Cumhurbaşkanı Abdullah Gül alkol yasağıyla ilgili, "Yasak diye konuşulmasını da anlamakta güçlük çekiyorum doğrusu"dedi. Gezi Parkı'ndaki eyleme de değinen Gül, ''Bu tartışmalar olacak tabi ki, eskiden insan hakları ihlalleri tartışılırdı, çok büyük meseleler, faili meçhuller tartışılırdı, şimdi bu tip meseleler tartışılıyor. Bu Türkiye'nin geldiği noktanın doğru olduğunu gösterir'' şeklinde konuştu.
İki günlük resmi ziyaret için Aşkabat'a çok sayıda işadamı ile birlikte gelen Cumhurbaşkanı Türkmenistan’ın Türk işadamları açısından önemini anlattı. Türkiye'nin burada 34 milyar dolar tutarında iş yaptığını, dış ticaretin büyük ölçüde Türkiye ile yürüdüğünü söyledi.
Abdullah Gül gündeme ilişkin gazetecille sobet etti. kanald.com.tr'de Erhan Karataş'ın sohbetten aktardıkları şöyle:
Alkol satışını düzenleyen yasa Köşk’te...
Cumhurbaşkanı’na tartışmaları sorduk. Gül, ''Ankara'dan ayrıldığımda henüz gelmemişti, ama tabi ki bakacağız, inceleyeceğiz'' diye başladı söze, ama tutumunu da gizlemedi. Gül'e göre de yasak yok ve dünyanın birçok yerinde olan sınırlama bu. ''Yasak diye konuşulmasını da anlamakta güçlük çekiyorum doğrusu'' diyerek tartışmalar karşısındaki tutumunun hükümetin bakış açısıyla paralel olduğunu ifade etti.
Bir başka konu da birkaç gündür Taksim'de yapılan eylemlerdi. Gül o eylemlere de farklı bir bakış açısı getirerek ''Bu tartışmalar olacak tabi ki, eskiden insan hakları ihlalleri tartışılırdı, çok büyük meseleler, faili meçhuller tartışılırdı, şimdi bu tip meseleler tartışılıyor. Bu Türkiye'nin geldiği noktanın doğru olduğunu gösterir'' dedi. Cumhurbaşkanı’na ''tartışan bir tarafın yoğun biber gazı kullandığını'' hatırlattığımızdaysa Gül de polisin sert tutumundan rahatsız olduğu izlemini vererek, ''Lehinde ya da aleyhinde herkes haklı olabilir'' dedi.
İktidar muhalefet arasındaki söz düellosu, sert uslüp, karşılıklı ağır suçlamalar da Cumhurbaşkanı’yla yaptığımız sohbette konuşuldu. Gül de çok rahatsız üslubun sertleşmesinden... ''Sözün gücü, keskinliği uzaklaştırır da, yakınlaştırır da. Maalesef Türk siyasi geleneğinin en olumsuz yanlarından biri. Bir türlü değişmeyen bu üslup ve geleneği değiştirmek gerekir.''
Ve Suriye. Gül'ün Türkmenistan'dan bu konuda da ciddi uyarıları oldu. Gül'e göre, Cenevre bir fırsat ve Rusya'nın içinde olduğu bir çözüm önemli. ''Suriye'de eski tas, eski hamam da kabul edilemez elbette'' diyen Cumhurbaşkanı’nın bugünkü tablodan endişeleri de var. En çok mezhep tartışmasından ve Suriye'nin parçalanmasından endişe ettiğini şöyle ifade etti: ''En kötü sonuç Suriye' nin parçalanması. Akdeniz kıyısında 5-6 milyonluk bir devlet kurulması. Allah korusun; siyasi olarak başlayan mücadele mezhep savaşına dönüşürse İslam dünyası bunu kaldıramaz.''
