CHP’de kurultay tartışması devam ediyor. Genel başkan adayları Muharrem İnce ile Umut Oran’ın imza toplama süreci bu akşam sona erecek. Parti meclisi de yarın Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanacak ve kurultayın 16-17 Ocak’ta yapılması resmiyete kavuşturulacak. Muhalefet kurultay tarihinin Parti Meclisi (PM) toplanmadan belirlenmesine tepki gösteriyor. Umut Oran, bu kararın “oldu bitti yaratmaya dönük” olduğunu savundu.
Cumhuriyet’ten Fırat Kozok’un haberine göre; CHP’de genel başkan adayları Muharrem İnce ile Umut Oran’ın 14 gündür birlikte sürdürdükleri imza toplama süreci bu akşam saat 17.00 itibarıyla sona erecek. Muhalefet eğer 600 imzaya ulaşırsa imzaların yarın sabah Genel Merkez’e iletilmesi bekleniyor. Ancak yeterli sayıya ulaşılmazsa imzalar iletilmeyecek. Bunun yerine kaç delegenin imza verdiği notere tasdiklettirilecek. Son 24 saate girilirken, muhalif kanattan sürpriz bir hamle daha geldi. Bolu milletvekili Tanju Özcan, partinin delege listesini istedi.
İmza toplama sürecinin ardından parti meclisi de yarın Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanacak. Toplantıda olağan kurultayın 16-17 Ocak’ta yapılması resmiyete kavuşturulacak. Ancak kurultay tarihinin önce parti yönetimi tarafından açıklanması, ardından da PM kararının alınacak olması da muhalefetin tepkisini çekti.
Yaptığı yazılı açıklamayla bu duruma tepki gösteren Umut Oran, “Tüzüğe, hukuka, hatta kendi açıkladıkları ve 20 Aralık’ta il kongrelerinin bitmesini öngören kurultay takvimine de aykırı olan bu açıklama bir oldubitti yaratmaya dönüktür, uygulanabilir değildir” dedi.
Balbay: Kurultay tartışması akla kayyumu getiriyor
Bir diğer aday İzmir milletvekili Mustafa Balbay ise partinin kurultay sürecine tartışmalı girmemesi gerektiğini belirterek, “Böylesi bir dönemde delege hesabı değil, Türkiye hesabı yapmalıyız” dedi.
Balbay kurultay tarihinin parti organlarında konuşulmadan açıklanmasının yeni bir gerilim oluşturduğuna dikkat çekerek, “CHP Merkez Yönetim Kurulu’nda özel yetkili yöneticiler mi var acaba? Böylesine karşılıklı hesaplara dayalı bir olağan-olağanüstü kurultay tartışmasının akla kayyumu getirmesi işin ucunun nerelere kadar varabileceğini göstermesi bakımından talihsiz bir durumdur.”