Emek ve Demokrasi için Güç Birliği, binlerce kamu emekçisinin açığa alınması ve belediye yönetimlerine kayyım atanmasıyla ilgili Mülkiyeliler Birliği'nde basın toplantısı düzenledi. Güç Birliği adına açıklamayı yapan DİSK Genel Başkanı Kani Beko, “Darbe gerekçe gösterilerek, ülkeyi KHK'larla yönetmek ve tüm yetkileri Başkomutan adı altında tek kişi altında toplamak, tüm muhalif kesimlere savaş açmak darbe değil de nedir?” diye sordu.
Ankara'da düzenlenen basın toplantısında Beko, laiklik, demokrasi ve barışı kazanmak için işyeri işyeri, sokak sokak, omuz omuza bir mücadele örgütleyeceklerini söyledi. CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan da, OHAL'in yarattığı kara tablodan çıkmak için emek ve demokrasiyi savunanların birlikte hareket etmesi gerektiğini söyledi.
KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, HDP Genel Başkan Yardımcısı Ali Ürküt, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan, CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, Halkevleri GYK üyesi Dilşat Aktaş’ın da katıldığı toplantıda ortak açıklamayı DİSK Genel Başkanı Beko okudu.
Beko, darbe girişimi gerekçe gösterilerek AKP'ye muhalif tüm kesimlere darbe yapıldığını ifade ederek, “Darbe gerekçe gösterilerek, ülkeyi KHK'lerle yönetmek ve tüm yetkileri Başkomutan adı altında tek kişi altında toplamak, tüm muhalif kesimlere savaş açmak darbe değil de nedir?” diye sordu. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ilan edilen OHAL'i “tek adam diktasını dayatan süreç” olarak değerlendiren Beko, “OHAL'in uzatılmasına dair son günlerde yapılan açıklamalar bir kez daha göstermektedir ki OHAL'in amacı iddia edildiği gibi darbecilerle mücadele değil, sandık yoluyla elde edemedikleri antidemokratik otoriter rejim özlemlerini gerçekleştirmektir” diye konuştu.
"Kayyım halkiradesine darbedir"
Beko, belediyelere atanan kayyımların “halk iradesine darbe” olduğunu söyleyerek, “Bugüne kadar denetlenmiş ve denetimlerde tek bir suç unsuru bulunamamış belediyelere KHK ile kayyım atamak, kendini mahkeme yerine koymaktır. Cumhurbaşkanı ya da başka bir mevkiye seçilmiş olmak hiç kimseye kendini mahkeme yerine koyma hakkını vermez” dedi.
Beko, kamuda çalışan emekçilerin de hukuksuz şekilde işlerinden edildiğini dile getirerek, “Kamuda haksız biçimde işten atılanların yerine sözlü sınav ile torpilli personel alınacak olması, liyakat yerine tam sadakat ve biatın olacağı bir düzene geçiştir. Sözlü sınav yanında sözleşmeli istihdam dayatılması kamu emekçilerinin tamamen güvencesiz, ucuza, kölece ve iktidarın politikalarına itiraz etmeden çalışmalarını sağlamak içindir” diye konuştu.
Beko, işinden atılan ve uzaklaştırılan öğretmenlerin durumuna da değinerek, “Eğitim alanında cemaatin temizlenmesi adı altında süren işten çıkarmaların, laik, bilimsel, parasız ve anadilinde eğitimi savunan eğitim emekçilerine uzanması, eğitimin dinselleştirilmesi ve ticarileştirilmesi planlarından bağımsız düşünülemez” dedi. Beko, hukuk ve barışın olduğu, adaletli, laik bir demokrasiyi kazanmak için sokak sokak, işyeri işyeri omuz omuza mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi.
Sarıhan: Birlikte mücadele edeceğiz
Toplantıda söz alan CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan ise partilerine günlük 500'ün üzerinde haksız şekilde işten uzaklaştırıldığını ya da atıldığını dile getiren kişinin başvurduğunu belirterek, “Gelen şikayetlerde gördüğümüz eşi açığa alınanın kendisi de açığa alınıyor. Sorgulama yapılmadan hukuk dışı olarak görevden almalar var. FETÖ'ye karşı ilan edilen OHAL şimdi kamu çalışanlarının işsizliğe ve açlığa mahkum edilmesiyle sonuçlandı” dedi. OHAL'in yarattığı kara tablodan çıkmak için emek ve demokrasiyi savunanların birlikte hareket etmesi gerektiğine dikkat çeken Sarıhan, “Buradaki güç birliği halkın geniş alanlarına yayılmalıdır” dedi.