Gündem

Erdoğan'dan '20 yıldır iktidar ne yaptı?' eleştirilerine yanıt: Depremi durdurma şansımız var mı?

26 Ocak 2020 09:24

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Elazığ depremine ilişkin sosyal medya hesaplarından yapılan '20 yıldır iktidar deprem için ne yaptı?' paylaşımlarına değindi. Erdoğan, "Depremi durdurma şansımız var mı? Dünyanın hiçbir yerinde bu yok. Her şeyden önce bu birlik ve beraberliğe destek veren vatandaşımız varken bir diğer taraftan da bunu gerek siyasi istismar vesilesi yapan, gerekse ‘orada millet can derdinde bunlar ise mal derdinde’ anlayışıyla karalama kampanyasını sürdürüyorlar.  Bazı sosyal medyada insanı tahrik eden beter, berbat, ahlaksız mesajlar var" dedi. Sosya medyada Elazığ depremine ilişkin paylaşım yapan iki kişi dün gözaltına alınmıştı. 

TIKLAYIN | Sosyal medyada Elazığ depremi hakkında paylaşım yapan 2 kişi gözaltına alındı

Erdoğan, Afrika ziyareti öncesi açıklamalarda bulundu.

Erdoğan, "Önceki gece 20.55’te yaşadığımız Elazığ Sivrice merkezli 6.8 şiddetindeki deprem için bölge halkına ve tüm milletime geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum. Yerin 7 kilometre derinliğinde meydan gelen depremde şu ana kadar 31 vatandaşımız hayatını kaybetti, 1607 vatandaşımız da yaralandı. Enkaz altından kurtarılan vatandaşlarımızın sayısı ise 45’tir. Hayatını kaybeden kardeşlerime Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum" diye konuştu. 

Erdoğan, "Devletimiz deprem anından itibaren tüm kurumları ve imkanlarıyla vatandaşlarımızın yanına koşmuştur. İçişleri, Sağlık, Çevre ve Şehircilik bakanlarımız hemen bölgeye giderek çalışmalara nezaret etmiştir. İhtiyaç duyulan her türlü personel, araç, gereç ve teçhizat çok kısa sürede deprem bölgesine ulaştırılmıştır. Hem arama kurtarma çalışmaları hem yaralıların tahliyesi ve tedavisi hem de evleri yıkılan vatandaşlarımız için gereken tedbirler süratle alınmıştır" ifadesini kullandı. 

Erdoğan, "Biz de Elazığ ve Malatya'ya intikal ederek çalışmaları yerinden izledik, yaralılarımızı ziyaret ettik.  Başkan Yardımcısı Fuat Bey, Aile, Sosyal, Çalışma Bakanı Zehra Hanım birlikte orada olduk.  Gerek Kızılay gerek AFAD yoğun bir çalışmayla zaten imkânlarını seferber etmiş durumda. Kış günü evleri yıkılan ve evleri zarar gören vatandaşlarımızın mağduriyet yaşamaması için her türlü çabayı gösteriyoruz. Türkiye bu büyük felaketin yaralarını birlik, beraberlik ve kenetlenme içinde sarmaya başlamıştır.  Milletimizin tüm fertlerinin sergilediği dayanışma her türlü takdirin üzerindedir. Gerek Elazığ’da gerek Malatya’da bu tabloyu yerinde görerek müşaade ettim. Aynı şekilde dünyadaki dost ve kardeş ülkelerden de mesaj aldık. Deprem, hisseden tüm vatandaşlarımız ile milletimize geçmiş olsun diyorum. Yaklaşık 36 saattir büyük bir fedakârlıkla insanlarımıza yardım eden AFAD, Kızılay, Silahlı Kuvvetler ve Jandarma ile kamu görevlilerine teşekkür ediyorum. Rabbim bizleri her türlü afetten muhafaza buyursun diye de dua ediyorum" düşüncelerini dile getirdi. 

Erdoğan, "Mevkidaşlarımızın da davetleri üzerine 26-28 Ocak 2020 tarihlerinde sırasıyla Cezayir, Gambiya ve Senagal’i kapsayan bir ziyareti gerçekleştireceğiz. Seyahatimde şahsıma sayın bakanlarımız, değerli milletvekilli ve farklı firmalardan temsilciler de refakât ediyor" dedi. 

