Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, Sedat Peker'in Esenyurt'a ilişkin iddialarını değerlendirdiği yazısında, "Peker, en çok o kelimeyi kullandı: Özyurt. Esenyurt sokaklarında gezince buranın artık “Özyurt” olarak anıldığını görüyorsunuz. Yüksek kulelerin üstünde hep bu isim yazıyor. Aslında iki Özyurt birbirine karıştırılıyor: Özyurt AŞ ve Özyurtlar Holding. Özyurt AŞ’nin başında Orhan Özyurt, Özyurtlar Holding’in başında ise Tamer Özyurt var. Aynı soyadı taşıyan, biri Trabzonlu diğeri Antepli iki aile, iki şirket farklı. Esenyurt’ta sıradan bir nalburken, Kadıoğlu dönemiyle inşaata atılan Özyurtlar, artık milyar dolarlık projelerin yaratıcısı. Bir buçuk milyon kilometrekarelik alana bugüne kadar 15 bin konut inşa eden holdingin projelerinin tamamına yakını Esenyurt’ta" ifadelerini kullandı.
Esenyurt modelinin, İstanbul'da bir ilçe yaratıp, betona boğarak, holdingleşmenin, siyaseti ve siyasetçileri beslemenin modeli gibi olduğunu savunan Terkoğlu, yazısını, "Elbette rant bol olunca, işin içine çoğu kez mafyanın karıştığı öyküler birbirini izliyor. Kadıoğlu, Özyurt, Soylu adlarının birbirine karıştığı bu hikâyenin sonunda gökten üç tane elma düşmüyor. Çünkü elma ağacı bile kesildi, toprağı “kupon arazi” diye satıldı, üstüne göksüz bina dikildi." şeklinde noktaladı.
Yazının tamamı için tıklayın...