23 Nisan 2024 19:26
T24 Haber Merkezi
TBMM açılışının 104. yılı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Meclis'te resepsiyon düzenlendi. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş karşıladı. Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel, arasında ilk görüşme gerçekleşmiş oldu. Görüşme yaklaşık 15 dakika sürdü. Erdoğan, çıkışta gazetecilere yaptığı açıklamada, "Benimle bir görüşme talepleri oldu. İnşallah en kısa zamanda bir araya gelişi de gerçekleştiririz. Ayaküstü filan olacak işler değil onlar" dedi. Özel ise, "Bugün bayramlaşmak üzere kendisi 'İçeride bir çay içelim' dedi. Çayımızı içtik, bayramlaştık, haftaya görüşeceğiz. Anayasa'ya tam sadakat noktasına Sayın Cumhurbaşkanı yaklaşırsa biz de kendisiyle müzakereye yaklaşırız. Sayın Erdoğan'ı dinlemeden müzakerelere kapıyı kapatmam" açıklamasında bulundu.
Resepsiyonda gazetecilere açıklama yapan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ise, "Usul esasa mukaddemdir; şimdiye kadar esasa ilişkin hiçbir fikir beyan etmedim. Yeni anayasa tartışmalarını yaparken özellikle üsluba da herkesin dikkat etmesini tavsiye ederiz. Burada birliği, bütünleşmeyi sağlayacak olan anayasa çalışmalarının, bir ayrışma vesilesi olmamasını temenni ederiz" dedi. Kurtulmuş, görüşme takvimine yönelik sorular üzerine, "Partilerle konuşacağız. Meclis buna karar verir. Ben inşallah haftaya görüşmelere başlayacağım" şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın resepsiyon sonrası CHP Genel Başkanı Özel ve siyasi parti temsilcileriyle görüşmesi için de, "Gayet güzel, samimi, bugünkü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızın ruhuna uygun ortamda gerçekleşti" dedi.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, TBMM'nin açılışının 104. yılı ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla resepsiyon verdi. Meclis Tören Salonu'ndaki resepsiyonda Kurtulmuş, eşi Sevgi Kurtulmuş ile birlikte davetlileri salonun girişinde karşıladı, teker teker tokalaştı.
Resepsiyona Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bazı bakanlar, Saadet Partisi Grup Başkanı Selçuk Özdağ, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ve kuvvet komutanları, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, siyasi partilerin yöneticileri, milletvekilleri, Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, yabancı misyon temsilcileri, STK temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.
Besteci ve AKP İstanbul Milletvekili Yücel Arzen Hacıoğulları'nın özel bestelediği 23 Nisan Marşı'nın çalındığı resepsiyona yoğun ilgi gösterildi. Resepsiyonu çok sayıda basın mensubu takip etti.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kapıda karşıladı. TBMM'nin 23 Nisan Resepsiyonunda gazetecilerle sohbet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in görüşme talebi oldu, inşallah en kısa zamanda bir araya geliriz" ifadelerini kullandı.
AKP Grup Başkanvekili Emin Akbaşoğlu, CHP Lideri Özgür Özel ile TBMM'de resepsiyonun yapıldığı tören salonunun bitişiğindeki mermerli salonda çay içmeye davet ettiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Özgür Özel arasında ilk görüşme gerçekleşmiş oldu. Görüşme yaklaşık 15 dakika sürdü.
Görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, 'Uzun zamandır biz sizi Meclis resepsiyonunda görmüyorduk; nasılsınız?' sorusuna "Gayet iyiyiz. Görüyorsunuz, sabah ayrı program; sabah zaten sizlerle birlikte değil miydik? Çocuklarla 23 Nisan’ı kutladık. 23 Nisan’ı çocuklarla kutlarken sizinle de kutladık. Ondan sonra İstanbul seferi yaptık. İstanbul’dan şu anda döndüm geldim ve buradayım" yanıtı verdi.
