Çevre

CHP'li Devrim Kök: Antalya için geri dönülmeyecek bir doğa katliamına yol açacak HES'lerden vazgeçilmeli

Kök, maden işletmesi istemeyen Cerattepelilerin yanında olduğunu söyledi

17 Şubat 2016 19:41

CHP Parti Meclisi Üyesi ve Antalya Milletvekili Devrim Kök, Antalya'nın Alakır ve Köprüçayı Nehri'nde devam eden HES projelerine değinerek, hükümetin bir an önce Antalya için geri dönülmeyecek bir doğa katliamına yol açacak HES projelerinden vazgeçmesini istedi. Kök, “Bunun yerine eğer yapılacaksa, doğa dostu, çağdaş güneş enerjisi ve rüzgar enerjisi projelerine yatırımlar yapılmalıdır” dedi.

CHP’li Devrim Kök, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Antalya'nın, Alakır Nehri ve Köprülü Kanyon Milli Parkı'nın ana unsurunu oluşturan Köprüçayı Nehri'nde devam eden HES projelerine kurban edildiğini savundu. Buralardaki inşaat çalışmalarıyla ilgili fotoğraflar gösteren Kök, "Bu zihniyeti, anlayışı lanetliyoruz. Bu görüntülerin sorumlusu AK Parti'dir. Bu anlayışa karşı mücadeleye devam edeceğiz" diye konuştu.

Devletin güçleriyle karşı karşıya gelmek istemediklerini ancak topraklarını korumak için ne gerekiyorsa yapacaklarını belirten Kök, "Bu yapılanın adı cinayettir. Her şey rant demek değildir. Bizi biz yapan bazı değerlerimiz var. Dedelerimiz bu derelerde çimdi, torunlarımızın da orada çimmesini istiyoruz" dedi.

Alakır Vadisi'ndeki Alakır Nehri’nin sayısız flora ve fauna çeşitliliğine vurgu yapan Kök, “Alakır Nehri, kaynağından sahile kadar, üzerinde yapılması öngörülen ve bir kısmının da yapımına başlanan 8 adet 'hidroelektrik santrali' ile  tamamen yok edilecektir. Alakır Nehri, doğa yerine borulara hapsedilecek” ifadelerini kullandı.

“Antalya için, bir diğer yıkım projesi ise Köprüçayı Nehri üzerinde devam eden HES projesidir” diyen Kök, “Köprüçayı Nehrinde devam eden HES projesi  ile ilgili yaşanan süreç yasa ve yönetmelere aykırı olarak sürdürülmektedir” şeklinde konuştu. Hes projesinde inşaatın imar planı onaylanmadan başlanmış olduğunu ve projenin sonradan imar planına dahil edildiğini söyleyen Kök, “Manavgat Belediyesi bölgede HES yapımının olumsuz etkilerine dikkat çekerek olumsuz görüş vermesine rağmen, projeyi Antalya Büyükşehir Belediyesi onaylamıştır” dedi.

 

"Cerattepe halkının yanındayız"

 

Kök, "Cerattepe'de direnen" Artvin halkının da yanında olduklarını ve selam gönderdiklerini kaydetti. Kök ile birlikte gelen Antalya'daki bazı sivil toplum kuruluşları ile dernek temsilcileri de söz alarak HES'lere ilişkin eleştirilerini dile getirdi.

Kök’ün yaptığı basın açıklamasının tam metni şöyle:

“Özellikle Alakır Nehri üzerinde yapılacak olan 8 adet HES projesi ve akabinde, Köprülü Kanyon Milli parkının ana unsurunu oluşturan Köprüçayı Nehri’nde devam eden HES projesi nedeniyle doğası ve denizi ile Türkiye’nin incisi, Turizmin başkenti Antalya HES’lere kurban ediliyor.

Antalya Milletvekili olarak hem Alakır, hem de Köprüçayı üzerinde yapılacak HES projeleri için Meclis Araştırma önergeleri verdim. Çünkü buralar Antalya’nın can damarları. Bir daha geri gelmeyecek doğa harikası yerler.

