Sarıkaya "Yeni hareketlerin hedefi: Önce parti, sonra teşkilat" başlığıyla kaleme aldığı yazısında, Davutoğlu'nun “milletvekili transferi" için uğraş vermeyeceğini yazdı. Sarıkaya yazısının ilgili bölümünde şunları kaydetti:
Davutoğlu ekibi, bununla birlikte “partiden ihraçlarının hemen ardından kendiliğinden gelişen istifa sürecini frenlemek için tutum aldıklarını” bildirdi.
İstifaların yoğun bir şekilde olmasının önüne geçmek AK Parti yöneticilerinden daha fazla için ikna süreçleri işletmişler, “Parti sizi atarsa ayrılın” telkininde bulunmuşlar.
Buradaki amacı da şöyle izah ettiler:
“Eğer grup kuracak kadar milletvekili sayısına ulaşamayacaksak istifaların bir anlamı yok. Yeni oluşum için AK Parti’den ayrılanların partisi görüntüsü vermek de istemiyoruz; bu hedeflediğimiz parti yapılanmasını olumsuzlaştırır.”
Eskilere tamam yenilere belki
Bundan dolayı eski milletvekillerinin hareketin içinde olmasına daha sıcak bakılırken, mevcut milletvekillerinin katılım sürecini hızlandıran herhangi bir davranışın içinde olmak istenmemiş.
Ancak orada da temkinli davranış geliştirilmiş; neden de “AK Parti’nin devamı veya orada ikbal bulamayanların kurduğu yapı” gibi görüntü vermemek.
Bunun için il ve ilçe teşkilatlarında daha seçici olma yoluna gidilmiş.
Harekete katılmak isteyen veya kendilerinin davet ettiği isimlerin illerinde diğer partiler veya siyasal yapılarla bir sorunun olmamasına özen gösterilmiş.
Önce merkez, sonra taşra
Yerel iktidar mücadelesinin içinde olanların hareketin içinde olmasına çok da sıcak bakılmamış.
Bu da kadrolaşma sürecinin daha ağır işlemesine neden olmuş.
Her iki taraf da bu kapsamda “taşra teşkilatı için isim topladıklarını” ve görüşmelerini devam ettirdiklerini belirtti.
Parti inşasının nasıl olacağı konusunda ise ilginç bir yanıtla karşılaştım.
Belirttiklerine göre önce partiyi kurup, ardından taşra teşkilatlarının oluşumuna geçmeyi hedefliyorlar.
Oysa birçok parti önce taşra teşkilatını en azından kimlerle yola çıkacaklarını belirleyip, ardından partinin üst kademesinin yapılanmasına odaklanırdı.
Bu kez farklı bir yol izleyip, önce merkezin inşasının sağlanıp, ardından taşra yapılanmasına yönelmeyi hedeflemişler.
Görünen o ki bu konuda Ahmet Davutoğlu ekibi çok daha avantajlı gözüküyor.
Çünkü Davutoğlu’nun Genel Başkan ve Başbakanlığı dönemindeki teşkilat üyeleri, bir kenarda hazır bekliyor.
Davutoğlu’nun bu ekip ile diğer kesimlerden gelenlerin de katılımını sağlayarak yeni bir yapılanmayı ortaya çıkarma amacında olduğunun altı çiziliyor.
Başta da belirttiğim gibi yeni parti hazırlıkları oldukça hızlanmış görünüyor.
Bu aşamada, “sanılmasın ki bütün bunlar erken seçim beklendiği için yapılıyor” noktasının altı da özenle çiziliyor.