04 Aralık 2024 20:57
T24 Politika
CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp, TBMM Genel Kurulu’nda; "Kreş tartışması başlatarak CHP’li belediyeleri cezalandırmış olmuyorsunuz. Siz, çocuklarını kreşe gönül rahatlığıyla emanet edebildiği için de çalışabilen kadınları, 3 öğün yemek yiyebilen, pedagojik formasyonun evrensel ilkelerine uygun olacak şekilde akranlarıyla kaynaşan çocukları cezalandırıyorsunuz. Belediyelere kayyum atıyorsunuz, kentin seçmenini cezalandırıyorsunuz. Kayyum politikası, sandık yoluyla kazanamadığınızı ele geçirme siyasetidir" dedi.
CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp, TBMM Genel Kurulu'nda söz alarak iktidarın kayyum politikasını ve CHP'li belediyelerin kreşlerinin kapatılmasına kararını eleştirdi. Konuralp'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Tayyip Bey’in prompterına metin yazarları zaman zaman Ece Ayhan’ın ‘Biz tüzüklerle çarpışarak büyüdük kardeşim’ dizesini yerleştirir. Örneğin Tayyip Bey, yakın tarihli bir konuşmasında ‘Biz de manşetlerle çarpışarak bugünlere geldik’ demişti. Bu dizede geçen ‘tüzük’ tıpkı kanun, yasa, yönetmelik ve benzer metinlerin arkasına saklanarak karşıtının önüne çıkartılan engelleri niteliyor. Haliyle dizenin bütünü de bu engellere karşı verilen mücadeleyi ifade ediyor. Yani Tayyip Bey, ‘önümüze tüzük, kanun, yasa, yönetmelik diyerek engeller çıkarttınız; biz ise onlarla çarpışa çarpışa buralara geldik’ demeye getiriyor. Öyleyse karşılaştığınızı iddia ettiğiniz engellerin benzerlerini bizim önümüze ya da sizin gibi düşünmeyen yurttaşlarınızın önüne neden çıkartıyorsunuz.
Örneğin bir AYM kararının arkasına sığınarak ağırlıklı olarak CHP’li belediyelerin hizmete açtığı kreşleri ‘ve/veya kreş adı altında’ ifadesinden haklılık devşirmeye çalışarak bu yaşam merkezlerini kapatmak istiyorsunuz. Örneğin 12 yıl önce yapılan bir taziyeden bile suç çıkartıp belediye başkanımızı terörist yaftasıyla görevden alıyorsunuz; Esenyurt, Mardin, Tunceli’ye kayyum atıyorsunuz. İlla görevden almak gerekiyorsa görevden alınan belediye başkanının yerine belediye meclis üyeleri arasından yeni bir başkanın seçilmesine olanak tanıyan bir düzenlemeyi yaşama geçirmiyorsunuz. Barışçıl gösteri ve ifade hakkını kullanan 9 genç, Tayyip Bey’i İsrail’le ticaretin sürdüğü gerekçesiyle protesto ediyor, gençler gözaltına alınıyor, tutuklanıyor, bu tutuklamaları savunuyorsunuz. Kanunlarla, kaidelerle, içtihatlarla saygılı olan sizmişsiniz gibi muhalefetin önüne tüzüklerle çıkıyorsunuz. Tüm bunları yaparken özetle ve mealen ‘Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir’ diyorsunuz. Ancak sözünüz hukuk devletine duyduğunuz bağlılıktan kaynaklanmıyor. Aksine ‘ben iyide, doğruda başarılı değilsem muhalefetin de iyilerini, doğrularını engelleyeyim’ yaklaşımı.
Kreş tartışması başlatarak CHP’li belediyeleri cezalandırmış olmuyorsunuz. Siz, çocuklarını kreşe gönül rahatlığıyla emanet edebildiği için de çalışabilen kadınları cezalandırıyorsunuz. Okullarda bir öğün ücretsiz yemek taleplerini reddeden sizler, kapatmak istediğiniz merkezlerde 3 öğün yemek yiyebilen, pedagojik formasyonun evrensel ilkelerine uygun olacak şekilde akranlarıyla kaynaşan çocukları cezalandırıyorsunuz. Belediyelere kayyum atıyorsunuz, kentin seçmenini cezalandırıyorsunuz. Kayyum politikası, sandık yoluyla kazanamadığınızı ele geçirme siyasetidir. Siz, tüzüklerle çarpışmaktan geldiğinizi iddia ediyorsunuz. Biz de tüzüklerinizle çarpışmaktan çekinmeyeceğimizi söylüyoruz."
Tunceli’nin depreme hazırlıklı kent haline getirilmesi ile ilgili söz alan CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, CHP'nin deprem inceleme komisyonu oluşturduğunu belirterek, komisyonun hem Elazığ’da yaşanan deprem sonrası yapılan işler ve mağduriyetlerin giderilmesi hem de olası bir Tunceli depremine yönelik alınması gereken tedbirlerle ilgili çalışma yapacağını söyledi.
