T24 Çevre
Bu yıl Azerbaycan’da düzenlenecek olan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) Taraflar Konferansı COP29, 11 Kasım'da başlayacak. Greenpeace Türkiye, COP29'un önemine dair temel bilgileri 6 soruda derledi.
Greenpeace Türkiye'nin COP29 hakkındaki 6 soruya yanıtı şöyle:
- Bu sene Azerbaycan’da düzenlenecek olan COP29 neden önemli?
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı, 1995 yılından bu yana her yıl farklı bir şehirde, iklim değişikliğiyle mücadelede küresel işbirliği nihai hedefi ile gerçekleştiriliyor. Dünyanın dört bir yanındaki hükümetlerden devlet başkanları ve bakanlar, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, şirketler, inanç grupları, bilim insanları ve yerli halklar ve yerel topluluklar gibi diğer paydaş gruplarla birlikte katılıyor.
COP her yıl farklı konulara ve uygulama görevlerine odaklanıyor. Bu COP'u öncekilerden ayıran ilk defa odakta tamamen finansın yer alacak olması! Yapılacak tartışmaların merkezinde Yeni Toplu Sayısallaştırılmış Hedef (New Collective Qualified Goal - NCQG) olarak adlandırılan yeni bir iklim finansmanı hedefinin güvence altına alınması bulunacak. NCQG, ilk iklim finansmanı taahhüt döneminin 2025 yılında bitmesi sonrasında gelişmiş ülkelerin iklim eylemlerini destekleyecek finansman planının oluşturulması açısından kritik bir öneme sahip.
2009 yılında gelişmiş ülkeler 2020 yılına kadar gelişmekte olan ülkelerin iklim eylemini desteklemek için yıllık 100 milyar Amerikan Doları toplanmasına karar vermişti. 2015 Paris İklim Anlaşması ile bu hedef 2025 yılına kadar uzatıldı ve gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaç ve önceliklerini dikkate alarak 2025 sonrası için yıllık 100 milyar dolar tabanından yeni bir finansman hedefi belirlenmesi kabul edildi. NCQG olarak anılan bu yeni hedef için görüşmeler üç yıldır devam ediyor ve nihai halini COP29’da alacak. İklim değişikliği ile mücadelede finansman özellikle gelişmekte olan ülkelerin iklim eylemi için kritik öneme sahip. Bu nedenle toplantıdan taleplere cevap verebilecek bir hedefin çıkması oldukça önemli.
COP29’un Greenpeace Türkiye açısından önemi ise, Türkiye ofisi Program Direktörü Berkan Özyer'in de Bakü'de kampanya sorumluları, politika uzmanları ve bilim insanlarından oluşan Greenpeace heyeti ile birlikte bulunacak olması.
- COP neden son iki senedir Dubai, Azerbaycan gibi fosil yakıt üretimi yoğun ülkelerde düzenleniyor?
COP'a ev sahipliği yapacak ülke, beş Birleşmiş Milletler bölgesel grubu (Afrika Grubu, Asya-Pasifik Grubu, Doğu Avrupa Grubu, Latin Amerika ve Karayipler Grubu (GRULAC) ve Batı Avrupa ve Diğerleri Grubu (WEOG)) arasında dönüşümlü olarak belirleniyor.
BM iklim müzakerelerinin bir büyük fosil yakıt üreticisi ülkeden diğerine geçmesi, bu konudaki seçimler adına absürd bir tablo çiziyor. Dünya, küresel ortalama sıcaklıkların 1.5C'yi aştığı korkutucu 14. ayı yaşarken, petrol ve gaz zengini Azerbaycan'ın COP29 ev sahibi olarak seçilmesi son derece iddialı.
Ancak COP Başkanı olarak Azerbaycan, örnek teşkil edeceğine ve COP28'de varılan anlaşmalar doğrultusunda 1.5°C uyumlu bir NDC sunacağına söz verdi. COP ev sahiplerinin ilerleme sağlama sorumluluğu var ve Azerbaycan, yeni finans hedefi olan NCQG üzerinde sağlam ve iddialı bir anlaşmaya varılmasını sağlamaya odaklanmalı. Petrol, kömür ve gaz şirketleri ile diğer büyük kirleticilerin neden olduğu iklim zararı ve yıkımı için ödeme yapmaları gerektiğine işaret etmeli.
- COP29’dan Türkiye’nin beklentisi ya da beklentileri nelerdir?
Türkiye COP29’a üst düzey katılım sağlayacak. Toplantının ilk iki gününde gerçekleşecek Devlet Başkanları Zirvesi’ne Tayyip Erdoğan da katılacak. Türkiye COP29’da 2053 Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisini ve Sıfır Atık İnisiyatifini açıklayacak. Türkiye delegasyonu, iklim finansmanında çok taraflı kalkınma bankalarının ve özel sektör yatırımlarının etkin rol oynamasını ve proje bazlı finansmanla çalışan Türkiye gibi ülkelerin finansmana daha hızlı ulaşması için bir yol haritası belirlenmesini istiyor.
Bu yıl aynı zamanda 2026 yılında yapılacak COP31 başkanlığının kime verileceği konusunda da karara varılması bekleniyor. Aday ülkelere Türkiye ve Avustralya. İklim değişikliği konusunda yapılan en büyük ve en önemli toplantıya ev sahipliği yapmak hem ülkelerin prestijleri hem de iklim değişikliği konusunda sözlerini güçlü şekilde söyleyerek liderliklerini gösterebilecekleri bir konu olduğu önemli.
