Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'a bağlı güçlerin Halep'te kontrolü sağlaması sırasında sivillerin öldüğüne dair gelen haberlerle ilgili olarak "İnsanlık dışı ne varsa Halep'te görüyoruz. Herkes sussa biz susmayacağız. Çözüm için bahsettiğim tüm taraflarla gayretlerimizi sürdüreceğiz. İnanıyoruz ki Halep'te zulmeden de zulme sessiz kalan da aynı şekilde sorumludur. Boşaltılması için koridor başta olmak üzere ateşkes konusunda gayretlerimiz devam edecek" dedi. Rus ve Türk heyetler arasında düzenleneceği iddia edilen Halep görüşmeleriyle bir soru üzerine cevap veren Çavuşoğlu, "Reuters'tan aldığınız bir haber üzerine daha detaylı bir bilgi istemeniz ne kadar doğru bilemiyorum. Yarınki görüşme spesifik bir görüşme değil. Reuters'ı değil bizden bir açıklama gelirse onu dikkate alın" dedi.
"Ateşkes önermesine rağmen Halep'i zalimce bombalandığını görüyoruz" ifadesini kullanan Çavuşoğlu, "Sivil halkın boşaltılması için ateşkesin sağlanması lazım. Burada hastaneler hedef alındı ki insanlar tedavi göremesi... Halep'te en zalimce uygulamaları görüyoruz, rejim ve destekçileri bunun sorumlusudur. İnsanlar açlıktan ölüyor, yardımlar engelleniyor" açıklamasında bulundu.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Çek Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Lubomir Zaoralek ile baş başa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Çavuşoğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
"Biz, Halep'te ve Suriye'de zulmün, katliamların durması için yoğun çaba sarfediyoruz. Hem Suriye ile yakından ilgilenen tüm ülkelerle aynı şekilde diğer aktör ülkelerle, İran ve Rusya başta olmak üzere ikili düzeyde temaslarımızla burada ateşkesin sağlanması içn, insani yardımların ulaştırılması ve siyasi çözüme geçilmesi için gayret gösteriyoruz. Somut önerilerle gittik ama birçok ülkenin samimi olmadığını gördük. Ateşkes önermesine rağmen Halep'i zalimce bombalandığını görüyoruz. Sivil halkın boşaltılması için ateşkesin sağlanması lazım. Burada hastaneler hedef alındı ki insanlar tedavi göremesi... Halep'te en zalimce uygulamaları görüyoruz, rejim ve destekçileri bunun sorumlusudur. İnsanlar açlıktan ölüyor, yardımlar engelleniyor. İnsanlık dışı ne varsa Halep'te görüyoruz. Herkes sussa biz susmayacağız. Çözüm için bahsettiğim tüm taraflarla gayretlerimizi sürdüreceğiz. İnanıyoruz ki Halep'te zulmeden de zulme sessiz kalan da aynı şekilde sorumludur. Boşaltılması için koridor başta olmak üzere ateşkes konusunda gayretlerimiz devam edecek.
"AB'den beklentimiz ne? Her şeyden önce adil yaklaşmasını istiyoruz. Bizim tarafımızı tutmasını istiyoruz, ne raportörlerden ne diğer kurumlardan AP olsun, konseyler olsun bizim tarafımızda yer almalarını istemiyoruz. Doğrunun yerinde yer alsınlar. Türkiye'yi eşit bir ortak görmek durumundalar, görmüyorlarsa ilişkilerimizin bir anlamı yok. Bunun için bizi eşit bir ortak gibi görmeliler, masaya böyle oturduğumuzda eksiklikleri gideririz, müzakere ederiz, müzakerelerin, kriterlerin gereği yapılır. Türkiye bunları yapmaya hazırdır. AB ders vermek yerine sorunlara nasıl çözüm üretiriz, bu anlayış içinde olması gerekiyor. Yine AB'nin tehditvari söylem içinde olmak yerine gelip Türkiye'deki gerçekleri anlamalarını bekleriz.
"Son zamanlarda AB, daha gerçekçi bir zemine doğru gidiyor ama biz artık sonuç da almak istiyoruz. Hiçbir şeyin sürüncemede kalmaması gerekiyor. En son Martin Schulz ile de görüştük. Biz her zaman anlamlı diyaloğa hazırız, iş birliğine hazırız. Türkiye olarak Avrupa'ya, Avrupa'nın güvenliğine, ekonomisine katkı sağlamaya devam edeceğiz. Sorunlarımız ortaktır, önümüze çıkan fırsatlar da hepimize fayda getirecektir."
Üst düzey Türk yetkilinin "ABD, İran, Rusya, AB ve Körfez ülkeleriyle sivillerin tahliyesi için çalışıyoruz" haberi hakkında neler söylüyorsunuz?
Reuters'tan aldığınız bir haber üzerine daha detaylı bir bilgi istemeniz ne kadar doğru bilemiyorum.
Çek Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Zaoralek'in açıklamaları ise şöyle:
İstanbul'daki terör saldırısını gerçekleştiren örgütün sözde liderleri AP'de ve diğer kurumlarda çeşitli etkinlikler oluyor, Çek Cumhuriyeti'nden bir üyenin "PKK'nın faaliyetleri yasaklansın" yönündeki çağrısını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizin dönem başkanlığınızda bunların yaşanmaması için ne yapacaksınız?
Bugün bu konuya da değindik, darbeyle bağlantılı kuruluşların listesi bana verildi. Bu kuruluşları biz de istihbarat teşkilatlarımıza ileteceğiz, ilgili kişiler araştırılacaktır. Terör örgütü bağlantılı kişilerin Çek Cumhuriyeti'nde bulunmasını istemeyiz, çünkü bu Çek Cumhuriyeti'nin ve AB'nin de güvenliğini etkilemektedir. Dönem başkanlığımız esnasında bu bilgilerin paylaşılmasında çaba göstereceğiz, örgütlerin ve gelecekteki örgütlenmelerin daha iyi aydınlatılması için çalışmalar yapılacaktır. Burada en önemli olarak anladığımız konu birbirimizi anlama ve karşılıklı olarak bilgi paylaşımıdır