70 kilometre uzunluğuyla, Beydağlarından başlayıp, Dereköy, Büyükalan, Karağaç kaynaklarıyla buluşarak Kuzca, Karacaören Köylerini geçerek Kumluca ve Finike’den Akdeniz’le buluşuyor. Alakır Vadisi'ndeki sayısız flora ve fauna çeşitliliğine ve yöre halkıyla, onların oluşturduğu çok değerli kültürel zenginliklere hayat veren bir nehir, Alakır Nehri.

Bu güne kadar 9 antik Likya şehirlerine ve ovasına bereket taşımış. İçinde nadir sedir ormanları var. 2363 yaşındaki anıt sedir ağacını barındırıyor. Bununla birlikte “Dibek Tabiatı Koruma Alanı”, eski su değirmenleri ve eski ahşap köprüler gibi birçok değeri içinde yaşatmaktadır.

 

"Alakır Nehri, doğa yerine borulara hapsedilecek"

 

Alakır Nehri, kaynağından sahile kadar, üzerinde yapılması öngörülen ve bir kısmının da yapımına başlanan 8 adet 'hidroelektrik santrali' ile  tamamen yok edilecektir. Alakır Nehri, doğa yerine borulara hapsedilecek. On binlerce yıldır doğal tüm canlı hayata, doğal yaşama  verdiği hayat son bulacak. Onun suyundan kendine özgü mikro ikliminden faydalanan tüm canlılar, öncelikle de 'Kırmızı Benekli Alabalık' ve nehirde yaşayan onlarca canlı ve etrafındaki birçok bitki türü yok olacaktır. Çünkü Alakır Nehri bölgenin tek yaşam ve can damarı.

Doğanın tüm dengesi bozulacak, yağış rejiminin negatif yönde etkilenmesiyle de kuraklık, sel, erozyon, orman yangını riskinde artış ve hastalıklar ortaya çıkacaktır. Bölge halkının geçim ve yaşam kaynağı olan tarım ve turizm yapılamaz hale gelecek. Kapalı iletim hattı boruları döşenirken, on binlerce yöreye özgü ağaç katledilecek ki şu anda binlercesi katledildi ve de katledilmeye devam edilmektedir. Kesilip yok edilen ağaçların yanı sıra, iletim hattı açılırken, etrafa gelişigüzel dökülen topraklarla, çevredeki ağaç ve bitkilerde yok edilmektedir.

 

"ÇED'e dahi gerek duyulmadı"

 

Yenilenebilir ve sürdürülebilir diye kamuoyunu yanıltarak sunulan bu ilkel HES'lerin üretim kapasiteleri 10MW'ın altında gösterildiğinden, 'Çevre Etki Değerlendirme' (ÇED) raporuna dahi kanunen gerek duyulmamaktadır.

Alakır Nehri'nin debisi düşüktür… Üretilmesi planlanan toplam elektrik miktarı, on binlerce yılda oluşmuş bu doğa harikası vadiyi ve onun gerçek yerel sahipleri olan tüm canlı yaşantısını geri dönülmez bir şekilde tamamen yok etmeye kesinlikle değmeyecek bir miktardır.

Antalya için, bir diğer yıkım projesi ise Köprüçayı Nehri üzerinde devam eden HES projesidir.

 

"Proje imar planı onaylanmadan başlamış"

 

Köprülü Kanyon Milli parkının ana unsurunu oluşturan Köprüçayı Nehrinde devam eden HES projesi  ile ilgili yaşanan süreç yasa ve yönetmelere aykırı olarak sürdürülmektedir. Bu durum hem bölgenin coğrafi yapısı bir daha geri dönülmeyecek şekilde bozulmasına, hem de bölge halkı yaşanan hukuksuzluk karşısında çaresiz bırakılmasına yol açmaktadır. Öyle ki, Proje inşaatı imar planı onaylanmadan başlanılmış, proje sonradan imar planına dahil edilmiştir.

Manavgat Belediyesi bölgede HES yapımının olumsuz etkilerine dikkat çekerek olumsuz görüş vermesine rağmen, projeyi Antalya Büyükşehir Belediyesi onaylamıştır. Projeyi savunan Antalya Büyükşehir Meclisi’nde AKP‘li bir meclis üyesinin projeyi anlatırken, yapılacak olan HES projesini Köprüçayı Nehri dışında olarak anlatması; projenin yapılacağı yerin görülmeden ve bilgisizce onaylandığını gösteren en önemli kanıttır.

