Tempo24 yazarı Jeoloji Mühendisi Yıldırım Güngör, Işıkara’nın deprem tahminini değerlendirirken penaltı benzetmesi yaparak ‘Yine de golü yersiniz’ uyarısı yaptı.
Tempo24Marmara depremi 2010-2014 arasında olabilirTempo24 yazarı Jeoloji Mühendisi Yıldırım Güngör, Işıkara’nın deprem tahminini değerlendirerek . “Deprem tahmini penaltı golü yemek gibidir. Bazen köşeyi tutturursunuz ama yine de golü yersiniz.”
İşte Yıldırım Güngör’ün ‘Deprem ne zaman olacak?’ başlıklı bugünkü yazısı…
Açık seçik ve net olarak söylüyorum: “Ben depremin ne zaman olacağını biliyorum ama yazının sonunda açıklayacağım”. Hay Allah… Depremin ne zaman olacağını tahmin ettiğim için heyecandan manşete bakmayı unutmuşum. Işıkara depremin ne zaman olacağını açıklamış bile. Hem de tarih vererek. Hocanın dediğine göre 2010-2014 tarihleri arasında deprem olacakmış. Bu kesin bir tarih gibi gözüküyor. Yani hocaya göre bu tarihler arasında Marmara’da deprem olma olasılığı çok yüksek. Son cümlesini okuduysanız aynen şöyle diyor: “Ama olmama olasılığı da söz konusu”. Tamam da be hocam madem ki olmama olasılığı da var ne diye çıkıp tarih veriyorsun ki ? Yani bu bir bilim adamlığı ciddiyetine yakışan bir şey mi Allah aşkına.
Aslında Türkiye’de deprem tahmini yapmak hava durumundan da kolay artık. Hele biraz da istatistik biliyorsanız kesin olarak tahmin edebilirsiniz. Deprem uzmanı olmak de gerekmiyor. Sistem şöyle işliyor. İlk olarak açıklama yaparak “Şu tarihler arasında deprem olacak” diyorsunuz. İstatistiklerden de biliyorsunuz ki deprem olma olasılığı zaten çok fazla. Çünkü Anadolu yarımadasında 16 ayda bir yıkım yapan depremler olmuş. Bu nedenle yaptığınız tahminin bu depremlerden birine denk gelme olasılığı oldukça yüksek. Yanılmanız mümkün değil. Ama şanssızlık bu ya diyelim ki siz Marmara dediniz ama deprem Simav’da oldu. Açıklaması çok kolay. Hemen bir basın toplantısı yaparak “Depremi bildim ama yerini şaşırdım” dediniz mi iş biter. Depremi bildiniz ya önemli olan bu. Yeri çok önemli değil. İnanın bir çok televizyon kanalı da sizinle röportaj yapmak için sıraya girer. Siz de hınzır hınzır gülerek demeç verip işin keyfini çıkarırsınız. Bu arada eğer mühendis iseniz işleriniz de acayip açılır. Diyelim ki öngördüğünüz tarihler arasında deprem olmadı. Sonuçta bir istatistik bu. Deprem 10 yıl hiç olmaz, bir yılda 3 kere olarak arayı istatistiksel olarak kapatabilir. Yine yüzsüzlük yapıp ortaya çıkar ve “Doğayı anlamak o kadar kolay değil. Bazen bizleri şaşırtabilir” diyerek yırtabilirsiniz. Kimse de fazla önemsemez. Siz de iyi bir deprem uzmanı olarak tarihteki yerinizi alırsınız. Gördünüz mü deprem tahmini yapmak için öyle yıllarca makale yazıp, araştırma yapmaya hiç de gerek yokmuş.
Yıllarca usanmadan söylüyorum yine de söylemeye davam edeceğim. Deprem bilimciler depremin yeri ve büyüklüğü hakkında çok yakın tahminlerde bulunabiliyorlar ama zamanı konusunda bu güne kadar tesadüfler dışında bir tahmin ne yazık ki yok. Yapılan istatistikler de tahminin tahmininden öteye gitmiyor. Bunu bile bile yapılan açıklamaların ardında da başka şeyler aramak gerektiğini düşünüyorum.
Zaten depremin ne zaman olacağı sizi çok ilgilendirmesin. Sizi ilgilendiren şey günün birinde deprem olduğu zaman ne yapacağınız olsun. Yani çağdaş bir birey olarak gereken tedbirleri aldınız mı ? Binanız ne durumda ? Beton ve demir kalitesi nasıl ? gibi şeyler sizler için depremin zamanından çok daha önemli olmalı.
Artık depremin ne zaman olacağını söylemeyeyim isterseniz. Yazıyı baştan sona okuduysanız siz de artık depremin ne zaman olacağını tahmin edebilirsiniz diye düşünüyorum.
Yazımı, yıllardır depremlerde Arama Kurtarma çalışmalarına katılan öğrencim ve arkadaşım Alper Şengül’ün bir tanımlaması ile bitirmek istiyorum. “Deprem tahmini penaltı golü yemek gibidir. Bazen köşeyi tutturursunuz ama yine de golü yersiniz.”