Politika

CHP'li Prof. Dr. Ayata: İmam hatiplere karşı değiliz ama sistem 1+8+4 olmalı

CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Sencer Ayata “Karşı olduğumuz imam hatipler değil, AKP’nin alternatif kuşak zihniyeti” dedi

10 Mart 2012 13:58

 

T24 - CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Sencer Ayata partisinin eğitim sistem modelini açıkladı. “Karşı olduğumuz imam hatipler değil, AKP’nin alternatif kuşak zihniyeti” diyen Ayata’ya göre halkın yüzde 86’sı sekiz yıllık kesintisiz eğitimden memnun.

CHP Genel Başkan Yardımcısı, CHP Bilim, Yönetim ve Kültür Platformu Başkanı Prof. Dr. Sencer Ayata, yeni eğitim sistemi tartışmalarını Vatan gazetesinden Deniz Güçer'e değerlendirdi:


- Üniversiteye yıllarını vermiş biri olarak “Kesintili eğitim sistemi bilimseldir” fikrine katılıyor musunuz?

Dünya tam tersine gidiyor. Teklif edilen sistem gelişmiş ülkelerde uygulanmıyor. Dünyada kabul gören en az on yıl zorunlu temel eğitimdir. Kesintili deyince ne anlıyoruz? Yaşa göre kademeler mi yoksa farklı müfredatlar mı? Doğru soru budur. Kelime oyunu yapmamak lazım: Dönen tartışma kademe değil müfredata ilişkin. Yaşa değil eğitimin içeriğine ilişkin. Temel eğitim 4 yıla iniyor. Birinci 4 tamam peki bir sonraki 4 ne olacak? “Okullar mesleklere göre ayrılsın” deniyor. Yani farklı programlar, farklı müfredatlar olsun deniyor. Açıkçası ikinci 4 yılda farklı müfredatların kimbilir belki de sadece iki farklı müfredatın önünü açmaya çalışıyorlar. Zaten giderek adı da değişmeye başladı. İlköğretim değil ikinci 4 yıla eskiden olduğu gibi ‘ortaokul’ diyelim deniyor.


- Ama tüm gelişmiş ülkeler kesintili sistemi uyguluyor ve bu nedenle Türkiye bu sisteme geçmelidir iddiası var?

Kesintili örneği olarak yasa teklifinde gelişmiş ülkeler sıralanmış. Evet buralarda kademelendirme var. Ama bu ülkelerde okullar yaşa göre bölünüyor. Eğitim müfredatı ayrışmıyor. Teklifte örnek gösterilen ABD’ye bakalım: İlk kısım 6 yıl, tamam. Ama bu ülkede meslek eğitimi lisede bile değil yüksek okul seviyesinde başlıyor. Teklife örnek olarak gösterilen İngiltere’nin yanı sıra, eğitimde başarı örneği olan Norveç ve Finlandiya’da mesleki eğitimi ortaöğretim sonrasına bırakılıyor. Sık sık örnek aldığımız Güney Kore’de mecburi ve tek müfredatlı eğitim süresi 9 yıl.


- Almanya en çok örnek gösterilen ülke...

Almanya ve Avusturya deniyor. Doğru; orada erken yaşta meslek eğitimi var. Ne var ki Almanlar bundan hiç memnun değil. Sisteme yönelik çok ağır eleştiriler geliyor. Sürekli tartışıyorlar çünkü geçmişte başarı getiren sistem şimdi Almanya’nın kamburu haline geldi. Çocuklara 10 yaşında “Sen şuraya, sen buraya” demeyi artık bir kast sistemi olarak görüyorlar. Yani derin bir sınıfsal eşitsizlik sistemi olarak görüyorlar. En çok Türkler, “Çocuklar meslek okuluna gönderiliyor, hep işçi kalmaları isteniyor” diye bu sistemden en çok şikayetçi olan kesim. Yalnız bu değil, bu sistemle yeni dünyanın istediği nitelikte elemanlar yetiştiremiyorlar. Zaten sistemi değiştirmeye başladılar hatta bazı eyaletler değiştirdi bile. Şunu çok iyi görmemiz lazım: Eğitimde başarılı ülkeler uzun süreli kesintisiz eğitimin uygulandığı ülkelerdir. Finlandiya, Danimarka, Avustralya, Yeni Zelanda gibi ülkeler gelişmişlik sıralamasında dünyanın en önde gelen ülkeleri. Aynı şekilde, müfredat bakımından uzun süre kesintisiz eğitim uygulayan ABD, Fransa, İngiltere yine eğitim sıralamasında üst sıralarda. Oysa Almanya’nın eğitim göstergeleri hızla Avrupa’nın alt sıralarına doğru iniyor.


