ısrar etmektir. Müzakere dediğimiz şey, çözümleri masaya koymaktır. Yenmek ve yenilmek, öfke ve kin üzerine müzakere masası kurulamaz.

Eğer ki savaşla, şiddetle ezerek bir sonuç elde etmek isterlerse bu sadece ülkemize kaos getiriyor. Biz birlik olalım derken, temel ilkelerde buluşmamız gerektiğini anlatıyoruz. Hiçbir parti etrafında birleşemeyiz. Hiçbir kişi etrafında birleşemeyiz. Antidemokratik, hukuk dışı yöntemlerde bir araya gelemeyiz. Bizi birleştirecek şey, demokrasi hukuk ilkeleridir. Tarihi bir süreç yaşanıyor. Bölgeyi kendi çıkarları doğrultusunda dizayn etmek isteyen çok sayıda uluslararası güç var. Binlerce yıldır yaşadığımız öz be öz yurdumuzda, bizim kaderimizi kendi ellerine almak isteyen çok sayıda güç var. Farkındayız. Ama Ankara’da bu ülkeyi yönetenler, tehditleri art arda sayarken bu halkın iradesini de tehdit olarak tanımladığı sürece birlik olmak imkansızdır. Halklarımızın ortak geleceğini birlikte sağlamak, güvence altına almak istiyorsak o zaman demokratik ilkelerde buluşmaya çağırmalıyız herkesi.

Ankara’da bu aklın eksik olduğu, süreci yanlış okuduğu anlaşıyor. Kürt halkı kendi topraklarında sadece onurlu halklar gibi korkmadan ve eşitçe yaşamak istiyor. Başkasına ait olanı, başkasının cebinde olanı değil, kendisinden çalınanı, gasp edilen geri istiyor. Barış dediğimiz şey adalet ve eşitlikten yoksun olamaz. Bugün kan çanağına dönmüş bölgenin gerçeğinin içinde barışı konuşmak, barışı istemek kolay iş değil. Böylesi dönemlerde ilkeli, ahlaklı, vicdanlı bir barış tutumu içinde olmak doğru olandır. 

 

"AKP birleştirici bir parti değil"

 

Korku ortamı yaratanlara karşı sığınabileceği Diyarbakır Newroz alanını dolduranların fotoğrafının iyi görünmesi bu mesajın doğru okunması lazım. Hamasetle tehdit ederek, illa da “Bitireceğim, diz çöktüreceğim’ politikası sürdürülemez.

Kürt halkının inkarı üzerinden barış süreçleri yürütemeyiz. Şeffaf, açık müzakereye ihtiyaç var. Konuşabilmek için öncelikle bomba ve silah seslerinin durmasını sağlamamız lazım.

Demokratik siyaset alanını genişletmemiz lazım. Yeniden çözüm masasına dönülmesi, öfke ve kinin halklarımızı teslim almasına fırsat vermeden yeni bir barışın sorumluluğunu almaya hazırız. Ankara’daki siyasetçiler anlamalı ki AKP birleştirici bir parti değil. Toplum çoğulcu yapısıyla, farklı siyasi ideolojik yapılarıyla, farklı inanç ve mezheplerle birleştirecek şey, bir parti, ırkçılık olamaz.

Türkiye’yi bir barış adası haline getirirsek etrafımızdaki savaşlara karşı bir barış önderliği yapma şansımız olur. Bu kadar büyük fırsatlar önümüzde dururken nefret ve kinle Kürt düşmanlığıyla Kürtler hak kazanmasın diye devlet politikasını bunun üzerine oturtanlar kendileri de kaybediyor, halklarımız da kaybediyor.

Yakın zamanda yürüttüğümüz diyalog ve görüşmelerden ders çıkararak cesaretle yeni bir sayfa açmamız lazım. Sadece hamasetle, yeni düşmanlar yaratmak üzerine kendini kurgularsa orada siyasetsizlik vardır.

