03 Ekim 2024 22:16
T24 Ankara
CHP’nin çocuk istismarları ve kayıp çocuk vakalarının araştırılması için verdiği grup önerisi, TBMM Genel Kurulu’nda reddedildi. CHP Kadın Kolları Başkanı Asu Kaya, “Tarikatların, cemaatlerin, zengin siyasi zümrelerin, çetelerin gücüne teslim olmuş durumdasınız. Küçücük bir köyde ben şahidim, her türlü teknolojik imkana sahipken Narin'in cansız bedeni nasıl 19 gün sonra bulundu? ” dedi. AKP Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu ise AKP Grubu olarak çocukların korunmasına yönelik araştırma komisyonu kurulması için önerge vereceklerini söyledi.
CHP, TBMM Genel Kurulu’nda çocuk istismarları ve kayıp çocuk vakalarıyla ilgili araştırma önergesinin gündemin önüne alınarak bugün görüşülmesine ilişkin grup önerisi verdi. Önerge, AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.
Tolga Şardan yazdı - Narin'in amcasının aracında ağabeyi Enes de var mıydı, diğer iki genç nerede?
Tolga Şardan yazdı - Narin soruşturmasında baz verilerinden çıkan iki kişi kim?
Öneri üzerinde söz alan CHP Kadın Kolları Başkanı ve Osmaniye Milletvekili Asu Kaya, şunları söyledi:
"Narin'i koruyamadık, çocuklarımızı koruyamıyoruz. Kime güvenecekler? İktidar grubunun sözünü ettiği ama maalesef çocuklarımız yaşarken onları koruyamayan, öldükten sonra cansız bedenlerine sahip çıkamayan ve ancak kayıplar yaşandıktan sonra görevlerini hatırlayan kamu görevlileri mi? Sizin feodal sisteme yenik düşerek içini boşalttığınız ve sorun yumağı haline gelen ailelerdeki yakınlarına mı güvenecekler yoksa yıllardır çocukları yerine dostluklarına sahip çıkan siyasi düzene mi güvenecekler? Bu ülkede küçücük çocukların nasıl bir yaşam savaşı verdiklerinin farkında mısınız? Toplumun gelecekteki teminatı olan çocuklarımızın o tertemiz vicdanlarının sesi olarak soruyorum, devlet nerede? Köylerde, ilçelerde yoksunuz.
Tarikatların, cemaatlerin, zengin siyasi zümrelerin, çetelerin gücüne teslim olmuş durumdasınız. Küçücük bir köyde ben şahidim, her türlü teknolojik imkana sahipken Narin'in cansız bedeni nasıl 19 gün sonra bulundu? Hiçbir çocuğun kendini güvende hissetmediğini, ailelerin diken üstünde olduğunu görün. 'Aile kavramını güçlendireceğiz' diyenler her bir çocuğun ve onların ailelerinin korktuğunu görmüyorlar mı? Çocuklarımız, sizin sürekli kapalı kapılar ardında protokoller imzaladığınız tarikat ve cemaatlere mahkum edilmesin. Sayın Cumhurbaşkanı’nın BM'de savaş mağduru kadınlar ve çocuklar için söyledikleri çok önemliydi, aynı acıyı hissediyoruz. Ama biz istiyoruz ki ülkemiz kayıp kadın mezarlığına ve kayıp çocuklar ülkesine dönmesin. Bütçe geliyor, çocuklarımızın üstün yararlılıkları için kağıt üzerine yazdığınız politikaları çocuklar için bütçe ayırarak uygulayın. Politik tercihlerinizi çocuklar için kullanın."