- Greenpeace Türkiye olarak COP29’dan ne bekliyorsunuz?
Greenpeace, COP29 için üç temel konu üzerine yoğunlaşıyor:
- Gelişmekte olan ülkelere iklim değişikliğine uyum, azaltım ve kayıp ve zarar eylemleri için 2025 hedeflerinden daha yüksek bir kamu finansmanı sağlanmasını ve bu finansmanın kirleten öder ilkesine göre yapılmasını taahhüt eden bir iklim finansmanı hedefi belirlenmesi.
- Fosil yakıtlardan vazgeçilmesine yönelik COP28 anlaşmasının uygulanması, ülkelerin 1.5°C hedefi ile uyumlu olarak 2030 ve 2035 Ulusal Katkı Beyanlarında (NDC) fosil yakıtların kullanımdan kaldırılmasına yönelik plan ve politikalarının ne şekilde yer alacağının ana hatlarının belirlenmesi için bir yol haritası oluşturulması
- Ormanlar gibi yüksek bütünlüğe sahip karbon yoğun ekosistemlerin korunması ve onarılması için denkleştirme ve karbon piyasalarına dair zayıf bir karar çıkmasının önlenmesi.
Türkiye özelinde ise Türkiye’nin güçlü bir iklim eylemi ile hedeflerine ulaşabilmesi adına yeni kömürlü termik santral yapmama ve kademeli olarak kömürden çıkış kararı açıklamasını istiyoruz.
- COP29’dan başarı beklentiniz nedir?
- Gelişmiş ülkelere uyum, azaltım ve kayıp ve zarar eylemleri için yıllık en az 1 trilyon Amerikan doları kamu finansmanı taahhüdü bulunan iddialı bir iklim finansmanı hedefinin karara bağlanması,
- Alınan kararın “kirleten öder” prensibini benimsemesi, gelişmiş ülkelerin öncülük etme sorumluluğunu kabul etmesi ve ülkelere yerel iklim eylemleri ve uluslararası iklim finansmanında kullanılmak üzere fosil yakıt endüstrisine yönelik adil bir vergi düzenlemesi getirmeleri çağrısı yapması,
- COP28’de verilen fosil yakıtlardan vazgeçmeye yönelik kararın uygulanması konusunda ilerleme kaydedilmesi,
- 1.5°C hedefi ile uyumlu olarak, ülkelerin fosil yakıtlardan çıkış ve yenilenebilir enerjilere geçiş hedeflerini içeren 2030 ve 2035 NDCleri için planlarını ve ihtiyaçlarını detaylandırması,
- Ülkelerin 2030’a kadar yenilenebilir enerji kapasitesini üçe ve enerji verimliliğini ikiye katlama küresel hedefi kapsamında ilerleme kaydetmesi.
- COP29 nasıl sonuçlanırsa, “başarısız geçti” denebilir?
COP29’un en büyük hedefi iklim finansmanı konusunda güçlü bir plan ortaya koymak. Dolayısıyla toplantıdan gelişmiş ülkelerin sorumluluklarına vurgu yapmayan, iklim finansmanı konusunu yalnızca iklim eylemi içinde projelerin finansmanına ya da gelişmekte ülkelere verilecek kredilere odaklayan bir karar iklim değişikliğinin yarattığı eşitsizlikleri daha da derinleştirebilir. Ülkelerin 2030 ve 2035 NDC’lerinde kömürden çıkış ve yenilenebilir enerji hedeflerinin planlanmasına dair bir yol haritasının oluşturulmaması iklim değişikliği için güvenli eşik olarak belirlenen 1.5°C hedefinin başarılamamasına neden olacaktır.
Greenpeace Türkiye İklim ve Enerji Kampanya Sorumlusu Emel Türker Alpay, COP29 ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Kırılan sıcaklık rekorları, şehirleri yerle bir eden seller, hayatını kaybeden canlar ile iklim krizi her geçen gün derinleşiyor. Bunun için küresel olarak iklim eyleminin güçlendirilmesi gerekiyor ve bunun önemli bileşeni de bu mücadelenin finansmanı konusu. COP29’da gelişmekte olan ülkelere uyum, azaltım, kayıp ve zarar için kamu finansmanı sağlayacak bir finans hedefi konulması gerekli. Ancak bu karar gelişmiş ülkelerin öncülük etmesi gerekliliğini ve faaliyetleri nedeniyle emisyonlarda neden olan büyük fosil yakıt şirketlerinin sorumlu tutulmasını da içermeli.
“COP28 fosil yakıt kullanımının sonlandırılmasına dair bir kararla sonuçlanmıştı. Bu sonuçtan hareketle ülkelerin 2030 ve 2035 ulusal katkı beyanları da bu doğrultuda olmalı ve fosil yakıtlardan çıkış planını içermeli. Türkiye’nin henüz fosil yakıtlardan çıkışa yönelik herhangi bir taahhüdü bulunmadığı gibi Afşin-Elbistan A Termik Santrali’ne ek üniteler inşa etme planı bulunuyor. Türkiye yenilenebilir enerji potansiyeli sayesinde yeni kömürlü termik santral yapmama ve kömürden kademeli olarak çıkış planı oluşturabilir. COP29’da açıklayacağı Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisinin bu yönde bir adım olmasını umut ediyoruz.”
|