CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik “Kasetle geldi, kasetle gidecek” sözlerine tepki gösterdi. Tezcan, “Kaset geldi, iddiasını külliyen reddediyoruz da 'kasetle gidecek' ne demek? Cumhurbaşkanı’nın elinde kaset mi var?' diye sordu. Tezcan, 15 Temmuz gecesi için de "Meclis'e ilk gelen 3 milletvekilinden biri benim. 'Milletin tankın üstüne çıkma zamanıdır' diyen benim. O gece, başını bombaların altına sokan biziz. Çankırı tüneline gitmedik, Meclis'e geldik" dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin de “Bizzat yandaş basın, Başbakan Yıldırım’ın darbe gecesi Kastamonu’da bir kaymakamın evine sığındığını yazıyor” ifadelerini kullandı.
CHP'li Bülent Tezcan, NTV yayınında soruları yanıtladı. Tezcan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
Bunun en önemli tanığı da Sayın Hayati Yazıcı'dır. 1A koltuğunda sayın genel başkan, 1B koltuğunda sayın Hayati Yazıcı vardır. Sayın Hayati Yazıcı'ya, 'hiç endişeniz olmasın darbeye karşıyız, birlikte mücadele edeceğiz' diyen odur.
Meclis'e ilk gelen 3 milletvekilinden biri benim. 'Milletin tankın üstüne çıkma zamanıdır' diyen benim. O gece, başını bombaların altına sokan biziz. Çankırı tüneline gitmedik, Meclis'e geldik.
15 Temmuz darbe girişimine karşı Türkiye'deki mücadeleyi küçümsetecek açıklamalar doğru değil. O dönem Sayın Cumhurbaşkanı da, Sayın Başbakan da, Sayın Genel Başkanımız da, milletvekilleri de doğru bir duruş gösterdik. O gün bunu takdir ediyordunuz da bugün niye takdir etmiyorsunuz.
Sayın Genel Başkan, kontrollü darbe meselesini bugün söylemedi. Belli ki pazartesi gününe kadar konuşacak bir şeyleri yok. Sayın Genel Başkan bunu 3 ay önce söyledi. Niye bugün ısrarla dönüp dönüp o küçük cümle tartışılıyor? Çünkü anlatacakları bir şey yok.
Mesela Genelkurmay Başkanı, MİT Müsteşarı niye ifade vermiyor, bunu konuşsunlar. Niye darbe komisyonunun işi zorlaştırılıyor, çalışmasına izin verilmiyor? Sayın Cumhurbaşkanının talimatıyla komisyonun süresinin uzatılması engellendi. Komisyon başkanı, "16 Nisan'dan sonra yazacağız raporu" diyor. Acaba orada yazacakların referandumu etkilemesinden mi korkuyorsunuz? Bu sır perdesi, her vatandaşın kafasında soru işareti. Samimiyseniz darbe komisyonunu çalıştırırdınız.
'Havaalanında beklemedi, gitti' diyorlar. Sayın Başbakanın, Sayın Genel Başkanın korumalarından yüz katı fazla koruması vardı, ne işi vardı Çankırı Tüneli'nde? Niye meydanlara atlamadı? Tabiki kendisini koruyacak. Devleti yönetenler öncelikle tabiki kendilerini koruma altına almalılar böyle zamanlarda. Sayın Başbakan, Çankırı Tüneli'ne, Sayın Genel Başkan da kendisi için güvenli olan bir yere gitti. Bundan daha doğal bir şey yok.
Sayın Cumhurbaşkanı kalkıp, tankların meydanda toplandığı İstanbul'da Boğaz Köprüsü'nün üstüne mi çıktı? Vatandaşlara 'havaalanlarına gidin' dedi. Vatandaş gidip kontrol sağlandıktan sonra devletin güvenlik güçleri güvenliği sağladıktan sonra gitti oraya. Yapılması gereken budur zaten. Yani ben kendi can güvenliğimi sağlama alayım, devletin 6 bin polisiyle kendimi koruma altına alayım ama ana muhalefet lideri kendisini güvenli alana çekmeden sokakta yürüsün diyorlar."
'OHAL darbenin siyasi ayağının saklanmasının aracıdır' dedik ve onun için uzatıyorlar...
Cumhurbaşkanı 'kasetle geldi kasetle gidecek' dedi. 'Kaset geldi' iddiasını külliyen rededdiyoruz da 'kasetle gidecek' ne demek... Cumhurbaşkanı'nın elinde kaset mi var? Bunu Türkiye kamuoyununun takdirine bırakıyoruz...
Gürsel Tekin: Kaymakamın evine sığındı
Sözcü’den Zeynep Gürcanlı'ya konuşan Tekin şunları söyledi:
“Bizzat yandaş basın, Başbakan Yıldırım’ın darbe gecesi Kastamonu’da bir kaymakamın evine sığındığını yazıyor. Sayın Cumhurbaşkanı keşke bunları da gündeme getirse de tartışsak.
Gürsel Tekin, “Biz genel Başkanımızı tanırız. Korkularını aşmış, korkusu olmayan bir insandır. Yenikapı dahil olmak üzere, tereddütsüz cesur şekilde gelip, darbecilerin karşısında durmuştur.
“Biz hiçbirimiz devletin kurumlarına sığınmadık. AKP vekilleri twit bile atamazken, ilk twitler CHP’lilerden geldi. TBMM’yi açalım, parlamentoya sahip çıkalım önerisi de yine CHP’nindir. Bu arada, 8 AKP’li bakan üç gün boyunca ortada yoktu, biz onların neler yaptığını çok merak ettik. Eminim Sayın Cumhurbaşkanı da merak etmiştir.”