Siyaset bilimciler Erdoğan'ın Davos'ta yaptığı çıkışın 29 Mart yerel seçimlerine etkisini degerlendirdi.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’le Davos’ta giriştiği Gazze tartışmasını değerlendiren siyaset bilimcilere göre Başbakan’ın çıkışı 29 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde AKP’nin sandığına oy patlaması olarak yansımayacak. Radikal’in sorularını yanıtlayan siyaset bilimciler şunları söyledi:
Seçim sonuçlarını etkilemez
Tarhan Erdem (Konda): Başbakan’ın bu hareketi “İç politikada kullanırım” diye yapmış olduğunu sanmıyorum. 29 Mart’ta yapılacak seçim sonuçlarını da etkilemez. Dün seçim yapılsaydı alacağı oyla, bu gün seçim yapılsaydı alacağı oy orasında 4-5 puan fark edebilir. Bu da az bir şey değildir. Ama bir hafta-10 gün sonra yine eski haline geri döner. Çünkü 12 Nisan 2007 (Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt, ‘Cumhuriyetin temel değerlerine sözde değil özde bağlı bir kişinin cumhurbaşkanı seçilecek olmasını umut ediyoruz’ dedi.) ve 27 Nisan 2007 (Genelkurmay gece geç saatlerde laiklik uylarısı yaptı) sanal muhtıralarında yaşadık.
O ‘muhtıra’lardan sonra yaptığımız araştırmada bugüne kadar yüzde 45 ile 50 arasında çıkan AK Parti oyu, bu haftadan sonra yüzde 54-55 arasında çıktı. Ama iki hafta sonra yaptığımız araştırmada yine yüzde 45 ile 50 arasında döndü.
Oy kaçabilir
Prof Dr. Burhan Şenatalar (Bilgi Üniversitesi): Başbakan Türkiye’de zaman zaman öfke patlamaları yaşıyordu. Ama dış politikada ilk defa oluyor bu. Ortalama bir vatandaş İsrail’e kafa tuttu diye duygusal olarak tatmin olabilir. Ama uluslararası ilişkiler bakımından Türkiye’ye yararlı olduğunu sanmıyorum. Medyada Başbakan eleştirildikçe, iç siyasette bir gerginlik ve sertleşme etkisi yaratacağını tahmin ediyorum.
Daha yerel seçimlere iki ay var. Ancak tahmin yürütülebilir. SP ve MHP’den biraz oy çekebilir veya bu partilere kaçacak oyları biraz frenleyebilir. Öte yandan AKP’nin bir miktar ‘çekirdek oy’ sayılamayacak oyları kaybetmesine yol açabilir. Ancak SP ve MHP’nin oylarının daha bağımlılık gösterdiğini ve ordan kopmanın daha sınırlı olacağını unutmamak gerekir. AKP’den kaçış daha kuvvetli olabilir. Çünkü zaten son zamanlara Başbakan içerde demokrat insanları rahatsız eden ifadeler kullanıyor. En önemli örneği İsrail’le karşı Tevrat’tan örnekler kullanması. Ancak büyüklüklerini tahmin etmek mümkün değil.