Erdoğan, 'Özgür Özel de burada. Sizinle bir görüşme talebi vardı. Acaba bir araya gelir misiniz? El sıkışma görüntüsü alabilir miyiz?' sorusuna ise "Benimle bir görüşme talepleri oldu. İnşallah en kısa zamanda bir araya gelişi de gerçekleştiririz. Ayaküstü filan olacak işler değil onlar" yanıtını verdi.
Görüşmenin gündemine ilişkin soru üzerine Özel, "Bugün bayramlaşmak üzere kendisi 'İçeride bir çay içelim' dedi. Çayımızı içtik, bayramlaştık, haftaya görüşeceğiz. Seçmen bize birbiriyle konuşmayan, birbiriyle kavga ve polemik yapan iki siyasi lider olma görevi vermedi. Birbirimizi dinleyeceğiz, anlayacağız ve buna uygun olarak seçmenin bize verdiği görevleri yapacağız" dedi.
Özel, Anayasa değişikliğine yaklaşımına ilişkin soru üzerine, bu konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı dinlemeden konuşamayacağını belirtti. Özgür Özel, "Ben, Sayın Erdoğan'ı dinlemeden müzakerelere kapıyı kapatmam." dedi.
Anayasa'nın uyulmak için yapıldığını ifade eden Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Son Anayasa, Sayın Erdoğan için yapıldı, bu Anayasa'ya uyuyor mu? Mevcut Anayasa'ya uyan bir Erdoğan, bizimle geleceğe dönük bir Anayasa konuşabilir ama mevcut Anayasa'ya uyulmaması durumunu ben doğru bulmuyorum. Madem uymayacağız niye değiştiriyoruz. Değiştireceksek uyacak mıyız? O zaman güven arttırıcı adımlara ihtiyaç var. O adımları görüşebilirim kendisiyle. Ama bugünkü şartlarda güven arttırıcı adımlar, karşılıklı iyi niyet ve Anayasa'ya tam sadakat noktasına Sayın Cumhurbaşkanı yaklaşırsa biz de kendisiyle müzakereye yaklaşırız. Sayın Erdoğan'ı dinlemeden müzakerelere kapıyı kapatmam."
Özel, soru üzerine, seçmenin Anayasa ihlalleri ve adaletin tecelli etmemesinden rahatsız olduğunu belirterek, "Müzakerelere kapıları kapatan bir anlayışımız olmayacak. Ama Anayasa konusu son derece hassas bir konudur. Durumun hassasiyetine ve Türkiye'deki o geniş toplumsal mutabakata bakmak gerekir. Anayasa konuşmak için Anayasa'ya uymak gerekir." dedi.
Özgür Özel, "Seçim sonrasında erken seçimi gündeme getirmediğiniz için eleştirildiniz. Eğer saydığınız konular yerine getirilmezse siz CHP olarak erken seçimi gündeme taşır mısınız? Bununla ilgili adımlar atar mısınız?" sorusuna karşılık şunları söyledi:
"Ben ana muhalefet lideri olarak seçimde verdiğim söze bağlıyım ve bir erken seçim çağrım yok. 31 Mart seçimlerinin sonucunu böyle okumuyorum. Ama yarın hala yanlışlar yapılır ve millet erken seçim talep ederse ben erken seçimi en çok isteyecek kişiyim. Çünkü bir an önce iktidar olmak istiyoruz. Ama millet istemeden ben istemeyeceğim. Bu CHP'nin yeni dönem siyaseti, millete kulak veren, milletin tarafında siyaset."
Resepsiyonda Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da gazetecilerin sorularını yanıtladı. DEM Parti'nin, terör örgütüyle arasına mesafe koyamadığını, hatta terör örgütünün eylemlerini destekler mahiyette söylemleri ve uygulamaları olduğunu öne süren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, şöyle devam etti:
"O nedenle DEM Parti'de siyaset yapanlar öncelikle kendilerine oy verenlere saygı duyması ve bu ülkenin huzurunu, birlik ve beraberliğini bozmak isteyen terör örgütlerine karşı da mesafe koyması gerekir. Koymadığı taktirde de demokratik hukuk devletinde yetkili makamlar devreye girer. Kimse bir partinin kapatılmasını istemez. Durup dururken de bir parti hakkında kapatma davası açılmaz. Siz, Anayasa'nın amir hükümlerini göz ardı eder ve şiddete karşı, teröre karşı tavrını koymaz, bilakis onları destekler mahiyette bir politika yaparsanız o zaman elbette ki bu istenmeyen kapatma davaları ve eleştirilerle baş başa kalırsınız."
