Arzu Yıldız / Ankara
CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, operasyondan bir sürü sonra dosyadan alınan savcı Muammer Akkaş tarafından yürütülen 25 Aralık yolsuzluk soruşturması kapsamında 15 Aralık’tan sonra yapılan dinleme ve fiziki takip tutanaklarının imha edilmesine ilişkin savcılık kararını Meclis gündemine taşıdı. CHP’li Tanrıkulu tarafından Adalet Bakanı Bekir Bozdağ tarafından cevaplanmasını istenen önergede, savcılığa ait olduğu belirtilen imha emrine ilişkin belgenin gerçek olup olmadığı, imhanın hangi gerekçe ile yapılmasının istendiği sorularının yanıtlanması istendi.
Tanrıkulu tarafından verilen önergede Bozdağ'a şu sorular yöneltildi:
1- Yukarıda yer alan belgede bulunan imzalar ve içeriği gerçek midir?
2- Eğer gerçekse, 25 Aralık soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Savcıları imzalarıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlar Şube Müdürlüğü'ne gönderilen 8 Ocak 2014 tarihli yazıyla mahkeme kararlarına istinaden yapılan telefon dinleme, iletişim tespiti ve fiziki takip işlemlerinin 15 Aralık 2013 tarihi itibariyle sonlandırılarak, imha işlemlerinin Başsavcılık nezaretinde yapılması, müteakip evrakın Başsavcılığa gönderilmesinin istendiği iddiası doğru mudur?
3- Cumhuriyet Savcıları 25 Aralık Yolsuzluk Dosyasında yer alan mahkeme kararlarına istinaden yapılan telefon dinleme, iletişim tespiti ve fiziki takip işlemlerinin 15 Aralık 2013 tarihi itibariyle sonlandırılarak, yok edilmelerinin talimatını kim vermiştir?
4- Cumhuriyet Savcıları 25 Aralık Yolsuzluk Dosyasında yer alan mahkeme kararlarına istinaden yapılan telefon dinleme, iletişim tespiti ve fiziki takip işlemlerinin 15 Aralık 2013 tarihi itibariyle sonlandırılarak, yok edilmelerini hangi yasal gerekçe ile talep etmişlerdir?
5- Cumhuriyet Savcıları İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlar Şube Müdürlüğü'nden 15 Aralık 2013 tarihi itibariyle mahkeme kararlarına istinaden yapılan telefon dinleme, iletişim tespiti ve fiziki takip işlemlerinin sonlandırılmasını, 24 Şubat 2014 tarihinde internet ortamına düşen ve 17 Aralık 2013 tarihinde Başbakan ile oğlu arasında geçtiği iddia edilen telefon görüşmelerinin delil olarak değerlendirilmesini engellemek için talep ettikleri iddiası doğru mudur?
6- Cumhuriyet Savcıları neden özellikle 15 Aralık 2013’ten itibaren mahkeme kararlarına istinaden yapılan telefon dinleme, iletişim tespiti ve fiziki takip işlemlerinin yok edilmelerini istemişlerdir?
7- Cumhuriyet Savcıları 15 Aralık 2013’ten itibaren mahkeme kararları ile yapılan telefon görüşmelerinin, Başbakan ve oğlu aleyhine açık deliller oluşturmalarını engellemek için mi mahkeme kararlarına istinaden yapılan telefon dinleme, iletişim tespiti ve fiziki takip işlemlerinin imha edilmelerine ilişkin 8 Ocak 2014 tarihli yok edilmeleri yazısını yayınlamışlardır?