Kahramanmaraş depremi sonrasında bilim adamlarının Tunceli ve Bingöl Fay hattı üzerinde deprem riski olabileceği uyarısında bulunduğu ifade eden Erol, "Tunceli depremi ve Bingöl depremi çok yıkıcı olabilir, bununla ilgili tedbirlerin alınması lazım. Çünkü Tunceli'de gerçekten bina stokunun kötü olmasından kaynaklı; ulaşımın, yollarımızın -tam- sağlıklı olmamasından kaynaklı olası bir depremde büyük sorunlar ve problemler yaşayabiliriz. Deprem olmadan orada alınması gereken tedbirler var” dedi.
Erol'un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Tunceli'de son derece başarılı ve iyi işler yapan bir vali var. Bu vali, valilik yetkisiyle kendine göre önlemler almanın mücadelesini verdi; kamu binalarının yıkım kararını verdi, okulların yıkım kararını verdi, bunların ödeneğiyle ilgili taleplerde bulundu. Kendine göre, depremde, depremde yaşanacak acil sorun ve öncelikli sorunlarla ilgili bir eylem planı geliştirerek önlem almaya yönelik valilik yetkisiyle işler yapmaya başladı ama bu yeterli değil. Devletin, bakanlıkların buraya yönelmesi lazım. Çünkü bilim adamlarının yorumlarına, değerlendirmelerine göre binlerce can kaybının olabileceği konuşuluyor Tunceli'de ve ben eski bir Tunceli Milletvekili olarak, aynı zamanda partimin kurduğu komisyonun bir üyesi olarak Parlamentoyu bu konuda bilgilendirmek ve bu konuda sizlerin de bu sürece dâhil olmanızla ilgili talebimi iletmek istiyorum.
Tunceli, gerçekten, depreme hazır bir kent hâline getirilebilir mi? Getirilebilir, kötü bina stokunun yıkılmasıyla, kamu yatırımlarının hızlandırılmasıyla okullarımızın yenilenmesiyle. Tunceli çok büyük bir şehir de değil, genel nüfusu 90 bin civarında. Yani TOKİ'nin bir ihale bedeli belki de Tunceli'nin bütün taleplerini ve ihtiyaçlarını çözecek. Onun için, önemli olan, bir deprem yaşandıktan sonra, deprem bölgesine hızlı gidip oraya müdahale etmek değil; önemli olan, deprem riski olan illerde önceden alınacak tedbirleri alarak hem yıkımlarını hem mal kayıplarını hem de can kayıplarını engellemektir. Bu anlamda, Tunceli halkı adına bu talebi Parlamentoya iletiyorum.
Her toplumun kendine göre inançsal değerleri vardır. Yani Tunceli bir cumhuriyet kentidir; Tunceli'de hangi eve giderseniz gidin sizi evin salonunda iki resim karşılar. Bir tarafta cumhuriyete olan sadakatten dolayı Mustafa Kemal Atatürk'ün resmi vardır salonun bir köşesinde, diğer köşesinde de inançsal değerlerimizden dolayı Hazreti Ali'nin resmi vardır ve Anadolu kültüründen gelen bizim inançsal değerlerimiz vardır. Munzur bizim için kutsaldır; adaklarımız orada adanır, kurbanlarımız orada kesilir yani zaten Anadolu coğrafyasında birçok kültürün, medeniyetin, inanç tarzları da farklıdır. Mesela, Elazığ'da Fatih Ahmet Baba vardır; Fatih Ahmet Baba Türbesi, oğlu olmayan ailelerin gidip kurban keserek oğul talep ettikleri, dua ettikleri bir yerdir. Anadolu'nun birçok coğrafyasında ağaçlara çaput asılarak duaların yapıldığı, adakların verildiği yerler vardır. Munzur Vadisi de bizim insanlarımız için, Alevi toplumu için kutsal bir mekândır. Buranın inançlarımız değerleri doğrultusunda değerlendirilerek yeniden birinci derece sit kapsamına alınmasıyla ilgili Tunceli halkının talebini buradan iletmek istiyorum.”
CHP'li Esenyurt'tan sonra DEM Partili Mardin, Batman ve Halfeti belediyeleri ile CHP'li Ovacık beledisine de kayyım atandıCHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklandı, yerine kayyım atandıProf. Dr. Ahmet Özer, 31 Mart seçimlerinde CHP ve DEM Parti'nin "kent uzlaşısı" kapsamında, CHP'nin Esenyurt adayı olmuş ve yüzde 49 oy oranıyla belediye başkanı seçilmişti. Özer, 30 Ekim sabahı hakkında yürütülen "PKK/KCK örgüt üyeliği" soruşturması kapsamında ev baskınıyla 30 Ekim'de gözaltına alınarak tutuklandı. Yerine 31 Ekim'de 31 Ekim sabahı yerine kayyım atandı. Önceki geceye kadar Beyoğlu Kaymakamlığını yürüten Can Aksoy’un kayyım olarak atandığı İçişleri Bakanlığı’nca duyuruldu. Esenyurt Belediyesi’ne Beyoğlu Kaymakamı Can Aksoy’un getirilmesi kararı sonrasında Aksoy, İçişleri Bakanlığı’nca özel vekalet onayı ile İstanbul Vali Yardımcılığı’na terfi ettirildi.
Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine kayyım atandı!İçişleri Bakanlığı tarafından Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimindeki Mardin Büyükşehir Belediyesi'ne, Batman Belediyesi’ne ve Şanlıurfa'nın Halfeti belediyelerine 4 Kasım'da kayyım atadı. Van’da belediye başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyım atanmasına karşı yapılan protestoya polis müdahale etti, 4 kişi gözaltına alındı. DEM Parti: Mesajı aldık, bunların derdi iç barış değil, sanmasınlar ki halkımız boyun eğecek! Polisler, sabah saatlerinde belediye binalarını ablukaya aldı. Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Halfeti Belediye Başkanı Mehmet Karayılan ve Batman Belediye Başkanı Gülistan Sönük görevden alındı. “Milyarlarca lira borç bıraktılar” iddialarından sonra yeniden kayyım dönemi Mardin Valisi Tuncay Akkoyun Mardin Büyükşehir Belediyesi'ne, Batman Valisi Ekrem Canalp Batman Belediyesi'ne, Halfeti Kaymakamı Hakan Başoğlu Halfeti Belediyesi'ne kayyım olarak atandı.
Bakanlıktan açıklamaİçişleri Bakanlığı, DEM Partili belediyelerde başkanların görevden alınma gerekçelerini açıkladı. Bakanlığın açıklamasına göre, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk'ün Kobani davasında 10 yıl hapis cezası alması gerekçe gösterildi. Açıklamada Türk hakkında henüz bir karar kesinleşmemiş dava ve soruşturma gerekçe olarak sunuldu. TIKLAYIN - Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk kimdir; neden görevden alındı? TIKLAYIN - Halfeti Belediye Başkanı Mehmet Karayılan kimdir; neden görevden alındı?
DEM Partili Tunceli Belediyesi ile CHP'li Ovacık Belediyesi'ne de kayyım atandı!
22 Kasım'da ise Tunceli Belediyesi ve Tunceli'nin Ovacık Belediyesi'ne kayyım atandı. DEM Partili Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak görevden alındı, yerine Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu, kayyım olarak atandı. Görevden alınan CHP'li Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün yerine de Ovacık Kaymakamı Hüseyin Şamil Sözen kayyım olarak atandı. Yerine kayyım atanan DEM Partili Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak, polis bariyerleriyle çevrelenen belediye önünde yaptığı açıklamada, görevden alma tebligatını imzalamadığını söyleyerek, "Bu yetkiyi hiçbir tebligat elimizden alamaz" dedi. Karara sert tepki gösterek Konak, "Belediyenin bütün kurumları işgal edilmiş. Faşizmin fotoğrafı budur. AKP-MHP iktidarının fotoğrafı budur. İrade gaspı budur" ifadelerini kullandı. TIKLAYIN - DEM Parti'den kayyım tepkisi: Sadece darbeciliğinizi tescilliyor, suçlarınızı ağırlaştırıyorsunuz DEM Partili Bahçesaray Belediyesi'ne kayyım atandı
DEM Partili Van Bahçesaray Belediyesi'ne 29 Kasım tarihinde kayyım atandı. Belediye binası polis tarafından güvenlik çemberine alındı. Belediye önüne İçişleri Bakanlığı tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada, Bahçesaray Belediye Eş Başkanı Ayvaz Hazır'ın "terör örgütüne üye olmamak ile birlikte terör örgütü adına suç işlemek" suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası alması ve "örgü propagandasını yapmak" suçundan soruşturmasının devam etmesi nedeniyle görevden uzaklaştırıldığı ve Bahçesaray Kaymakamı Harun Arslanargun'un kayyım olarak atandığı belirtildi. Hazır'a 9 yıl önce katıldığı bir basın açıklaması gerekçe gösterilerek hapis cezası verilmişti. Daha önce 5 Haziran'da DEM Partili Hakkari, 31 Ekim'de CHP'li Esenyurt, 4 Kasım'da ise DEM Partili Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine de kayyım atanmıştı. 22 Kasım'da da DEM Partili Tunceli ve CHP'li Ovacık belediyelerine kayyım atandı. 29 Kasım'da ise DEM Partili Bahçesaray Belediyesi'ne kayyım atandı. Böylece 31 Mart seçimlerinin ardından yerine kayyım atanan belediye sayısı 8'e yükseldi.
|
© Tüm hakları saklıdır.