Medya

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı: Hürriyet'in manşetinde, 28 Şubat'ta ortalığı karıştıranların parmağı var

"28 Şubat’ta da çok etkin rol oynayan, kendine 'Gazeteci' diyen..."

27 Şubat 2017 11:44

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Yeni Birlik yazarı İlnur Çevik, Hürriyet'in "Karargâh rahatsız" başlığıyla yayınlanan haberiyle ilgili olarak "Hürriyet gazetesi içinde 'bu gazeteyi Aydın Doğan kontrol ettiğini sanıyor ama esas buraya hâkim olan biziz' zihniyeti ile çalışan ve 28 Şubat’ta da çok etkin rol oynayan kendine gazeteci diyen ama kökten cuntacı olan şahıslar var" görüşünü dile getirdi. Çevik, "Bu işte bunların parmağı da var. Yani görünen o ki bunlar bir koalisyon kurmuşlar 28 Şubat’ta olduğu gibi ortalığı karıştırıyorlar" diye yazdı.

Genelkurmay'dan 7 eleştiriye 7 yanıt

Hürriyet, gazetenin Ankara Temsilcisi Hande Fırat'ın imzasını taşıyan ve "Karargâh rahatsız" başlığıyla yayınlanan habere yöneltilen eleştirilerle ilgili olarak açıklama yapmıştı. "Bu hadise başlı başına, Türkiye’de iftirada sınır tanımazlığın en uç örneklerinden biri olarak hafızalara yerleşecektir" denen açıklamada "Herkesin kabul ettiği üzere, sergilediği gazetecilikle darbe girişiminin püskürtülmesinde ve demokrasimizin korunmasında hayli önemli bir rol oynamış olan Ankara Temsilcimiz Hande Fırat’a atılan bu iftiranın pespayeliğini en iyi değerlendirecek olan Türk kamuoyunun sağduyusudur" ifadesine yer verilmişti.

 

28 Şubat sürecinde Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni olan Ertuğrul Özkök, 2012 yılında Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu'nda dinlenmişti. Özkök, "O dönem dolduruşa geldik, pişmanım" diye konuşmuştu. 

İlnur Çevik'in "Gizli cuntacılar mı, Hürriyet mi cunta?" başlığıyla yayımlanan (27 Şubat 2017) yazısı şöyle:

Hürriyet gazetesinde manşetten verilen ve iç sayfada da “Karargâh Rahatsız” dev başlığı ile askerin hükümetin kararlarından ve Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın tutumundan rahatsız olduğu iddia edilen haber tam bir “28 Şubat” klasiği.

Tamamen masa başında askeri hükümete karşı kışkırtmaya yönelik bir yayın… Ama Hürriyet kritik dönemlerde bunu hep yaptı ve yapmaya devam ediyor.

Bazıları 15 Temmuz’dan gerekli dersleri almamışa benziyor ve yine bulanık sularda balık avlamaya çalışıyor…

Manşetin ve yapılmak istenenin ne olduğu çok açık… Ama arkasında ne var onu daha iyi anlamak lazım.

Yani bu iş ordu içinde hala yuvalanmaya devam eden bir cuntacı kesimin marifeti mi yoksa birileri Hürriyet’in içinde gazete sahibi Aydın Doğan’a rağmen cuntacılık oynamaya mı soyundu?

15 Temmuz kanlı darbe girişimi her ne kadar Fetöcülerin işi idiyse de orada bazı eski cunta heveslileri askerlerin de bu işin içinde oldukları ve Fetöcüler çuvallayınca ya kenara çekilip arazi oldukları ya da ele geçirilip darbeci olarak hapsi boyladıkları şüpheleri var. Yani hala TSK’da bazı darbe heveslileri olabilir ve bu manşet onların marifeti de olabilir.

İkinci konu ise, Hürriyet gazetesi içinde “bu gazeteyi Aydın Doğan kontrol ettiğini sanıyor ama esas buraya hâkim olan biziz” zihniyeti ile çalışan ve 28 Şubat’ta da çok etkin rol oynayan kendine gazeteci diyen ama kökten cuntacı olan şahıslar var.

Bu işte bunların parmağı da var. Yani görünen o ki bunlar bir koalisyon kurmuşlar 28 Şubat’ta olduğu gibi ortalığı karıştırıyorlar. Yani “anayasa değişikliği” için yapılacak referandum kampanya sürecini karıştırıp olayı karakola götürmeye çalışıyorlar…

İşte bunlara artık dur demek lazım. Bu da 28 Şubat’ın hesabını adam gibi sormakla olur… TSK’daki bütün cuntacıları ayıklamakla olur. Cuntacı düzenin anayasasını değiştirip 15 Temmuz’u sırtlayan halkın anayasasını ve düzenini tesis eden anayasayı resmîleştirmekle olur. Yani esasında 16 Nisan’da “evet” bunun ilk adımı olacak.