Politika

‘Darbe olmadıysa nedeni Özal’dır’

Dr. Cemal Fedayi, Zaman gazetesindeki yazısında 28 Şubat'ın kanlı bir darbe olmasının önündeki engeli Turgut Özal, olarak gösterdi.

20 Eylül 2008 03:00

Zaman gazetesindeki yazısında 12 Eylül’ün hedeflerine ulaşma açısından en başarılı darbe olduğunu belirten Siyaset Bilimci Dr. Cemal Fedayi, 27 Mayıs’ı, şeytan kurum ve kuruluşların anası olarak işaret etti.  28 Şubat sürecinin bir post-modern darbe değil de kanlı bir darbe olması önündeki engeli ise rahmetli Cumhurbaşkanı Özal olarak gösteren Fedayi’nin ilginç analizi:

12 Eylül askerî darbesinin yıldönümünde demokrat kalemler 12 Eylül'ü eleştiren, yerden yere vuran yazılar yazdılar. Şüphesiz bu yazılar yararlıdır ve olmalıdır.

Fakat aslında eleştirilecek, taşlanacak esas şeytan 27 Mayıs darbesidir. 27 Mayıs darbesi tüm darbelerin anasıdır; tüm darbelerin doğduğu ana kaynaktır. O kaynak kurutulmadan, o şeytan (hâlâ yaşayan) kurum ve kuruluşlarıyla bertaraf edilmeden Türkiye'de darbelerin ve müdahalelerin önü alınamaz.
……………

Kimileri 12 Eylül cuntasının yargılanmasından, hesap sorulmasından bahsediyor. Bunlar gerçekçi değil. Bir darbe galip gelmişse yargılanamaz, yargılar. Başarısız olmuşsa zaten yargılanır. 12 Eylül, hedeflerine ulaşma açısından en başarılı darbedir. Dolayısıyla yargılanamamış, tersine kendisi başkalarını yargılamış, daha sonra da kendisine anayasal bir zırh hazırlamıştır. Darbeleri bertaraf etme, mahkeme ile kanun ile olmaz; darbelerin gerçekleşme zeminini, altyapısını ilga etmekle mümkün olabilir. Özal'ın yaptığı da tam budur; Özal darbecilerin çanına ot tıkamıştır...

Eğer Özal'ın altyapı değişimleri olmasaydı 28 Şubat süreci bir post-modern darbe değil, basbayağı kanlı-canlı bir sıcak darbe şeklinde tezahür ederdi. Özal'ın reformları olmasaydı 27 Nisan bir e-bildiri düzeyinde kalmazdı. Özal'ın reformları olmasaydı AK Parti tek celselik bir davayla kapatılırdı... Özal'ın teknolojik atılımları ve polisi güçlendirme reformları olmasaydı Ergenekon bu derece ayrıntılı takip edilemez ve izlenemezdi... Eğer bugünün siyasetçileri daha güçlü ise ayakları yere daha sağlam basıyorsa, sesleri daha gür çıkıyorsa... bunda en büyük pay Özal'ındır... Sivil politikacılar içinde, pansuman tedbirlere, cuntacılarla iyi geçinme türünden mıymıntı politikalara yönelmeyen, topu taca atmayan, fundamental değişiklikler yaparak darbelerin zeminini berhava eden esaslı bir siyasetçi olarak Özal'ı rahmet ve minnetle anıyorum. Biliyorum kimileri Özal'ı 12 Eylül'ün adamı olmakla, cuntacılarla işbirliği yapmakla suçlayacak. Onlara ise sadece şunu söylemek lazım: Özal'a bu suçlamayı yöneltenler tarihin gramerini bilmeyenlerdir... Tarihin gramerini bilmeyenlerle ise konuşmak mümkün değildir.