- CHP 4+4+4’e karşı. Öneriniz nedir?

Dünyada artık çocukları erken yaşta meslek eğitimine yöneltme anlayışı kalkıyor. En az dokuz on yıl süren ve çocuğa temel bir formasyon kazandıran zorunlu eğitim öngörülüyor. Neden böyle? Bunun nedenlerini iyi anlamazsak eğitimle ve ülkemizin geleceği ile ile ilgili büyük yanlışlar yaparız. Zorunlu eğitimin ne şekilde kademelendirileceği bilimsel değerlendirmeler ışığında yapılmalı. Bir yılı zorunlu olmak üzere parasız okul öncesi eğitim yaygınlaştırılmalı. Zorunlu eğitimin toplam süresinin uzatılması gerekli. Temel eğitim aşaması kesintisiz olarak sunulmalı. Lise aşamasında “genel ortaöğretim” ve “mesleki-teknik ortaöğretim” ana yapıları oluşturulabilir. Kaldı ki yaptığımız araştırmada çoğu AKP seçmeni olan ve toplumun yüzde 40’ını oluşturan bir kesim mesleki eğitimin yüksek okul seviyesinde başlaması gerektiğini düşünüyor. Rakama dökülmüş bir kademelendirme önerisi isterseniz; 1 yıl okul öncesi eğitim, 8 yıl kesintisiz temel eğitim ve meslek eğitimini de barındıran 4 yıl lise düzeyinde eğitim. Yani 1 + 8 + 4 modeli. Hedef bu kapsamda niteliği artırmak ve eşitsizliği azaltmak olmalı.


- 1+8+4 ve tam günü öneriyorsunuz diyebilir miyiz?

İkili eğitim ortadan kaldırılarak, tüm eğitim kademelerinde “tam gün” eğitime geçilmeli. Kalabalık gruplarda yürütülen “birleştirilmiş sınıf” uygulamalarına son verilmeli. Katkı payı uygulamasının kaldırılması parasız eğitimin tesisi için şart. Okullar arasındaki altyapı farklılıkları ortadan kaldırılmalı. Teknolojik altyapının geliştirilmesine biz de taraftarız. Tabii çocukları çok yönlü olarak yetiştirmek için oyun ve spor alanları, bahçeler, kültürel etkinliklerin geliştirilmesi şart. Sayın Genel Başkan da söyledi; eğitim bir siyasi mücadele ve çatışma alanı olmamalıdır. Eğitim tüm hedeflerin üstünde tutulmalı ve günübirlik siyasal, ideolojik hesaplara kurban edilmemeli.


- Çocukların 5 yaşında okula başlaması ne kadar doğru? Altyapı eksiklikleriyle ilgili endişeler de var...

Hükümetin ne yaptığının, niye yaptığının ve önerilerin nasıl hayata geçirileceğinin bilinmemesinin bir başka göstergesi de okul öncesi eğitim yerine okula erken başlamayı önermesidir. Okul öncesi eğitim, 5 yaşındaki çocukların zihinsel gelişmelerine, duygusal dil ve motor kapasitelerini geliştirecek şekilde kendi yaş grupları için özel olarak düzenlenmiş bir eğitimdir. Halen ülkemizde büyük ölçüde uygulanıyor. Oysa bu kanunla sosyoekonomik farklılıkları azaltıcı, öğrencinin okula uyumunu artırıcı, özellikle de anadili farklı olan öğrencilere büyük destek olduğunu bildiğimiz bu eğitim kaldırılıyor. Yerine 5 yaşında ilkokul bire öğrenci alınıyor. Uzmanlar öğrencinin bu eğitime fiziki ve psikolojik hazır olmadığını, müfredat ve öğretmenin hiç hazır olmadığını söylüyor.


- Çözüm olur mu?

Bakan okul öncesi eğitimle herhalde okulun 5 yaşında başlamasını anlamış olmalı ki, ilk öğretimi 5 yaşına çekmekle bunun çözümü olur zannediyor. Bir de üstüne ikinci 4 yıllık eğitime başlama yaşı 9’a çekilecek. Tam anlamı ile amacına terstir. Her türlü eğitim prensibi ile çelişiktir. Bu değişikliğin bir başka sonucu üçüncü 4 yıllık eğitime çocukların 13 yaşında başlaması. Yani meslek seçimi 13 yaşında olacak. Öğrencinin o yaşta meslek seçecek bilgi ve bilinç düzeyinde olmayacağını hep söylüyoruz. Ayrıca 13 yaşında çıraklık eğitimi ILO kurallarına aykırı. 13 yaşında açık öğretim olanağı kız çocuklarını da örgün eğitimden uzaklaştıracak.


