BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Fethullah Gülen ile Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 11 yıldan beri siyasetçi ve işadamlarına şantaj yaptığını ileri sürerek, "Fethullah Gülen kameraman, Başbakan Erdoğan yönetmen. Beraber film çekmişler. Başbakan saf, o zanediyor ki sadece AKP karşıtlarını çekiyor. Ama cemaat ondan kurnaz, herkesi çekerken arada Bilal'i çekmiş, arada bakanları çekmiş, arada Başbakan'ı çekmiş" dedi.
Bingöl PTT Kavşağı'nda partisinin düzenlediği mitingte konuşan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, dün akşam Silvan'da çıkan olaylarda yaralanan Mehmet Ezer üzerinden Başbakan'a yüklendi. Demirtaş, Başbakan'ın oy almak için Berkin Elvan'ın annesini meydanlarda yuhalattığını ifade ederek, "Çocukların acısı, çocukların hala bu ülkede öldürülüyor olması Başbakan'ın utancıdır. Daha dün Silvan'da 10 yaşında Mehmet Gezer, polisin attığı gaz fişeğiyle şimdi komada yoğun bakımda, Diyarbakır'da tedavi görüyor. Siz barış istediniz, Başkan Apo barışın yolunu açtı. Hiç bir Bingöllü kardeşim şunu unutmasın, siz Şeyh Said'in yolundan, 1925'ten bu yana zulüm görenlerin yolundan yürüyerek bu noktaya geldiniz" dedi.
'Hocalardan fetva istemiş, hoca bu fetvayı vermiş'
Bingöllü'lerden destek isteyen Demirtaş, "Hocalardan fetva istiyor biliyor musunuz? Bakın seydalar, hocalar var aramızda. Ne yapmış Başbakan? Yanındaki bir kaç tane hocaya gitmiş, 'Hocam bir fetva verin, biz her mütaehitten yüzde 10 aldık, her ihaleden şu kadar aldık, bu helal mi haram mı? Siz bir helal diye fetva verin.' Hoca bu fetvayı vermiş. Yav senin o fetvayı veren hocanın hocalığı batsın, senin o hırsızlığın batsın, senin Başbakanlığın batsın. Hırsıza her yerde hırsız denir. Fetva da versen hırsızdır, vermesen de hırsızdır"diye konuştu.
Ses kayıtları ile ilgili de konuşan Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ses kayıtlarıyla Başbakanı dinlediler, oğlunu dinlediler, bakanları dinlediler. Bakın ne olduğunu burada tane tane anlatayım; 11 yıl Fethullah Gülen, Recep Tayip Erdoğan ortak çalıştı. Tam 11 yıl boyunca Fethullah Gülen'in adamları, herkesi dinledi, herkesi kaydettiler, herkesle ilgili kaset yaptılar. Ve bunları Başbakan'ın önüne getirdiler. Başbakan bu kasetleri, kendi çıkarları için kullandı. Şantaj yaptı, işadamlarına şantaj yaptı, tehdit ettiler, siyasetçilere şantaj yapıp tehdit ettiler. Tam 11 yıl beraber bunları yaptılar. Yani Fethullah Gülen kameraman, Tayip Erdoğan yönetmen filmi beraber çektiler, 11 yıl boyunca bunu yaptılar. Gelin görün ki Başbakan'ın bilmediği bir şey vardı. Bu kameraman Fethullah Gülen, arada Başbakanı da çekiyormuş.
Başbakan da saf, bundan haberi yok. Zanediyor ki sadece AKP karşıtlarını çekiyor, ama cemaat ondan kurnaz, herkesi çekerken arada Bilal'i çekmiş, arada bakanları çekmiş, arada Başbakan'ı çekmiş, Başbakan işin farkına bir varınca ortaklık bozuldu. Çünkü anlaşma böyle değil, kameramanla anlaşırken yani Gülen'le anlaşırken, 'beni çek' diye anlaşmadı, 'Git benim rakiplerimi çek onların ses ve görüntü kayıtlarını çek, ben muhalefeti ezmek için kullanayım' dedi. 11 yıl bunları kullandı. Yani bu yolu Başbakan'ın kendisi açtı. Şimdi çıkmış diyor ya, 'bunlar kaset siyaseti yapıyorlar'. Kaset siyasetini kim yapıyorsa Allah onun cezasını versin inşallah. Senin filmlerin çıksa da, çıkmasa da, biz zaten bu hırsızlık filminin baş aktörü sendin bunu biliyorduk."
'Kasetlere bel bağlayarak bugünlere gelmedik'
Demirtaş, yayınlanmasa da kayıt edilen filmlerden haberdar olduklarını, kasetlere ihtiyaçları olmadığını, kasetlere bel bağlayarak bugünlere gelmediklerini ifade etti. Hırsız refleksiyle hareket edildiğini belirten Demirtaş, "Bunların artık maskeleri düşmüş sizden tek ricam asla buna pirim vermeyin o kaset siyasetiyle, o rüşvet siyasetiyle bizim işimiz olmaz, birbirlerine komplo yapıyorlar. Birbirlerinin özel hayatına girmek için artık çirkefleştiler" dedi.