Politika

CHP’li Nur Serter: Milli Eğitimdeki tasfiye operasyonu yaklaşık 100bin kişiye etkileyecek

Nur Serter, dershanelerin kapatılmasını öngören düzenlemenin Talim Terbiye Kurulu'nu işlevsiz bırakacağını, 'Eğitim Denetmenliği' sistemiyle tarafsız denetimin ortadan kalkacağını savundu

10 Şubat 2014 17:14

Hülya Karabağlı / Ankara

CHP İstanbul Milletvekili, Meclis Milli Eğitim Komisyonu Prof. Nur Serter, eğitim sisteminde köklü değişiklikler getiren düzenlemeden 100 bin kişinin olumsuz etkileneceğini söyledi. 

Söz konusu düzenlemenin “ 4artı 4’ten sonraki en büyük felaket” olduğunu söyleyen Serter, “ Bu düzenleme milli eğitimde depremdir” dedi.

Serter’e göre, tasarı Milli Eğitimin tüm Yönetici kadroları ile dershanelerin kapatılması ve tasfiyesini öngörüyor. TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Serter’in değerlendirmeleri şöyle:

Tasarının kanunlaşması halinde, Milli Eğitim Bakanlığında Müsteşar dışında kalan, 4 yıllık görev süresini tamamlamış tüm yöneticilerin görevleri, hiçbir işleme gerek kalmaksızın sona erecektir. Buna okul müdürleri, müdür yardımcıları da dahildir.

Bu tasfiye operasyonu yaklaşık 100.000 kişiyi etkileyecektir. Yeni okul müdürlerinin atanmasında sınav kalkmakta ve atama yetkisi İl Milli Eğitim Müdürlerinin önerisi ile Valilere verilmektedir. Müdür Yardımcıları, Okul Müdürlerinin önerisi ile atanacaklardır.

Aday öğretmenliğe atanabilmek için ÖSYM’nin yaptığı KPSS yeterli olmaktan çıkarılmakta ve öğretmenliğe atanmada Bakanlık tarafından yapılacak sözlü sınavın önü açılarak, yandaşlara yeni fırsatlar yaratılmaktadır.

Talim Terbiye Kurulu’nun karar organı olma özelliği kaldırılarak, “danışma kurulu” statüsüne indirgenmektir. Talim Terbiye Kurulu Ders kitaplarının kabulü ile ilgili karar veremeyecektir. Böylece Talim Terbiye Kurulu işlevsiz kılınarak, etkinliğini tamamen yitirmektedir. Bakanlık Müfettişliği Sistemi kaldırılarak, “Eğitim Denetmenliği” kurulmakta ve Müfettişler İl Milli Eğitim Müdürlerinin emrine verilmektedir. Böylece tarafsız denetim ortadan kalkmaktadır.

Dershaneler 1 Eylül 2015’te kapanacaktır. Uzatma süresi verilmemiş, dönüşüm için 2017-2018 öğretim yılına kadar süre tanınmıştır. Dershaneler gerçekten ortadan kalkacak mıdır, yoksa kayıt dışına itilerek kaçak olarak çalışmayı sürdürecek midir, bunu zaman gösterecektir. Dershanelerin dönüşeceği alanlar: özel eğitim, okul öncesi eğitim, ilkokul, ortaokul, lise, açık lise ve kurslardır.

Kursların ortaöğretim ve yükseköğretime giriş sınavlarına hazırlık niteliği taşımaması şartı getirilmiştir. Ancak alanları ile ilgili bir belirleme yapılmamıştır. Bu nedenle örneğin matematik kursu açılırsa, bunun sınava hazırlık niteliğinde olup, olmadığına kim ve nasıl karar verecektir?

Açık Lise ise bu yasa ile adı ile tezat olan bir yapıya sokulmakta, “özel açık liselere” devam koşulu getirilmektedir. Bakanlık dershaneleri kapatma ve Cemaatle hesaplaşma uğruna büyük çelişkilerin ve yeni bir kargaşanın içine sürüklenmektedir.

Kamu kaynakları kullanılarak haksız rekabet yaratacak işlemler Hazine arazileri 25 yıllığına dershanelere kiralanacak (değerinin binde 5’i üzerinden) Hazine ve Milli Eğitim Bakanlığına tahsisli taşınmazların üzerindeki okul binaları özel teşebbüse kiralanacak. Dershane öğretmenleri 6 yıl sigorta primi ödemiş olmak ve 40 yaşını aşmamak koşulu ile MEB’in yapacağı sözlü sınavla kamuda öğretmen olabilecek. Dershane öğretmenlerinden 40 yaşını aşanlar öğretmen olarak atanamayacak. Öğretmenler özel okullarda düşük ücretle çalıştırılabilecek.

Dershanelerden dönüştürülen okullarda öğrencilere eğitim-öğretim desteği verilebilecek. Ancak bu teşvik özel okullarda boş kalan öğrenci kapasitesi ile sınırlı tutulacak ve her yıl eğitim desteği alacak öğrenci sayısı MEB ve Maliye Bakanlıklarınca belirlenecektir.