CHP İstanbul Milletvekili Murat Özçelik, Türkiye- Suriye sınırının güvenliği sağlanmadan Avrupa Birliği’nin mülteciler konusunda adım atmayacağını belirtti. Murat Özçelik, “Öyle bir durumdayız ki, mülteci sorununu nasıl çözeceğimizi bile bilmiyoruz” dedi. Özçelik, “Yurt dışından niye yardım gelmiyor biliyor musunuz. Zamanında biz gelelim yardım edelim denildiğinde hükümet hayır dediği için. Çünkü IŞİD’e veya diğer gruplara yardım edebilmek için her şeyin önünü kapattılar” diye konuştu.
Suriye’deki en büyük Kürt partisi PYD’nin silahlı kanadı YPG ile IŞİD arasında yaşanan çatışmalar sonucu Tel Abyad’dan kaçan Suriyelilerin Akçakale’ye geçmek için sınıra yığılmaları üzerine gözler yeniden mülteci sorununa çevrildi.
Taraf gazetesinden Güler Yılmaz’a konuşan CHP İstanbul Milletvekili Murat Özçelik, yaşananları AKP iktidarının yanlış politikalarına bağladı Özçelik, “Öyle bir durumdayız ki, mülteci sorununu nasıl çözeceğimizi bile bilmiyoruz. Buna çok ciddi olarak bakmak lazım” dedi. Şu anda 2.5 milyon Suriyelinin Türkiye’de bulunduğunu hatırlatan Murat Özçelik şöyle konuştu:
“Neredeyse Türkiye’nin beşinci büyük şehri kadar kalabalık bir nüfusa Türk halkı bakıyor. Ancak bu insanların bir bölümü Türkiye’deki yaşamlarına sokakta devam ediyor. Önce onların yaşamlarını düzene sokmak gerekir.
Sınırı geçen militanlar
Bir de daha vahimi var. Bunların içerisinde IŞİD militanı olarak Türkiye’ye girenler var. Ayrıca IŞİD militanlarının başta Hatay olmak üzere bazı illerdeki hastanelerde tedavi gördükleri belirtiliyor. Ben bu işlerin nasıl yürüdüğünü hangi teşkilatlar üzerinden yürüdüğünü görüyorum. Dolayısıyla eğer biz bu güvenlik sorununu halletmezsek (sınır güvenliği) kötü gidişatı önleyemeyiz. Hiç kimse Avrupa Birliği falan demesin. AB, o sınır güvenliğini görmeden bir şey yapmaz. Türkiye için lazım gelen ne varsa bunun yapılması lazım. Kendi vatandaşımız halkımız için güvenliği sağlamalı. Suriye’den giren halkın da doğru dürüst yaşamasını sağlamak gerekiyor. Onları önce sokağa salıp sonra da hamasetle bunlar bizim kardeşimiz demenin manası yok.
Uluslararası alanda yapılan birtakım şeyler var. Ama yetmez, eğer o bölgenin kendi özellikleriyle ilgili bir çözümleme bulamazsanız ortaya bir şey çıkartamazsınız. Diyelim ki sınır güvenliğini kurduk, mayınları temizledik. Ancak bu da yetmez. Ticaret o bölgede sıfırlandı, tarım yok. Bu çözümü bulacak (geçici de olsa) bir şey yapmalısınız. Gerekirse İran’la veya Beşar Esad ile görüşüp yapılmalı. Sünni’nin hakkını da, Şii’nin hakkını da Arap Alevisi’nin hakkını da koruyacak şekilde adım atılmalı. Sınır boyunda belli bir ticari hareketlenmeyi sağlayacak, tarıma yönelik bir şeyler yapılmasını sağlayacak konulara yönelirseniz gelen insanları o tarafa teşvik edebilirsiniz.bu da bir çözüm olur. Bütün bunlar bir planlama ile yapılabilir. Gelen herkese Türkiye bakamaz. Keşke daha büyüsek ve bakabilsek.
Zorlu süreç
Yurt dışından niye yardım gelmiyor biliyor musunuz. Zamanında biz gelelim yardım edelim denildiğinde hükümet hayır dediği için. Çünkü IŞİD’e veya diğer gruplara yardım edebilmek için her şeyin önünü kapattılar. Hükümet bunlara göz yumdukça destek oldukça yardım ettikçe adam elini kolunu sallayarak geliyor diğerleri de (gülerek) aynı şekilde karşılıyor. İktidarın yanlış politikaları ciddi sıkıntılar yarattı. Önümüzde çok zorlu bir süreç olduğuna inanıyorum. Seçim sonrası yaşanan normalizasyonun, rahatlığın sürmesi için artık biat kültürüyle değil liyakatla hareket edilmelidir.”