Erdoğan, "İlk etapta hasar tespit çalışmalarını Çevre ve Şehircilik Bakanlığı sürdürüyor, sürdürecek. Elazığ’da daha çok köylerde sıkıntı var. Hasar tespiti yapıp süratle burada inşa çalışmalarını yapacağız. Yıkılması gereken varsa onları da yıkmak durumdayız. Artçı sarsıntılar devam ediyor. Malatya’da 5.1 büyüklüğünde artçı sarsıntıyı yaşadık. Bu konuda gecikme lüksümüz yok. Üç bakanımız ve Tüm milletvekillerimiz orada. Bakanlarımız orada ekipleri ile birlikte hasar tespit çalışmalarını sürdürüyorlar" diye konuştu. 

“Elazığ depremine ilişkin sosyal medyada provokatif amaçlı bazı paylaşımlar oldu. Gözaltına alınanlar oldu. Bu konuda ne diyeceksiniz?” sorusuna “Her şeyden önce bu birlik ve beraberliğe destek veren vatandaşımız varken bir diğer taraftan da bunu gerek siyasi istismar vesilesi yapan, gerekse ‘orada millet can derdinde bunlar ise mal derdinde’ anlayışıyla karalama kampanyasını sürdürüyorlar.  Bazı sosyal medyada insanı tahrik eden beter, berbat, ahlaksız mesajlar var. Örneğin; ’20 yıldır bu hükûmet ne yapmış?’  diyen mesajlar var.  Depremi durdurma şansımız var mı? Böyle bir imkân zaten söz konusu değil. Dünyanın hiçbir yerinde yapmak mümkün değil. Depremden sonra ne yaptığımıza gelince; özellikle bizim iktidarımızda önemli  depremler oldu. Örneğin Bingöl depremi.. Bingöl ve Van'ı yeniden inşa ettik. Anında deprem bölgelerine dahil olduk. Bu arada Soma depremi yaşadık. Soma’ya da gerek şahsım gerek arkadaşlarım bölgeye intikal ederek orada da bu adımları attı. Sakarya depremi aynı şekilde… Sakarya’yı maalesef önceki hükûmetler tam manasıyla ele alamadı. Sakarya’yı bu şekilde imkâna sahip olduk" yanıtını verdi.

Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Artık kurumlarımız bu tür olaylar karşısında çok ciddi gerçekten yeteneklere sahip oldu.  Zaten Kızılay’ın durumu malum, özellikle yardımda gayet başarılı. Kurtarma olayında da AFAD’ın, jandarmanın, silahlı kuvvetlerimizin çok ciddi başarılarının olduğunu gördük. Bunlar bizi bir yerde memnun ediyor. Bu kadar sıkıntılı bir anda  kurumlarımızın buradan aldığı netice, en azından kurtarılan 45 vatandaşımız var, artık umutların kesildiği yerden çıkarılanlar var. Bu bizi mutlu ediyor. Umudu kaybetmiş olanlarının hepsinin umudu yaşaması bizleri sevindiriyor. Her ne kadar 31 vatandaşımız hayatını kaybettiyse de öbür tarafta 1607 yaralı çıkarıldı buralardan. Bunların 1503’ü taburcu edildi, 104’ünün tedavisi devam ediyor. 

Cuma günü Almanya Başbakanı Merkel buradaydı. Berlin sürecini yeniden değerlendirme şansımız oldu. Darbeci Hafter’e neden bu kadar omuz verdiklerini sordum. Şımartıyorsunuz dedim. Libya’da sürekli ateşkesi ihlal eden Hafter Moskova sürecine de uymadı. Sarrac hem Moskova’da hem de Berlin’de sürece uydu. Hafter’in kimlik ve kişilik noktasında ne olduğunu, böyle birisinden hâlâ ateşkes konusuna merhamet beklemek mümkün değil.

İdlib'de rejim ihanetine devam ediyor. Sivil halkı bombalamak suretiyle öldürülüyor. Biz Putin ile görüşmek suretiyle sivil halkı güvence altına almak istiyoruz."