Cumhuriyet yazarı Orhan Bursalı, son olarak 28 Şubat davasında 14 emekli generale hapis cezası verilmesiyle ilgili olarak "Bakıyoruz iktidarın eli, dili sürekli ordu üzerinde, emekli olsun olmasın. Kulağıyla da dinliyor ayrıca. Neyi diyeceksiniz, eğer bir “darbe korkusu” varsa, bir şekilde kokusunun izini sürüyor; bu korkunun izi. İktidarın bu operasyonlarının salt intikam duygusu taşıdığını düşünmüyorum. Öyle gözüküyor ki askerlere karşı derin güvensizliğin dışa vurumları tüm bunlar" yorumunu yaptı.
Bursalı, şöyle devam etti:
"Muhalefetten kimse bu konuyla uğraşmazken son olarak Pelikancı Hilal Kaplan darbe korkusunu dillendirdi. İktidarın baş yazarlarından biri olduğuna göre, yazısıyla aslında iktidardaki bu korkuyu dile getirdi. Ordu içinde bazılarının aklına darbe yapmak gelebileceği endişesini veya korkusunu yazdı büyük olasılıkla.
Bu nedenle iktidar, yargısıyla emeklileri “döverken” aslında muvazzaflara sopa gösteriyor, denebilir. Onlara hiç aklınıza böyle şeyler getirmeyin, yoksa halinizin ne olacağını açtığımız davalarda görüyorsunuz, diyordur.
Ordu içinde böyle düşünceler mi var? Hiç sanmıyorum. Hele FETÖ’cülerin 15 Temmuz kanlı darbe girişimlerinin sonuçları ortadayken...
Zaten darbe girişimini engelleyen en büyük güç de Atatürkçü subaylar oldu. İktidarın Atatürkçülükten nefret ettiğini de biliyoruz, nitekim ordu içinde atamalarla, eğitimde yaptıkları değişimlerle, ordu subaylarına kaderiniz tamamen bizim elimizde diyerek silyasete bir bağımlılık yaratmak istedikleri de görülüyor. Atatürkçülüğü tasfiye edebilmeleri mümkün de olmadığına ve ordunun da korkuya yol açacak bir davranışı beklenmediğine göre, peki niye rahatsızlar sürekli?"
Yazının tamamı için tıklayın.