Bakan Tunç, Gezi davası hükümlüsü Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine dair Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi arasındaki görüş farklılığına ilişkin soru üzerine de "Anayasa Mahkemesinin kuruluş kanunundan kaynaklanan bir durum söz konusu oldu." dedi.
Kanunların denetimini yapan Anayasa Mahkemesinin bireysel başvurulara da baktığını belirten Tunç, şunları kaydetti:
"Ama adliye mahkemelerinden verilen kararların da son inceleme yeri Yargıtay. İdari yargının son inceleme yeri de Danıştay. Dolayısıyla her bir yüksek mahkemenin görev alanı var. Siz, şimdi bu görev alanlarıyla ilgili düzenlemeyi yapmazsanız yetki tartışması sürekli devam eder. Anayasa Mahkemesi kuruluş kanununda yapılacak bir değişiklikle, yüksek mahkemelerimiz arasında tartışmaya neden olan hususlar bundan sonra olmaz. Kanun değişikliği gerekir."
TBMM'de düzenlenen resepsiyonda Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Öğretmen atamalarında rakam önümüzdeki hafta netleşecek" dedi.
Yeni bir anayasa yapabilmenin ilk koşulunun, siyasi iklimin oluşturulması olduğunu dile getiren Kurtulmuş, "Hiçbir önyargı içerisinde olmadan, herkesin bu işe samimi bir şekilde destek olabileceği zemini oluşturmaktır. Bunun için de temasları artıracağız. Partiler birbirlerine gidip gelecekler. Bendeniz Meclis Başkanı olarak hem grubu bulunan hem grubu bulunmayan siyasi partilerin görüşlerini, artı Türkiye'deki sivil toplum kuruluşlarının, üniversitelerin, hukuk camiasının görüşlerini alarak fikri olan herkesin bu sürece samimi katkı sağlamasını temin edeceğiz." diye konuştu.
Meclis Başkanı Kurtulmuş, anayasaların ulusal mutabakat metinleri olduğuna işaret ederek, "Yeni anayasa tartışmalarını yaparken özellikle üsluba da herkesin dikkat etmesini tavsiye ederiz. Burada birliği, bütünleşmeyi sağlayacak olan anayasa çalışmalarının, bir ayrışma vesilesi olmamasını temenni ederiz. Bunun için bu iklimi oluşturmak; iyi bir üslupla, doğru yöntemlerle ve doğru zeminde, yani TBMM'de bu işi gerçekleştirmek için gayret sarf edeceğiz. Bu, TBMM'nin vazifesidir." değerlendirmesinde bulundu.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, yeni bir anayasa mı yoksa anayasa değişikliği mi yapılacağının sorulması üzerine, şimdiye kadar esasa ilişkin hiçbir fikir beyan etmediğini söyledi.
"Usul, esasa mukaddemdir." diyen Kurtulmuş, öncelikle işin nasıl yapılacağına yönelik usulün belirlenmesi gerektiğini, bunun esastan daha önemli olduğunu ifade etti. Numan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Önce bunun belirlenmesi lazım. Bu da tabii ki anayasanın nasıl olacağına karar verecek olan TBMM'deki milletvekilleri ve onların üyesi olduğu siyasi partiler olduğuna göre, bütün siyasi partilerin çoğunluğunun kabul edebileceği bir yöntemin oluşması lazım. Arzumuz, daha evvel bunu Meclis'teki iftar yemeğinde de ifade etmiştim, inşallah bu samimi gayretleri ortaya koyduktan sonra TBMM'de çok büyük çoğunlukla, referanduma gitmeye ihtiyaç olmayacak bir çoğunlukla, yani 400 milletvekilinin üstünde bir desteği bularak anayasa çalışması yapılır. Buna 'yeni anayasa' mı, 'anayasa değişikliği' mi dersiniz, bu benim tek başıma vereceğim bir karar değil. Bu, siyasi partilerin yöneticilerinin, yetkililerinin, genel başkanlarının, grup başkanvekillerinin, Meclis'teki milletvekillerinin vereceği bir karardır. Bu görüşmelerden önce bunları konuşmanın erken olduğu kanaatindeyim. Türkiye'nin sorunlarının ne olduğunu ve bunların nasıl çözüleceğini de biliyoruz. Ümit ederim ki herkes eteklerindeki taşları dökerek bu anayasa sürecine katkı verir."
Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın resepsiyon sonrası CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve siyasi parti temsilcileri ile görüşmesinin sorulması üzerine de "Öyle oldu. Sayın Cumhurbaşkanı'mız en kısa süre içerisinde, muhtemelen önümüzdeki hafta içerisinde CHP'nin Genel Başkanı Sayın Özgür Özel'i kabul edecektir. Artık kendi takvimi içerisinde onu gerçekleştirecektir." ifadelerini kullandı.
Bir gazetecinin görüşmeye ilişkin "Nasıl bir hava vardı?" sorusuna da Kurtulmuş, "Gayet güzel, samimi, bugünkü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızın ruhuna uygun ortamda gerçekleşti." dedi.
Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Özel'in, TBMM Genel Kurulundaki özel oturumda yeni anayasa konusundaki sözleri anımsatılarak, görüşlerinin sorulması üzerine, "Mühim olan, bu süre içerisinde herkesin fikirlerini açık yüreklilikle ortaya koymasıdır. Herkesin söylediği fikre saygı duyarız. Ama bu süre içerisinde görüşler ortaya çıkmalıdır, bir diyalog sağlanabilmelidir. Eğer böyle bir diyalog ortaya çıkar ve bir sonuç elde edilebilirse bu, Türkiye için, 28. Dönem TBMM için önemli bir başarı olur." diye konuştu.
TIKLAYIN - Bakan Tekin, öğretmen atamaları için tarih verdi
TBMM Başkanı Kurtulmuş, yeni anayasa tartışmalarına ilişkin başka bir soruyu da şöyle yanıtladı:
"Şimdiye kadar iki sefer anayasa ile ilgili konuştum; hiçbir yerde, hiçbir konuşmamda esasa ilişkin bir tek cümle etmedim. 64. madde ya da 1921 Anayasası ile ilgili söylediğim şey, sadece bir benzetmeden ibarettir. Nasıl geçmişte 64 madde üzerinde anlaşıldıysa, bugün belki partiler bir araya gelecek, daha çok madde üzerinde anlaşacaklar, dedim. Ya da Türkiye'de çok geniş, kapsayıcı, kuşatıcı bir anayasa yapılabilir, dedim. İçerikle ilgili hiçbir açıklamam, '64 maddeyi esas alalım, bunun üzerine tartışalım' gibi bir cümlem yoktur. Çünkü Meclis Başkanı olarak özellikle içeriğe ilişkin yönlendirici bir üslup kullanmaktan kaçınırım. Çünkü bizim buradaki vazifemiz doğru tartışma zemininin ortaya çıkmasını temin etmektir." yanıtını verdi.
Kurtulmuş, görüşme takvimine yönelik sorular üzerine, "Partilerle konuşacağız. Meclis buna karar verir. Ben inşallah haftaya görüşmelere başlayacağım." şeklinde konuştu.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, TBMM'deki 23 Nisan resepsiyonunda, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erbakan, "Şu an Cumhur İttifakı'nda mısınız?" sorusuna, "Değiliz herhalde, onların söylediğine göre. Onlar öyle söylüyorlar. Biz zaten hep milli görüşün içindeydik. Doğruya doğru, yanlışa yanlış diyorduk. Ama o taraf biraz 'yanlışa da yanlış demeyin, her şeye doğru deyin' noktasında olunca biraz anlaşamadık." karşılığını verdi. Erbakan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile seçimden sonra görüşüp görüşmediğine dair soruya Erbakan, "Görüşmedik" yanıtını verdi.
© Tüm hakları saklıdır.