Diyabetli Çocuklar Vakfı Başkanı Prof. Dr. Şükrü Hatun, "Türkiye, Avrupa ve Orta Asya ülkeleri arasında obezite sıralamasında 53 ülke arasında birinci sırada bulunuyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) göre Türk halkının yüzde 32.1’si vücut kitle endeksine göre obezite kategorisinde" dedi.
Milliyet'e bilgi veren Diyabetli Çocuklar Vakfı Başkanı Prof. Dr. Şükrü Hatun, obezitenin birçok hastalığa neden olduğunu belirterek, "Alınan her fazla kalori, vücutta ağırlık artışı, kan yağları, kan şekeri ve hipertansiyon riski anlamına geliyor. Fruktoz önce trigliserid ardından da vücutta yağlanmaya dönüşüyor. Bu beslenme modeli değişmediği sürece hastalıklardan kurtulamayız" ifadelerini kullandı.
"Gıda ve sigara endüstrisi masum değil"
Prof.Dr. Hatun şu uyarılarda bulundu:
"Trans yağlar organizma açısından toksik ve hem karaciğer yağlanması, ateroskleroz ve obeziteye neden oluyor. Şeker, yağ ile birleştiğinde büyük risk oluşturuyor. Beyindeki iştah ve haz merkezini uyarıp düşük dozlu bağımlılığa yol açıyor. Patates cipsi, çikolata, şekerli içecekler doğada olmayan yüksek yağ ve yapay şeker içeriyor. Gıda ve sigara endüstrisi masum değil. Bazılarına bakıyorsunuz, hem üretici, hem de sosyal sorumluluk veya vakıf altında obeziteye karşı mücadele verdiğini söylüyor. Uyanık olmamız lazım. İlaç endüstrisinin de kâr amacı var ancak daha kontrollüler. Obeziteye karşı her gün 30 dakika spor, karbonhidrat ve trans yağlardan uzak durmak, özellikle akşam yemeklerinde porsiyonları kısmak önemli."
"Vakitsizlik insanları fast food'a yönlendiriyor"
Türkiye Obezite Araştırma Derneği Başkanı Prof. Dr. Volkan Yumuk ise, İstanbul özelinde yaşanan trafiğin obeziteyi tetiklediğini belirtti. Prof. Dr. Yumuk, "Kentleşmenin getirdiği yüksek enerji içerikli sağlıksız paketli gıdalar, fast food, trans yağ içeren ürünlerin tercih edilmesi tehlike saçıyor. İnsanlar yollarda çok fazla saat geçirmek zorunda kalıyor. Bu durum stresin yanı sıra, hareketsizlik ve vakitsizliği tetikliyor" dedi.
Prof Dr. Yumuk, vakitsizliğin insanları fast food'a yönlendirdiğini belirterek şöyle devam etti:
"Fiziksel aktivite alanlarının, yürüyüş, bisiklet parkurlarının arttırılması şart. Yüzme havuzları, egzersiz merkezlerinin ücretsiz olması gerekiyor. Birçok paydaş ile harekete geçmeliyiz. Hamur işi dediğimiz ürünler ve ekmek tüketimimiz çok fazla. Yağlı gıdalar, tatlılar, şekerli içecekler, her türlü şeker eklenmiş kalorili içecekler ve trans yağ tüketimini azaltmamız lazım. Trans yağ ve şeker birlikteliğinden hazırlanan paketli ürünleri hayatımızdan çıkartmamız gerekiyor."