Halkımızın acısı büyük, yarası derin. Bu direniş kazanana kadar devam eder. Savaş politikalarına karşı barışı diri tutmak için direniyor. Savaş isteyenlere karşı savaşın asla çözüm olmayacağını her fırsatta dile getireceğiz. Bedel ödetip korkuyla sahte barış sağlayacaklarını zannediyorlarsa tarihten hiç ders almamışlardır demektir. Siyasetin bu kadar tıkandığı, siyasetin bir çözüm sanatı olmaktan uzaklaştığı bugünlerde  tarihi Amed Newroz’u çözümün yolunu gösteriyor. Korkutarak hiçbir şey yapamazsınız diyor.

 

"Gün gelecek, söz bitecek,
sözün bittiği yere gelmek istemiyoruz"

 

Devlet aklı, ortak akıl ferasetsiz kalmışsa kendi halkını felakete sürükler. Doğru olan şey ortak akılla hareket etmektir. Israrla HDP üzerinden akıl almaz bir saldırı politikası yürütmek kimseye kazandırmaz. Kürdün tarihini inkar etmeden, Türkü inkar etmeden halklarımızın bir arada eşitçe yaşaması için kurulmuş bir partidir HDP. Bu partiyi yok etmek ortak yaşamı da yok etmek demektir. Bugün HDP dışında hiçbir parti barış sözcüğünü ağzına almıyor. Daha fazla savaş, kıyım, katliam diyenlerden hayır gelmez. Siyaseten önümüzü kesmeye çalışıyorlar, bizden koparacakları 3-5 oyun kendilerine yarayacağını düşünenler kendi bindikleri gemiyi yakıyorlar.

Halkları, tarihlerini, kültürlerini inkar etmeden nasıl bir arada yaşayabileceğimiz üzerine politika yürütmeliyiz. Tek adam yerine yerinden öz yönetim anlayışıyla, tek kimliğin tek milletin egemenliğine karşı çoğulcu demokrasi anlayışı için HDP’yi büyütmek çözümü büyütmektir.

Gün gelecek söz bitecek. Sözün bittiği yere gelmek istemiyoruz. Bize oy vermiş, desteklemiş, duası gönlü bizimle olmuş her kardeşimizin bize emaneti çözümün yolunu açmaktır. Bu emanet bizde oldukça cesaretli davranarak, halkın ölümüne izin vermeyeceğiz. Bütün yoldaşlarım arkadaşlarımla birlikte siyasi çözüm için uğraşacağız.

Diyarbakır’dan gönderilen bu mesajı Ankara ve dünya iyi okumalı. Son üç Amed Newroz’unda bütün halklarımızı sıcacık kavrayan o duyguyu unutmadan o günlere dönmenin adil bir barışın şartlarını hepimiz oluşturalım. Eğer bu politikada ısrar edilirse görecekler ki bu sözlerin kıymetini anlayacaklar. Asıl olan güzel konuşmak değil güzel eylemektir.

Bir gün gelecek, bizler söz verdiğimiz özgür günleri direnen evlatlarımıza halklarımıza armağan edeceğiz. Bu görkemli duruşunuzdan dolayı, “Zulme karşı dimdik ayaktayız” diyen bu fotoğraftan dolayı hepinize teşekkür ediyorum. Bütün halkların Newroz'u kutlu olsun. "

Dicle Haber Ajansı'nın haberine göre de Newroz kutlaması sırasında alanda PKK bayrakları ve Abdullah Öcalan posterleri taşıyan bir grup gencin polis tarafından gözaltına alındı. 

 

“Savaşa dur diyelim”

 

DİHA’nın haberine göre, Siirt’te Barış Mahallesi’nde kutlanan Newroz'unda konuşan DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek ise "Bu ülkede onların söylediği gibi bir istiklal savaşı yoktur, bir kurtuluş savaşı yoktur. Savaş bizim kaderimiz değil. Çözüm mümkündür. Savaşı dayatan Erdoğan'dır. Bunun için yeni bir hükümet şekillendirecektir. Eğer, 'Bu savaş devam etsin' diyorsanız, Erdoğan'ı desteklersiniz yoksa hep beraber, 'dur' deyip yeni bir hükümet şekillendirmeliyiz" diye konuştu. Siirt’teki kutlamalar olaysız bir şekilde sona erdi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İlgili Haberler