Saadet Partisi İstanbul Milletvekili İsa Mesih Şahin ise şu ifadeleri kullandı:
"Bu acı olay sadece bir ailenin değil bütün bir toplumun yüreğine kor gibi düşmüştür. Bir evladımızın kaybı tüm geleceğimizin kaybıdır. Çocukları kapsayan bütün olaylarda yas tutmamak için bu tip olayları engellemek en birinci vazifemizdir. Mesele duyulan üzüntüleri paylaşmak değil; bu acıları önceden önleyebilmektir. Sorumluluğu büyük kısmı kolluk kuvvetleri ve devlete aitse de aynı zamanda evlatlarına gözü gibi bakması gereken ailelerimizin de sorumluluğu vardır. Burada da eğitimin önemi ortaya çıkmaktadır. Bir evlat yetiştirmenin bir gelecek yetiştirmek olduğunu bilerek ailelerimiz bilinçlendirilmeli ve eğitilmelidir. Devlete düşen sorumluluk da aynı derece ağırdır. Devlet her bir çocuğa sahip çıkmalıdır."
İYİ Parti Gaziantep Milletvekili Mehmet Mustafa Gürban, "Hayattaki en değerli varlıklarımız çocuklarımız. Çocukları, kadınları, hayvanları, doğayı koruyamıyoruz. İşçileri, emeklileri koruyamıyoruz, kaderine terk ediyoruz. Hepimizin ortak tavır takınması gereken çocuklarda bile fikir birliğine varamıyoruz. Demek ki 'bir kereden bir şey olmaz' değil, çok şey olurmuş. Demek ki 'küçüğün rızası var' demekle konu kapanmıyormuş. 'Ortaokul çocukları bazen bir kadından daha cazip gelir' diyen bir zihniyetle karşı karşıyayız" ifadelerini kullandı.
DEM Parti Siirt Milletvekili Sabahat Erdoğan Sarıtaş ise 'Çocuklar neden öldürülüyor, araştıralım' diyoruz iktidar blokunun oylarıyla reddediliyor. Narin Güran cinayetine dair neredeyse herkes ses söyledi ama iş icraata gelince maalesef aynı sonuçla karşılaşıyoruz. Muhalefetin araştırılsın dediği bu cinayette yine iktidar oylarıyla reddediliyor. Neden bu cinayetin araştırılmasını istemiyorsunuz? TÜİK, 2016'dan bu yana kayıp çocuklara ilişkin veri paylaşmıyor. Açıklanan son veriye göre 2014- 2016 arasında 104 bin çocuk kayboldu. Aradan geçen 8 yıl için kaç çocuğun kaybolduğunun yanı sıra kayıp çocukların kaçının bulunduğu hala belirsiz. Pratiğinize baktığımızda çocukların umrunuzda olmadığını görüyoruz" dedi.
Söz alan AKP Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu ise şunları söyledi:
“Narin'in katileri mutlaka yargı önünde hesap verecek ve en ağır ceza ile cezalandırılacak. Nasıl yapay zekayla ilgili bir araştırma komisyonu kurduysak çocukları korumak için de hükümet ve Meclis'imiz adım atarak AKP grubu olarak çocukların korunmasına yönelik mevcut politikalar ve stratejilerin incelenerek ailelerin, toplumun ve kurumların çocukların korunması üzerine etkilerinin değerlendirilmesi için bir araştırma komisyonu kurulmasına ilişki önergemizi Meclis Başkanımıza vereceğiz."
