Gündem

Cindoruk'a göre; idamlara 'evet' oyu veren Demirel'in Deniz Gezmiş'lerin asılmasını önleme gücü yoktu!

'Hakkını teslim için söylemek istiyorum;Demirel önleyemezdi, İnönü de önleyemezdi; önleyemediler'

18 Haziran 2015 23:04

Aktif siyaset hayatında 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e en yakın isimlerden olan, 12 Eylül sonrasında siyasi yasaklı olduğu dönemde "Demirel'in emanetçisi" olarak anılan eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'la ilgili olarak, "Demirel'in idamları engelleme gücü yoktu" dedi. 

CNNTürk'te Mirgün Cabas'a konuk olan Cindoruk, idam kararlarının verildiği dönemde askeri vesayet olduğuna dikkat çekerek, mahkumiyet kararını askeri mahkemenin verdiğini söyledi. Cindoruk'un açıklamaları şu şekilde:

"Bana göre, Demirel'in idamları engelleme gücü yoktu. Askeri vesayetin hala devam ettiğini söyleyen bugünkü iktidarları hatırlatmak istiyorum, o zaman gerçekten askeri vesayet vardı. Deniz Gezmiş'i ve arkadaşlarını askeri mahkeme mahkum etti. Gelgitler o kadar çoktu ki. Biz muhalefet edenler bile onun Demirel'in direncini övmüşüzdür. Ecevit olmasaydı ve hatta Erbakan olmasaydı, Türkiye bu vesayet rejimlerinden bu kadar kolayca kurtulamazdı. O günleri yaşadığım için söylüyorum, kimseye haksızlık yapmak istemiyorum ama Demirel'in hakkını teslim için söylemek istiyorum; Demirel önleyemezdi, hatta İnönü önleyemezdi, önleyemediler. Tüm siyasi hayatım boyunca üzüldüğüm olaylardan biridir. 12 Eylül'den sonra Kenan Evren idamlardan çocuk oyuncağı gibi bahsediyordu, 'Asmayalım da besleyelim mi' diye aynı katılığı ve biraz da cellatllığı devam ettirdi. Ben Demirel'in militarizme karşı çabasını da göstererek söylüyorum ki, idamları önleyemezdi."

 

İdam kararları TBMM'de oylanırken neler yaşanmıştı?

 

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan hakkında verilen idam cezaları 24 Nisan 1972'de TBMM'de yapılan oylama sonucunda kesinleşti. 

İdam oylamasının yapıldığı gün Meclis konuşması yapmayan Süleyman Demirel, partisinin grubunun en önüne oturarak parti grubunu yönetti. Dönemin tanıklarından Altan Öymen'in idamların oylandığı günkü Meclis'i şöyle anlattı:

"Süleyman Demirel, Mobilya Yolsuzluğu'ndan yargılanan yeğeni Yahya Demirel'le ilgili olarak '25 yaşında çocukla uğraşıyorlar' diyor. 6 Mayıs 1972'de ise idam edilen Deniz, Yusuf, Hüseyin'in idam kararları oylanıyordu. Süleyman Bey ise AP Grubu'nun en önünde oturuyordu. Elini 'İdama evet' için kaldırdığında arkasına dönüp baktı, herkesin kaldırıp kaldırmadığını kontrol ediyordu. Sonra vakur bir ifadeyle önüne döndü. İdamlar kabul edilmişti. Deniz ve Yusuf da 25 yaşındaydı. Süleyman Bey onlar için hiç '25 yaşında çocuklar' demedi. İdam edilmelerini istedi. İsteğine ulaştı da..."

Meclis'te bulunanların anlatımlarına göre Adalet Partisi sıralarında "3'e 3" tezahüratları yükseldiği oylama, şu şekilde sonuçlandı:

Milletvekili sayısı: 450
Oy verenler: 323
Kabul oyu verenler: 273
Ret oyu verenler: 48
Çekimser: 2
Oylamaya katılmayanlar: 118
Açık üyelik: 9

O dönemde Demirel liderliğindeki AP'nin (Adalet Partisi) 251 milletvekilinden 218'i kabul oyu vermiş, 33'ü oylamaya katılmamış ve ret oyu veren milletvekili yok.

CHP'nin (Cumhuriyet Halk Partisi) 140 milletvekilinden 28'i kabul oyu vermiş, 2'si çekimser 66'sı oylamaya katılmamış ve 47 milletvekili de ret oyu kullanmıştı.

Toplam 48 ret oyu verenlerden 47'si CHP'den; 1'i de sandalye sayısı 1 olan TİP (Türkiye İşçi Partisi) milletvekili Mehmet Ali Aybar'dı.

 

İlgili Haberler