Gündem

Davutoğlu, Demirtaş'a 'Selahattin' dedi mi, demedi mi?

Yeni Şafak Temsilcisi Selvi: Demirtaş 'CHP ile koalisyona destek veririz' dedi; haftaya AKP-CHP koalisyonu için komisyon kurulacak

16 Temmuz 2015 15:20

Seçim kampanyası döneminde Kudüs polemiği nedeniyle HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a “Selahaddin Eyyübi’nin ismini hak etmiyor, ona Selahattin demeyeceğim” diyen Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun dünkü AKP-HDP görüşmesinde Demirtaş’a ismiyle hitap edip etmediği tartışma konusu oldu. HDP kaynakları, dünkü görüşmede Davutoğlu’nun Demirtaş’a birkaç kez “Selahattin Bey” dediğini söyledi. Ancak Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, bunun tersini iddia etti. Selvi, yazısında “Herkesin merak ettiği sorunun cevabını ilk başta vereyim. Başbakan Davutoğlu, HDP'yi ziyaretinde Demirtaş'a, ‘Selahattin’ dedi mi? El cevap: Demedi” ifadelerine yer verdi.

Abdülkadir Selvi’nin Yeni Şafak gazetesinin bugünkü (16 Temmuz 2015) nüshasında, “Ak Parti-HDP görüşmesinde neler yaşandı” başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:

 

Herkesin merak ettiği sorunun cevabını ilk başta vereyim.

Başbakan Davutoğlu, HDP'yi ziyaretinde Demirtaş'a, "Selahattin" dedi mi?

El cevap: Demedi.

Hatırlarsanız Başbakan, Kudüs'ün, Musevilerin kutsal kenti olduğu yönündeki sözünden dolayı Demirtaş'a, "Ona artık Selahattin demeyeceğim" diye seslenmişti.

O nedenle AK Parti-HDP görüşmesinin başladığı andan itibaren bu soru sorulmaya başlandı.

AK Parti-HDP görüşmesiyle birlikte, ilk tur tamamlandı.

Hem HDP hem AK Parti heyetleriyle konuştum. Sıcak bir görüşme olduğunu belirttiler.

Görüşmede HDP adına Figen Yüksekdağ konuşuyor. “Demokrasi, Adalet ve Barış" başlıkları altında partisinin görüşlerini aktarıyor.

Konuşmasının başında koalisyonla ilgili mesajlarını veriyor.

“AK Parti- CHP hükümetini" öneriyor. İlginç MHP lideri Devlet Bahçeli'de AK Parti'ye, CHP ile hükümet kurmasını önermişti. Figen hanım bir mesaj daha veriyor. "Seçim hükümetini de tartışmaya hazırız"

Selahattin Demirtaş bir defa araya girip, Başbakan'a, "Ulus devlet" konusunda ne düşündüğünü soruyor. Davutoğlu, "Etnik temelli bir devlet yapılanmasına karşıyız" yanıtını veriyor.

Görüşmenin sonunda Demirtaş tekrar söz alıyor, "Uygun olanı AK Parti, CHP ile hükümet kurmalı" diyor. Sonra sözü MHP'ye getiriyor. HDP'liler, AK Parti, MHP ile koalisyon kuracak diye hop oturup hop kalkıyorlardı. Demirtaş, "Kategorik olarak AK Parti-MHP'ye karşı değiliz. Ama MHP bizi flu görüyor. Savaş hükümeti sözünü ise sadece biz kullanmadık, bu yönde bir algı var" diye konuşuyor.

Demirtaş, “AK Parti-CHP koalisyonuna destek veririz. Ama bu mümkün olmazda seçim derseniz, onu da oturup konuşabiliriz" diyor. HDP, erken seçime sıcak bakmıyor. Eğer AK Parti-CHP hükümeti kurulamazsa, Demirtaş'ın bu sözleri seçim hükümeti için açılmış bir kredi olarak değerlendirilebilir mi? Bir yere not etmek lazım.

Son seçimlerde AK Parti'den HDP'ye yüzde 4.5 oranında bir oy kayması olmuştu. HDP, AK parti heyetini ağırlarken, AK Parti'den gelen oyların rencide edilmemesine dikkat ediyor. Başbakan'ı kapıda kalabalık bir heyetle karşılıyorlar. Giderken Eş Başkanları Demirtaş ile Yüksekdağ kapıya kadar uğurluyor.

Ayrıca ziyarete çikolata ile gelen Başbakan'a, Diyarbakır işi gümüş işlemeli bir fincan takımı hediye ediyorlar.