Şimdiye kadar kim, hangi ifadeyi verdi?Narin cinayetinde korkunç itiraflar: "Bunu yok edeceksin, sana 200 bin lira veririm, aileni düşün" Narin’in annesinin ifadesi ortaya çıktı: “Narin seni ve amcayı gördüğü için mi öldürdünüz?” Narin Güran cinayeti: Salim Güran'a yöneltilen sorular ortaya çıktı Narin’in yengesi Hediye Güran tutuklandı, ifadesi ortaya çıktı: Aile toplantısı ve ilişki sorgusu Narin'in eniştesinin ifadesi ortaya çıktı: Kolluk görevlilerini yanılttığım için pişmanım
Kimler tutuklandı?Soruşturma kapsamında Narin’in amcası köy muhtarı Salim Güran, 2 Eylül günü çıkarıldığı mahkeme tarafından 'Kasten öldürme' ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından tutuklandı. Cesedi dereye gizlediğini itiraf eden Nevzat Bahtiyar, 10 Eylül’de 'Çocuğu iştirak halinde kasten öldürme' suçundan tutuklandı. 13 Eylül’de ise anne Yüksel Güran (44), ağabey Enes Güran (18), amcası Fuat Güran (42), kuzeni Muhammed Kaya, yengesi Maşallah Güran (46) ile kızı Birsen Güran (19), halasının eşi Mehmet Şevket Kaya, tutuklu amca Salim Güran’ın işçisi Mehmet Selim Atasoy (40) tutuklandı. 17 Eylül'de de Narin’in yengesi, tutuklu amca Fuat Güran’ın eşi Hediye Güran, 'kasten öldürmeye iştirak' suçundan tutuklandı. |
Narin'in kaybolduğu 19 günde neler yaşandı?Olay, 21 Ağustos'ta öğleden sonra Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde meydana geldi. Saat 13.50’de evden çıkarak Kur'an kursuna giden Narin Güran, o gün en son 18.47’de görüldü. Evlerine dönmeyince ailesi kendi imkanlarıyla aradı. Köylülerle yapılan aramadan da sonuç alınamayınca Narin'in babası Arif Güran, aynı gün saat 20.00 sıralarında jandarma karakoluna giderek kızının kayıp olduğunu bildirdi. Bunun üzerine bölgeye Bağlar Jandarma Komutanlığı, Bağlar Asayiş Komando Bölük Komutanlığı, Jandarma Özel Harekat timleri, Jandarma Suç Araştırma Timleri (JASAT), İstihbarat Şube Müdürlüğü, Köpek İz Takip Timi ve Su Altı Arama Kurtarma Timi'nin yanı sıra sağlık, AFAD, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Su Altı Arama ekipleri ile ilçe belediyelerinden de arama kurtarma ekipleri sevk edildi.
Narin'in kaybolduğu saatlerde yoldan geçtiği tespit edilen yaklaşık 150 araç sorgulandı. Mahalledeki evler ve köye giriş yapan araçlarda arama yapıldı. Toplamda 12 bin 565 araç arandı, 130 kişinin ifadesin alındı. Ayrıca 32 bin 952 kişi kontrol edildi, 7 iz takip köpeği ile 11 bin dönümden fazla alanda arama yapıldı. Öte yandan, Narin'in kaybolmadan önceki son görüntüleri okulun güvenlik kamerasına yansıdı. 21 Ağustos'ta saat 15.15'i gösteren görüntülerde, Narin'in 4 arkadaşıyla yürüdüğü ve ardından ayrılıp, tepe yolunu kullanarak evine doğru gittiği anlar yer aldı. Arama çalışmalarında 22 Ağustos'ta Güran ailesinin evine 3 kilometre mesafede, 28 Ağustos'ta ise 2 kilometre mesafede 2 farklı çocuk terliği bulundu. Ancak her iki terliğin de ailesinin beyanıyla Narin Güran'a ait olmadığı belirlendi. Siyasetçilerden sanatçılara, gazetecilerden yazarlara; Narin'in ölümüne sosyal medyada büyük tepki! Soruşturma kapsamında Narin Güran'ın ağabeyi Enes Güran (18), kolundaki ısırık izleri nedeniyle gözaltına alındı. İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndaki incelemede, ısırık izlerinin Narin'e ait olup olmadığı tespit edilemeyince E.G. serbest bırakıldı. Soruşturma kapsamında bu kez Narin'in amcası, aynı zamanda kırsal Tavşantepe Mahallesi'nin muhtarı Salim Güran gözaltına alındı. Güran'ın aracından alınan DNA örneklerinin, Narin'in kıyafetlerindeki DNA örnekleri ile eşleştiği belirlendi. Jandarmadaki işlemlerinin ardından zırhlı araçla adliyeye sevk edilen Salim Güran, 2 Ağustos günü çıkarıldığı mahkeme tarafından 'Kasten öldürme' ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından tutuklandı.