Firmaya, İmar planı onaylanmadan HES inşaat süreci başlattığı için Manavgat Belediyesi tarafından rekor bir ceza kesilerek inşaat 3 gün durdurulmasına rağmen firma yürütmeyi durdurma kararı aldırılarak inşaata devam edilmiştir.

Bakanlık yetkisinde olan kamulaştırma yetkisi EPDK’ya verilmiştir. Acele kamulaştırma kararı: iki defa acele kamulaştırma kararı çıkartılmıştır. Savaş hallerinde alınan acele kamulaştırma kararı maalesef bu projelerde uygulanmak isteniyor. Bu durum, şirket lehine işlemlerin daha hızlı olmasını sağlayıp ve hukuki sürecin önünde büyük bir engel teşkil ediyor.

Burada kamulaştırma usulleri bile uygulanmıyor. Şirket karşılıklı satın alma yolunu kullanarak ve köylüyü kamulaştırma olursa araziniz değersizleşir diyerek vatandaşı çaresiz bırakıyor. Yetkililerde bu duruma sessiz kalıyor. İmar planı kabul edilmeden inşaata başlanılan projesinin baraj kısmının Isparta santral kısmının Antalya il sınırlarında olmasından dolayı hukuki ve idari süreç yavaş işlemektedir. Ancak bu davalar daha devam ederken yapılan HES inşaatı ise neredeyse bitmek üzerdir.

 

"Hafriyat Köprüçay'a dökülüyor"

 

Yapılan HES inşaatı sebebiyle çıkan hafriyat Köprüçayı nehir yatağına dökülüyor.

ÇED raporunda nehir dere yatağına hafriyat dökülmez taahhüdü bulunmasına rağmen, sonradan eklemelerle hafriyat dökümü de kılıflanıyor. Nehir yatağı daraltılıyor. Bu durum ilerde olacak sel taşkınlarının artmasına ve selin verdiği zararların daha da büyümesine yol açacaktır. Bölgeyle özdeşleşmiş birçok nar ağacı hafriyat dökümü proje kapsamında yol yapımı için kesilmiştir. Köprüçayı Nehrinde yeni HES projelerin de olması Köprülü Kanyon milli parkını da etkileyecektir. Milli park alan daraltması da gündemde. Bölgede HES ile İlgili kanunlar değiştirilerek veya istisna maddeler koyularak HES yapımına yasal zemin hazırlanıyor.

Yine Değirmenözü Köyünde köy sınırlarına mevcut devam eden HES inşaatının 2 km güneyinde Değirmenözü devret mevkiinde Regülatör ve HES planlaması yapıldı. Buradan su  tekrar boruya alınarak 12 km aşağıda Çaltepe köyünde 3.bir HES projesi planlanıyor. Bununla ilgili Bakanlık raporunda bölgede HES ve baraj yapılmaması doğal yapının bozulmasının köprülü kanyon milli parkını etkileyeceği raporlarla tespit edilmesine rağmen çalışmalar devam ediyor.

Ancak bu rapora rağmen bölgede HES inşaatlarının yapımı mahkeme kararları beklenmeden hızla devam etmektedir.

Günümüzde, gelişmiş ülkelerde yeni HES yatırımlarına izin verilmemekle birlikte, geçmişte izin verilenlerin de, sadece bir nehre bir yada en fazla iki adet HES yapılmasına izin verilen 'havza' yönetmelikleri ile sıkı denetim altında ve birincil olarak doğanın korunması şartıyla gerçekleştirilmiş projelerdir. Hükümetin bir an önce Antalya için geri dönülmeyecek bir doğa katliamına yol açacak HES projelerinden vazgeçmelerini bölge halkı adına talep ediyorum… Bunun yerine eğer yapılacaksa, doğa dostu, çağdaş güneş enerjisi ve rüzgar enerjisi projelerine yatırımlar yapılmalıdır.”