11 Mart 2025 09:38
Güncelleme: 11 Mart 2025 09:53
Nefes yazarı Deniz Zeyrek, T24 yazarı Cansu Çamlıbel'in DEM Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan'la yaptığı söyleşiyi köşesine taşıdı. Zeyrek, Abdullah Öcalan'ın, aydınlara, yazar çizerlere yapılan operasyonlar, İstanbul Barosu'na yapılan operasyonlar, kayyım atamaları hakkında "Bir sabotajdır. Bu böyle olmaz," dediğini ifade eden Bakırhan'ın bu iddia karşısında Öcalan'a "Peki bu sabotajın faili kim?" diye sormadıklarını ifade etmesine tepki gösterdi. Zeyrek, "Düşünebiliyor musunuz? Öcalan 'sabotaj' gibi kritik bir iddia ortaya atıyor ama İmralı heyetinden kimse kendisine 'Peki bu sabotajın faili kim' diye sormayı akıl edemiyor," dedi.
Söyleşide en çok dikkatini çeken şeyin Bakırhan'ın bazı sorulara verdiği '(Öcalan'a) onu sormadık' yanıtı olduğunu söyleyen Zeyrek şöyle yazdı:
"Bakırhan, söyleşinin bir yerinde demokratikleşmenin önemine dikkat çekerken Cansu, 'Peki hükümetin uygulamaları neden tam tersi istikamette gidiyor size göre?' diye soruyor ve son dönemle olup bitenleri tek tek sıralıyor. Bakın Bakırhan ne yanıt veriyor:
'Sanırım bunu da ilk defa söyleyeceğim, sohbet sırasında Öcalan -ki bu söylediklerim kamera, dinleme cihazı vesaire ne varsa artık onların önünde olmuştur- döndü ve bize dedi ki; ‘Bu son aydınlara, yazar çizerlere yapılan operasyonlar, İstanbul Barosu'na yapılan operasyonlar, kayyım atamaları bir sabotajdır. Bu böyle olmaz.' Öcalan'ı bu sözlerinde çok samimi gördüm, kuşkuya bırakmayacak biçimde samimi gördüm.'
Cansu Çamlıbel durur mu? Bu kez 'Öcalan kayyım atamalarının kimin sabotajı olduğunu düşünüyor? Eğer o ilk dönemki sabotajların bir kısmı devlet içinde etkin pozisyonlarda olan Fethullahçılardan geldiyse, bugün kimden geliyor? Yani DEM'li ve CHP'li belediyelere kayyım Öcalan'ın size söylediği gibi bu süreci baltalayacak adımlar ise ve siyasi irade bu sürecin başarılı olmasını istiyorsa, kim istemiyor?' sorusunu yöneltiyor.
Bakırhan soruya yanıt vermek yerine uzun uzun anti demokratik uygulamaları sıralıyor ve Öcalan'ın anti demokratik uygulamaları eleştirirken ses tonunu çok yükselttiğini anımsatıyor.
Cansu sorusuna cevap alıncaya kadar sıkıştırmayı sürdürüyor ve 'Öcalan bu uygulamaların, yani tutuklama, gözaltı ve kayyım atamalarının Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın iradesi ve onayı dışında bir sabotaj alanı olabileceğine inanıyor mu gerçekten?' diye soruyor.
Bakırhan bu soruya bakın ne cevap veriyor? 'Ya işte bu şeyleri sormadık.' Düşünebiliyor musunuz? Öcalan 'sabotaj' gibi kritik bir iddia ortaya atıyor ama İmralı heyetinden kimse kendisine 'Peki bu sabotajın faili kim' diye sormayı akıl edemiyor. Tıpkı Öcalan'ın 'Özal bana şöyle dedi' diye başlayan anekdotunu dinledikten sonra 'Özal bu mesajı kiminle gönderdi' diye sormayı akıl edemedikleri gibi."
Yazının tamamı için tıklayın.
Konsey: Vatikan tarihinde bir ilk yaşanmak üzere olabilir mi? (Spoiler içerir) |
© Tüm hakları saklıdır.