Çalışmalar kapsamında ayrıca mahalle mezarlığında, özellikle yakın zamanda defnedilenlerin mezarları olmak üzere soruşturma savcısı eşliğinde jandarma tarafından yer altı görüntüleme cihazı ile arama yapıldı. Ancak herhangi bir bulguya rastlanmadı. Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ekipleri, önceki gün de mahalleye 2 kilometre uzaklıktaki Eğertutmaz Deresi’nde çalışma yaptı. Ekiplerin 8 Eylül sabahı yürüttüğü arama çalışmalarında, Eğertutmaz Deresi’nde Narin’in cesedine ulaşıldı. Mahalleye giriş çıkışlar yasaklanırken, 19’uncu günde bulunan Narin’in cesedi otopsi için Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Narin nasıl öldürüldü: Ön otopsi tutanağı ortaya çıktı Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada, bir cumhuriyet başsavcıvekili ile üç cumhuriyet savcısı olmak üzere dört savcı görevlendirildi. Soruşturmada kapsamında ilk önce 21 kişi gözaltına alındı, elde edilen deliller sonrası bu sayı 24'e yükseldi. Gözaltına alınanlar arasında Narin'in annesi Yüksel Güran, babası Arif Güran, iki ağabeyi, üç amcası ve 2 Eylül’de ‘kasten öldürmek'ten tutuklanan köy muhtarı amcası Salim Güran’ın eşini de yer aldı. Daha önce gözaltına alınan ve kolundaki ısırık izinin Narin'e ait olmadığı belirlenerek serbest bırakılan 18 yaşındaki Enes Güran da bir kez daha gözaltına alındı. Diyarbakır'dan İstanbul'a binlerce insan Narin için eylemde: Narin'in hesabını soracağız Derede cansız bedeni bulunan Narin’in arkadaşlarıyla olan yeni görüntüsü ortaya çıktı Narin'in cesedinin götürüldüğü Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'ndaki (ATK) otopsi işlemine ise 14 uzman katıldı. Otopsi işlemleri yaklaşık 11 saat sürdü. Bulunduğı çuvalda, Narin’e ait eşyalar, Kuran kursu için yanında taşıdığı 'Elif Ba', çantası ve terliklerinin olduğu ve cesetin de deformasyona uğradığı belirtildi. Tutuklanan amca Salim Güran'a ait olan ve Narin'e ait DNA'nın tespit edildiği otomobil ise yeniden incelenmek üzere jandarma tarafından götürüldü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İçişleri Bakanı Yerlikaya ve Adalet Bakanı Tunç'un, gözaltı işlemlerinden önce yaptıkları açıklamalarda aileye başsağlığı dilememesi dikkati çekti. Narin'in cesedini amca ile birlikte çuval içine koyup dereye bıraktığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar tutuklandı. Savcılıkta ifade değiştiren Bahtiyar, amca Salim Güran'ın "Arif'in kızını öldürdüm, sen de bu cesedi alıp yok edeceksin. Yoksa seni ve aileni öldürürüm" diyerek kendisini tehdit ettiğini öne sürdü. Soruşturma kapsamında Narin’in amcası köy muhtarı Salim Güran, 2 Ağustos günü çıkarıldığı mahkeme tarafından 'Kasten öldürme' ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından tutuklandı. İtirafçı Nevzat Bahtiyar, 10 Eylül’de 'Çocuğu iştirak halinde kasten öldürme' suçundan tutuklandı. 13 Eylül’de anne Yüksel Güran (44), ağabey Enes Güran (18), amcası Fuat Güran (42), kuzeni Muhammed Kaya, yengesi Maşallah Güran (46) ile kızı Birsen Güran (19), halasının eşi Mehmet Şevket Kaya, tutuklu amca Salim Güran’ın işçisi Mehmet Selim Atasoy (40) tutuklandı. 17 Eylül Narin’in yengesi, tutuklu Fuat Güran’ın eşi Hediye Güran, 'kasten öldürmeye iştirak' suçundan tutuklandı.
|
© Tüm hakları saklıdır.