16 Şubat 2025 10:38
Güncelleme: 16 Şubat 2025 10:50
Cumhuriyet yazarı İrfan Hüseyin Yıldız, TÜSİAD'ın eleştirilerinin kıymetli olduğunu ancak iktidar tarafından suçlayıcı bir ret geldiğini belirterek; "İşte kendi ayağına sıkmak buna denir. Ayrıntıya girmeyeceğim ama iki cümle etmek farz oldu: Milli irade, seçimle gelen cumhurbaşkanının, yürütmenin veya Meclis çoğunluğunun kafasına estiği her şeyi yapabilmesi demek değildir. Bunun adı demokrasi olmaz" ifadelerini kullandı.
TÜSİAD neden hedefte, neler oldu?Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) olağan genel kurul toplantısında gerçekleştirilen sunumda, "Politik hayatta olağanüstü olaylar" başlıklı slaytta; politikacılar, iş insanları ve gazetecilere yönelik yargı süreçlerine dikkat çekilerek "sorgulanıyor, tutuklanıyor" ifadeleri kullanılmıştı. Slaytta ayrıca Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) ihraç edilen teğmenler de "Ordudan ihraç ediliyor" ifadesiyle işaretlenmişti. TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras yaptığı konuşmada, son haftalarda politik hayatta olağanüstü olayların yaşandığını belirterek, "Seçilmiş belediye başkanları görevden alınıyor, yerlerine kayyım atanıyor. Bir siyasi parti lideri hakkında önce soruşturma başlatılıyor, sonra farklı bir nedenle tutuklanıyor. Birçok sanatçının menajerliğini yapan bir iş kadını hakkında önce soruşturma başlatılıyor, sonra farklı bir nedenle tutuklanıyor" ifadelerini kullanmıştı. Aras, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki davalara da dikkati çekerek, "Bir büyükşehir belediye başkanı hakkında, yaptığı konuşmalar nedeniyle basın toplantısından dakikalar sonra soruşturmalar açılıyor. Bilirkişi görüşmesini yayınlayan gazeteciler gözaltına alınıyor, genel yayın yönetmeni tutuklanıyor" diye konuşmuştu. Aras, 6 Şubat depremleri ve Kartalaya yangını başta olmak üzere yaşanan trajik olaylar hakkında da, "Kurallarımız vardır ama uymayan çoktur, yeterli denetim yoktur. Bu ölümlerin ana nedeni sistem bozukluğudur... Bu sistemin nasıl düzeleceği çok net bellidir. Sistemin kendi kendini düzeltme mekanizması olmalıdır. Sorumlular görevden ayrılmalı, hesap vermeli ve yerlerine yetkin kişiler gelmelidir" demişti. TIKLAYIN - TÜSİAD Başkanı Turan sordu: Kimin yüzü gülüyor? TIKLAYIN -TÜSİAD’ın sistem ve iktidar eleştirileri gazete manşetlerinde! Orhan Turan ne demişti?TÜSİAD'ın dünkü olağan Genel Kurul toplantısında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan şunları söylemişti: "Tüm vatandaşlar kanun önünde eşittir. Devlet de hukukla bağlıdır. Her kademede yönetim keyfi değil, hukuk kurallarına göre yapılır. Burada sorun varsa her yerde sorun çıkar. Hukuka güven kalmazsa güvensizlik, istikrarsızlık ve belirsizlik her yere sirayet eder." Özgür Özel: Bugün açılan soruşturma TÜSİAD'ın sözlerini doğruladı Aras hakkında soruşturma başlatıldıTÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras hakkında soruşturma! İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ömer Aras hakkında soruşturma başlattı. Yapılan açıklamada, "TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında gerçeğe aykırı, kamu barışını bozmaya elverişli nitelikli sözleri nedeniyle adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve gerçeği aykırı bilgiyi alenen yayma suçlarından Cumhuriyet Başsavcılığımızca resen soruşturma başlatılmıştır."denildi. Bakan Tunç'tan TÜSİAD açıklaması: Tamamen ideolojik, siyasi düşünceler |
Yıldız'ın yazısı şöyle:
"Birçok kesimin uzunca bir süredir dile getirdiği bu eleştirilere kulak vermek gerekirken iktidar cenahından suçlayıcı ve toptancı bir ret geldi. TÜSİAD’ın çıkışı yargıyı ve siyaseti yönlendirme çabası olarak görüldü, “Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hiçbir kurum, kuruluş veya çıkar grubu, milli iradenin üzerinde değildir” dendi. İstanbul Başsavcılığı da hemen harekete geçerek TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras hakkında soruşturma başlattı.
İşte kendi ayağına sıkmak buna denir. Ayrıntıya girmeyeceğim ama iki cümle etmek farz oldu: Milli irade, seçimle gelen cumhurbaşkanının, yürütmenin veya Meclis çoğunluğunun kafasına estiği her şeyi yapabilmesi demek değildir. Bunun adı demokrasi olmaz. Demokrat Parti dönemindeki Tahkikat Komisyonları da adalet dağıtmıyordu. Bugün Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmaması da hukuk devletiyle bağdaşmıyor.
Israrla kamuda kayda değer bir tasarrufa gidilmiyor, KÖİ proje garantileri gibi kara delikler yok sayılıyor. Sadece ücretler ve maaşlar baskılanmış, mal ve hizmetler üzerindeki dolaylı vergiler artırılmış, böylece enflasyonla mücadelenin bütün yükü adaletsiz bir biçimde emekçilerin ve tüketicilerin sırtına bindirilmiş bulunuyor."
Yazının tamamını okumak için tıklayın.
Hayatının baharında iki genç, 'Bir Ömrün Sonbaharı'nda |
Günün öne çıkan haberleri...TIKLAYIN - Kulis: Erdoğan sinyali verdi, AKP’de yeni yönetim için isimler konuşuluyor TIKLAYIN - Prof. Dr. Orhan Şen tarih verdi: İstanbul’a 10 cm'ye kadar kar geliyor! TIKLAYIN - Sinan Engin'den derbiyi yönetecek hakemle ilgili sürpriz iddia TIKLAYIN - MHP'li Yıldız'dan CHP'nin aday seçim sürecine "Kibar Feyzo"lu eleştiri! TIKLAYIN - Hasan Cemal | Büyük yalanlarla sinsi sinsi ilerleyen faşizm! |
© Tüm hakları saklıdır.