CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, "Teğmenlerimize sarıklı tarikat mensubu generallere gösterilen hoşgörü gösterilmemiştir. YDK’dan teğmenlerimizin ihracına yönelik verilebilecek herhangi bir kararın ölçülülük ilkesi ve kamu yararıyla bağdaşması beklenmektir. Askere düşmanlık, düşmana askerliktir. Terör örgütü elebaşını hapisten çıkarma planları yapanların genç teğmenlerimizi ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ dedikleri için mahkemelerde dolaştırması, ihraçla tehdit etmesi hiç şaşırtıcı değil" dedi.
Teğmenler için uzman görüşü: “Atatürk’ün askerleriyiz” ifadesine başka anlamlar yüklemek açıkça Anayasa’ya aykırılık
CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Teğmen Ebru Eroğlu’nun savunması: Sonuç ne olursa olsun göğsümüzdeki Harp Okulu rozetini alamayacaklar!
Teğmenlerin yazılı savunmasını alan heyet bilgisi “Bilgi Edinme Kanunu” gerekçesiyle avukatlara verilmedi: “Soruşturma güvenliği bahane ediliyor”
"Kul hakkı yemekten utanmıyorlar ama kimin sızdırdığı derdindeler"
AKP döneminin tarihe haksızlıklar, hukuksuzluklar, yolsuzluklar dönemi olarak yazılacağını söyleyen Öztürkmen, şunları kaydetti:
"Türkiye tarihinde bu kadar yolsuzluğun, usulsüzlüğün, haksızlığın yaşandığı bir dönem olmamıştır. Mağduriyet yaşamayan bir kesim yoktur. Geçtiğimiz günlerde bir torpil rezaletini açıklamıştım. Gaziantep’te PTT’ye alınacak personel için Gaziantep AKP İl Başkanlığı’na kontenjan ayrıldığını gösteren yazışmaları kamuoyuna açıklamıştım. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi CHP’li Meclis üyemiz Hasan Şencan’ın çabalarıyla ortaya çıkarılan bu kayırmacanın ortaya çıkmasına rağmen herhangi bir yalanlama gelmedi. Ancak Gaziantep basınında AKP’li yöneticiler bu bilgiyi kim sızdırdı diye köstebek arayışı içindeler. Kul hakkı yemekten utanmıyorlar ama kimin sızdırdığı derdindeler. Gene torpil sistemini uygulamaya devam edecekler. Konunun muhatapları ölü taklidi yapmaya devam ediyorlar.
Biz bu işin peşini bırakmayacağız. Milyonlarca gencimiz mülakatlarda elenirken, hak ettikleri kadrolara yerleştirilmezken torpil düzenini devam ettiren AKP zihniyetini kınıyoruz. Sayın Cumhuriyet savcıları da ölü taklidi yapıyorlar. Oysa burada hepimizin bildiği gibi Türk Ceza Kanunu’na göre görevi kötüye kullanma, yolsuzluk ve kamu görevinde haksız kazanç sağlama suçları da söz konusu olabilir ancak Cumhuriyet Savcıları bunları görmezden geliyorlar.
"Milli Eğitim Bakanı’nı istifaya davet ediyoruz"
Öğretmenlerimiz de hak ettikleri kadrolara atanmıyorlar. Sayın Cumhurbaşkanı ve tarikat sevici Milli Eğitim Bakanı’nın da sözlerine rağmen öğretmenlerimiz gerektiği kadar atanmıyor, mülakatlarda eleniyor. Sisteme girilen mülakat puanı 82,33 olmasına rağmen 82,66’lar 83’ler de eleniyor. Çünkü Sayın Milli Eğitim Bakanı’nın istediği cemaatten olmadıkları için. KPSS’ye göre atanmayacak öğretmenlerimiz, Milli Eğitim Akademisi’ndeki değerlendirmelere göre atanacak. Akademi’de de sadece kendilerinden olanlar değerlendirilecek. Günlerdir Milli Eğitim Bakanlığı’nın önünde yağmura, soğuğa rağmen nöbet tutan öğretmenlerimizin mağduriyetlerine gidermek üzerine iktidardan hiçbir çaba gösterilmemiştir. Bu haksızlığı kınıyoruz. Komisyonların puan cetvellerine farklı puanlar girilerek hak kaybı yaşanmasına sebebiyet verilmiş ve bu nedenle Milli Eğitim Bakanı’nı istifaya davet ediyoruz.
"Teğmenlerimize sarıklı tarikat mensubu generallere gösterilen hoşgörü gösterilmemiştir"
Teğmenlerimize sarıklı tarikat mensubu generallere gösterilen hoşgörü gösterilmemiştir. Teğmenlerimiz savunma yapmadan önce haklarında siyasilerin yaptığı açıklamalar, trollerin linç kampanyaları, yandaş medyanın yalanların, gerici çevrelerin kışkırtmaları kabul edilemez ve adil karar beklentimizi yok etmektedir. YDK’dan teğmenlerimizin ihracına yönelik verilebilecek herhangi bir karar ölçülülük ilkesi ve kamu yararıyla bağdaşması beklenmektir. Türk milletinin büyük çoğunluğu teğmenlerin yanındadır. Askere düşmanlık, düşmana askerliktir. Hesap vermesi gerekenler ‘Mustafa Kemal’in askerleri’ değil, 30 Ağustos’tan bu yana teğmenlerimizi hedef alanlardır. Terör örgütü elebaşını hapisten çıkarma planları yapanların genç teğmenlerimizi ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ dedikleri için mahkemelerde dolaştırması, ihraçla tehdit etmesi hiç şaşırtıcı değil." (ANKA)