Politika

'CHP, MHP'nin kuyruğuna takılmış gidiyor'

Erdoğan, ''MHP Meclis'e girdiğinde CHP'nin kuyruğuna takılıp gidiyordu. Şimdi görüyoruz ki CHP, MHP'nin kuyruğuna takılmış" dedi.

25 Temmuz 2010 03:00

T24 - Referandum gezilerinde Adıyaman'da muhalefet partilerine ve özellikle Kılıçdaoğlu'na seslenen ve yanıt veren AKP Genel Başkanı Erdoğan, CHP ile MHP'nin rolleri değiştiğini, CHP'nin MHP'nin kuyruğuna takılıp gittiğini, MHP ile aynı üslubu, dili ve çirkin hakaretleri kullandığını söyledi. CHP ve MHP'nin siyasestin seviyesini aşağıya çekmek için ellerinden geleni yaptığını belirten Erdoğan, CHP'nin "Başörtüsü sorunun çözeriz, yoksul vatandaşlara asgari ücret veriririz" söylemlerine "Dürüst ol be!" sözleriyle karşılık verdi.

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''MHP Meclise girdiğinde CHP'nin kuyruğuna takılıp gidiyordu. Şimdi görüyoruz ki roller değişti. Görüyoruz ki artık CHP, MHP'nin kuyruğuna takılmış gidiyor'' dedi.

Erdoğan, partisince Adıyaman Emniyet Meydanı'nda düzenlenen referandum mitinginde yaptığı konuşmada, MHP'nin Meclise girdiğinde CHP'nin kuyruğuna takıldığını ve böyle gittiğini ifade etti.


'MHP'nin çirkin hakaretli üslubunu CHP de kullanıyor'


Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

''Şimdi görüyoruz ki roller değişti. Görüyoruz ki artık CHP, MHP'nin kuyruğuna takılmış gidiyor. Önceki gün CHP'nin Genel Başkanı Malatya'da konuştu. Buradan oraya gidiyorum. Hakaret ediyor, çirkin benzetmelerde bulunuyor, sövüyor. MHP ile aynı dili, aynı üslubu, aynı çirkin hakaretleri, aynı yıkıcı kavram ve kelimeleri kullanıyor. Biz AK Parti olarak kurulduğumuz günden itibaren siyasete seviye kazandırmanın, siyasetin üslubunu temizlemenin, siyaseti bir hizmet aracına dönüştürmenin mücadelesini veriyoruz, ama maalesef bu beyefendiler siyasetin seviyesini, üslubunu aşağılara çekmek için ellerinden geleni yapıyor. Taşıma su ile değirmen işte bu kadar döner. Medyanın üfürmesi ile şişen yelken açık denizde alabora olup gider. Yandaş medyanın gazına gelenler havaya karışıp giderler. Yani manşetle gelenler manşetle giderler. Kendi arkadaşlarına, kendi dostlarına, kendi liderlerine ihanet edenler başka ihanetlerin mağduru olurlar.


'Edep ya hu, diyorum'


İşte görüyorsunuz, ayakları dolanmaya başladı. Ağızlarından çıkanı saatler geçmeden düzeltiyorlar. Kendi söylediklerini daha yatsı olmadan yalanlıyorlar. Normal zamanda içlerinden geleni söylüyorlar, ama azarı işitip anında çark ediyorlar. Ben Adıyaman'dan muhalefet partilerine, tasavvuf diliyle 'edep ya hu' diyorum. Kendilerinden edep etmiyorlarsa, kendilerine oy vermiş o nezih insanlardan edep etmiyorlarsa bile çocuklardan, gençlerden edep etmelerini kendilerine tavsiye ediyorum. İşte AK Parti ile  diğerlerinin farkı budur.''


'Dürüst ol be doğru ol!'


Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Şimdi çıkmış CHP diyor ki 'Biz başörtüsü sorununu çözeriz'. Dürüst ol be, doğru ol be. Doğru ol, dürüst ol. Parlamentoda, genç kızlarımızın üniversitelere başörtülü olarak gitmelerine, eğitim özgürlüğünü sağlamalarına yönelik 411 oy çıktığı zaman onu Anayasa Mahkemesine kim götürdü? Onun altında senin imzan vardı, arkadaşlarının da imzası vardı. Dürüst, dürüst olacaksın. Dürüst siyaset yapacaksın. Doğru hareket edeceksin. İnsanı üzen bu. Şimdi 'Acaba iktidar olmak için ne yapalım?' Her türlü doğru olmayan sözü söyleyebilir, onlara göre böyle. Onlar siyaseti yıllarca böyle yaptılar. İki anahtar gösterdiler, hanginiz aldınız iki anahtarı? 'Apartman dairesi' dediler, hanginiz iki apartman aldınız? Yaptıkları hep bu. Şimdi ne diyor 'Bütün yoksul vatandaşlara asgari ücret vereceğim' diyor. Ya doğru ol. Doğru ol be, yalan söyleme. Doğru ol, doğru. Dürüst ol.''

Medya patronlarını, genel yayın yönetmenlerini uyarıyorum

Medyaya da seslendiğini belirten Erdoğan, ''Niye? Çünkü onlar da dürüst davranmıyor tabii bir kısım medya. Ben buradaki arkadaşlarımı tenzih ederim. Patronlarını, genel yayın yönetmenlerini uyarıyorum. Niçin bunları yazmıyorsunuz? 411 parlamentodan çıktığı zaman bunu Anayasa Mahkemesine kim götürdü? CHP götürdü. Niçin şimdi bunlar söylenirken kalkıp da bunu söylemiyorsun?'' diye konuştu.    


'Bu bir AK Parti projesi değil'


Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Benim halkım bunu yutmaz, yutmayacak. İnşallah Adıyaman özgürlüklere, demokrasiye gerçek manada 'evet' diyerek bu zihniyeti, bu hayırcı zihniyeti dışlayacak. Bunları iteleyecek, öteleyecek. 'Niye siz dürüst değilsiniz?' diyecek. Bunlar milli iradeye müdahale ettiler. Ülkenin itibarını zedelediler, vesayeti hâkim kıldılar. Ülkenin demokrasisini gerilettiler. Yasakları dayattılar. Emeğimizi, ekmeğimizi gerilettiler. İşte şimdi biz buna 'dur' diyoruz. İşte artık şimdi biz 'Yeter, söz de karar da milletindir' diyoruz. 12 Eylül'ün dayattığı antidemokratik anayasada en kapsamlı, köklü ve en demokratik değişikliği yapıyoruz. Türkiye'nin önünü açıyoruz. Türkiye'yi zincirlerinden, prangalarından kurtarıyoruz. Bu bir AK Parti projesi değil. Biz bugüne kadar ürettiğimiz hiçbir eseri, Türkiye'ye kazandırdıklarımızı partizanlık anlayışı ile yapmadık.''


'Kim hayır diyor?'


Başbakan Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkan diğer ifadeleri şunlar:


"Kim 'hayır' diyor? CHP, MHP ve BDP 'hayır' diyor. Onlara habire gaz veren medya 'hayır' diyor. Koltuk sevdasına düşmüş, milleti çoktan unutmuş bir kısım bürokratlar, seçkinler 'hayır' diyor.
Bitmedi çeteler, mafya bu değişikliğe 'hayır' diyor. Benim milletime 'bidon kafalı', 'göbeğini kaşıyan adamlar' diyenler bu değişime 'hayır' diyor.

Bir tarafta darbe anayasası var, bir tarafta da milletin anayasası var. Milletin anayasasına evet, darbe anayasasına hayır. Mecliste gruplarını oylamalardan kaçıranlar, şimdi aynı korkuyla milleti de oy sandığından kaçırmaya çalışıyorlar."


Erdoğan 11 okulu hizmete açtı


Erdoğan, daha sonra katıldığı Fatih Anadolu Lisesindeki toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada da aralarında anaokulu, ilköğretim okulu, Anadolu ve fen lisesi olan 11 okulun bugün resmi olarak hizmete sunulduğunu söyledi.