İmralı görüşmesi de gündeme geliyor. HDP, İmralı görüşmesinin neden yapılamadığını soruyor. AK parti, silahlar bırakılsın karşılığını veriyor. AK Parti, İmralı ile görüşme konusunda bir taahhütte bulunmuyor ama katı tutumunda bir esneme hissediliyor. HDP, İmralı ziyaretinde düne göre daha iyi durumdayız havasında.

Görüşmede Kobani de gündeme geliyor. Başbakan'a, PYD kontrolündeki Kürtler hakkında ne düşündüğü soruluyor. Davutoğlu, "İçerideki çözüm süreciyle dışarıyı ayrı tutmuyoruz. Kürtler bizim kardeşimizdir. IŞİD konusunda yanlış bir algı oluşturuluyor. Türkiye, IŞİD'e yardım eden ülke gibi gösteriliyor. Haksızlık yapılıyor" diye karşılık veriyor.

Davutoğlu, HDP konusunda bir değerlendirme yapıyor. “Seçimlerden hemen sonra "İçeriden ve dışarıdan hiçbir şekilde AK Parti'li bir hükümete destek vermeyeceğiz' şeklindeki açıklamalardan dolayı HDP'yi düşünmemiştik. Bu süreçte bizimle ilgili çok şey çarpıtıldı. Çözüm sürecini yürüten irade olduğumuz göz ardı edildi. Hatta Sayın Cumhurbaşkanı'mızın Kobani'yle ilgili sözü çarpıtıldı. Biz HDP'nin arkasındaki iradeye saygılıyız. Son dönemlere HDP'deki olumlu değişimi de gözlüyoruz"

AK Parti ile HDP koalisyon görüşmeleri kapsamında bir araya geliyor ama görüşmenin ağırlığını “Çözüm süreci" oluşturuyor. Başbakan, "Silahlı unsurlar geri çekilmeden çözüm süreci ivme kazanamaz" diyor. Figen Yüksekdağ ise, Dolmabahçe'de varılan mutabakatın gereği olan adımların atılmasını istiyor.

Çözüm sürecinde iki partide mevcut pozisyonlarını koruyor. Başbakan, silahlı unsurların geri çekilmesi şartını koşuyor, HDP ise Dolmabahçe mutabakatının devamının getirilmesini istiyor. Ciddi bir ilerleme sağlanamıyor ama düne göre daha iyi bir iklim yakalanıyor.

Ama diyaloğun kurulmasıyla birlikte HDP'de, çözüm sürecinde bir ilerleme sağlanacağı umudu doğuyor.

AK Parti ile görüşmeden sonra HDP'liler,"Psikolojik eşik aşıldı" dediler. Heyetler ayrılırken, irtibat kurulması CHP'de ve MHP'de olduğu gibi bir isim önerilmiyor. "Arkadaşlar iletişim halinde olsunlar" deniliyor.

AK Parti ile CHP heyetleri bir araya geldikten sonra," Psikolojik eşik aşıldı" denilmişti. AK Parti- HDP görüşmesi gerçekleşince bir kez daha, "Psikolojik eşik aşıldı" denildi. Kim tarafından? HDP tarafından.

İlk tur görüşmeler tamamlandı.

Başbakan koalisyon kurmak istiyor. Kılıçdaroğlu, koalisyona girmek istiyor.

Hem MHP, hem HDP AK Parti-CHP koalisyonunu öneriyor.

Medya, iş dünyası ve batılı ülkeler ise AK Parti-CHP hükümetini alkışlamaya hazır.

Peki bu durumda geriye ne kalıyor? Herkesin alkışladığı, bir koalisyonu kurmak için liderler ne bekliyor?

Kazın ayağı öyle değil.

MHP istiyor ki, merkez sağ ile merkez sol koalisyon kursun. AK Parti ile CHP koalisyonda yıpransın, ben oturduğum yerde oylarımı yükselteyim.

HDP istiyor ki, iki parti koalisyon kursun, çözüm süreci masada kalsın, seçimlere gidilmeyip süre kazanılsın, MHP'nin Ana muhalefet olduğu bir ortamda, koalisyonun yıpranacağı bir konjonktürde ben bu işten karlı çıkarım.

Merkezin sağı ve solu yıpranırsa, bir de bakmışız ki, MHP ile HDP Türkiye'nin merkezi olmuş.

Bununla birlikte önümüzdeki hafta Salı ya da Çarşamba günü ilk somut adım atılacak. AK Parti ile CHP koalisyonunu görüşmek üzere bir komisyon kurulacak.

Bir koalisyon masası olacak.

Ama AK Parti-CHP koalisyonu için umutlu musun derseniz, umutlu değilim.

İbre erken seçim ve AK Parti'nin kuracağı bir seçim hükümetine daha yakın duruyor.

Bahçeli'den sonra Demirtaş'ın açtığı krediye bakınca, koalisyon değil, seçim hükümeti ağır basıyor.

İlgili Haberler