İmam hatipler bizim programımızda var


- Tartışılan imam hatip okullarının durumu. CHP imam hatiplerin orta bölümlerinin açılmasına karşı mı?

Biz, şu anda eğitim sistemimizde köklü değişiklikler getirecek bir yasa tasarısını tartışıyoruz. Yasa teklifi kapsamında konu karşımıza 4+4+4 sisteminin ikinci döneminde müfredat değişiklikleri olarak çıkıyor. İmam hatipler konusu meslek okulları ve bu okullara başlama yaşı konusuyla birlikte tartışılıyor. Şimdi önemli olan şu: CHP olarak biz 9 yaşındaki çocuğun, ailesinin ve onu okutan öğretmenin böyle bir tercihe zorlanmasının en hafifinden acımasız bir dayatma olduğunu ve bu dayatmanın çağın eğitim anlayışına ters düştüğünü söylüyoruz. Konunun esası budur. Şayet imam hatip okulları ile ilgili bir düzenleme yapacağız diye tüm eğitim sistemimiz bir kaosa sürükleniyorsa biz bu yanlıştan dönülmesini sağlamaya çalışıyoruz. Dar bir siyasi ve ideolojik hedefe ulaşmak için birkaç kuşağı birden yakmayın diyoruz.


CHP’nin imam hatiplerle ilgili bir önerisi var mı?

Programımızda imam hatip okulları var. Aydın, dinimizi iyi bilen ve öğreten din adamları yetişsin diye bu kurumu getiren de CHP’dir. Karşı olduğumuz bu okulların kendisi değil, AKP’nin zihniyeti. Zihniyetlerine uygun tek tip insan yetiştirecekleri alternatif bir okul sistemi mi yaratmak istiyorlar? Karşı olduğumuz meslek okulları olarak imam hatipler değil. Biz, çağın gereği olan temel eğitimini henüz almamış 9 yaşındaki bir çocuğun meslek eğitimine yönlendirilmesine karşıyız. Kapalı kapılar ardında, imam hatip bahane edilerek mevcut eğitim sistemine alternatif, yalnızca AKP zihniyeti aşılayan bir okul sistemi yaratılması tasarlanıyorsa buna karşıyız.


Toplumun sekiz yılla rövanş anlayışı yok


Saygın bir kuruluştan bu konuda bir kamuoyu yoklaması yapmasını istedik. Sayın Genel Başkan çalışma sonuçlarını ana hatları ile kamuoyu ile paylaştı. Çocukları için gelecek yıldan başlayarak karar verilecek ama toplumun tam üçte ikisi “4+4+4’ü hiç duymadım” diyor. 10 kişiden 9’u “Yetkililer bu konuda bizi hiç bilgilendirmedi” diyor. Herkes kız çocuklarının 9 yaşından sonra eğitimden alınmasına karşı. Neredeyse on kişiden dokuzu çocuğun erken yaşta çırak olmasına karşı. Altını ısrarla çiziyorum, yüzde 86 ‘8 yıllık kesintisiz eğitimden memnunum’ diyor. Toplumun 8 yıllık eğitimle sorunu, hesabı, rövanşı, “normalleştirelim” talebi falan yok. Yasanın üzerinde aylarca konuşulup en ince şekilde ayarlanması gereken nitelikleri yaz boz tahtası gibi değiştiriliyor. Tasarıda yok ama beş yaşında çocuklar bir saat içinde ilköğretime dahil ediliyor. Çocukların ikinci 4 yılı açık öğretimde okuyabilecekleri önerisi anladığımız kadarı ile geri çekiliyor. İyi de bu kadar mı keyfi? Şimdi bunun adı “topluma rağmen toplum için” dayatmacılığı olmaz mı? Bunun ancak darbe dönemlerinde örneklerini gördüğümüz bir tepeden inmecilik anlayışından ne farkı vardır? Paldır küldür yapılmış bir toplum mühendisliği değil midir? Aşırı devletçi bir merkeziyetçilik örneği değil midir? Burada esas olarak bir otoriter devlet yapılanmasının en tehlikeli izdüşümlerinden birini görüyoruz.

 

Hiçbir Çocuk Arkada Bırakılmamal - Parasız İlköğretim ve Bir Öğün Sıcak Yemek

CHP'nin eğitim raporu - Eşit Fırsat, Yaşam Boyu Öğrenme