Tekirdağ’da balıkçıların sorunlarını dinleyen CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, “Türkiye’de bütün kimyasalların, bütün pisliklerin atıldığı Ergene Nehri’nin olduğu yere gerçekten çok moralim bozuldu. Bu derin deşarjın buradan acilen kaldırılıp balıkçımızı ve denizlerimizi kurtaracak çalışmaların yapılması lazım” dedi.
CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz deniz emekçilerinin sorunlarını dinlemek ve rapor haline getirmek amacıyla Türkiye’nin kıyı şeridinde ziyaret ediyor. “Güvenli Liman CHP” sloganı ile yola çıkan Karadeniz, Tekirdağ’ın Marmaraereğlisi ve Süleymanpaşa ilçesinde balıkçılarla bir araya geldi. Karadeniz’e CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun ve partililer eşlik etti.
Balıkçıların sorunlarını dinleyen CHP'li Karadeniz, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Müsilaj suyun altında bitmiş değil"
“Denizlerimizi ve balıkçılarımızı kurtarmak için yola çıktık. Türkiye’deki hedefimiz Denizcilik ve Balıkçılık üzerine ayrı bir bakanlığın olması ve bunun raporlaştırılması denizlerin gerçek sahibi balıkçılarımızdan sorunları dinledik ve çözüm önerilerini aldık. Ve gerçek sahipleri çözüm önerilerini o kadar güzel anlatıyorlar ki bu eğer uygulamaya geçerse belki 1 ay belki de 2 ayda Türkiye’deki denizlerimizi ve balıkçılarımızı kurtaracak bir projeyi gerçekleştiriyoruz. Denizlerimizi çevremizi korumak zorundayız. Denizlerimizdeki kirliliği önlemek zorundayız. Marmara gündeminde müsilaj var şimdi müsilaj suyun altında bitmiş değil ama bakarsanız müsilaj bitmiş gibi tavırlar var.
"Derin deşarjın buradan acilen kaldırılıp balıkçımızı ve denizlerimizi kurtaracak çalışmaların yapılması lazım"
"Şurada Ergene Nehri’nin derin deşarj olan bölgesine baktık. Türkiye’de bütün kimyasalların, bütün pisliklerin denize atıldığı, şu dar alana atıldığı, şu Ergene Nehri’nin olduğu yere gerçekten çok moralim bozuldu, anlatamam yani. Bu derin deşarjın buradan acilen kaldırılıp balıkçımızı ve denizlerimizi kurtaracak çalışmaların yapılması lazım. Müsilaj denen şey zaten bunların birikimi ile kirlilikler ile oluşuyor. Artık balıkçılarımız geçinemez durumda. Desteklememiz lazım. Marmara’nın kapatılması gündeme gelmiş, niye kapatıyorsunuz? buradaki Ergene derin deşarjını kapatsanıza, ya da buradaki fabrikaların atıklarını arıtsanıza. Bunları yapmadan bütün faturayı balıkçılarımıza keser oldular.”
CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun ise şöyle konuştu:
"Balıkçıların sorunlarını nasıl çözeceğinin bir kaynağını hazırlayacağız”
“Balıkçılarımız dertli, bizler zaten mecliste defaten bunları dile getiriyoruz. Bakınız ÖTV’siz mazot alıyorlardı, fakat son dönemde ÖTV’nin sıfırlanması ile beraber normal bir vatandaşın kullanmış olduğu yakıtın aynısını balıkçı esnafımız kullanıyor. Yine tayfalarla ilgili sıkıntıları ve dertleri var. Yine balık tutma alanları ile ilgili sıkıntıları var. Onları dinlemek ve CHP’nin bir programı çerçevesinde oluşturmak için Barış vekilimizin oluşturduğu raporu Genel başkanımıza sunmak daha sonra bu projeyi balıkçıların sorunlarını nasıl çözeceğinin bir kaynağını hazırlayacağız.”
"Sürdürülebilir bir balıkçılığın ancak balıkçılarla olduğuna inanmaları gerekiyor"
Balıkçı Eyüp Yiğiter ise, diğer opartilerin de balıkçıların sorunlarını dinlemesi gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
"Biz balıkçıyız, gecemiz gündüzümüz yoktur, kimsenin etlisine sütlüsüne karışmayız. Sadece balık tutup halkımıza balık yedirmek bunun sonucunda da ailelerimizi geçindirmek zorundayız. Sorunları vekillerimiz dinledi, balıkçılarımız anlattı sorunları tekrar etmeme gerek yok, çok fazla sorunumuz var. Ama bizim istediğimiz her siyasi partinin her siyasetçinin her bürokratın bizi dinlemesi, bize göre karar vermesi, sürdürülebilir bir balıkçılığın ancak balıkçılarla olduğuna inanmaları gerekiyor. Yasaklarla masa başında alınan kararlarla balıkçılık politikası yönetilemez. Bunun için bir bakanlığa ihtiyacımız olduğu açık, işi bilen ehil, profesörler, siyasiler, bürokratlar, gerekli bize inşallah bu siyasiler vekillerimiz geldiler. Bizim sorunlarımızı mecliste tartışırlar. Umarım diğer vekillerimiz diğer partiler de buna ilgi gösterirler biz gerçekten şu anda sürdürülebilir balıkçılık politikası için bir beraberliğe ihtiyacımız var. Her ne yol alınacaksa yasaklar da dahil olmak üzere yapılacaksa önce balıkçıya sorulmalı. Çünkü bu balıkçılık yok edilirse ve yok edilmeye doğru gidiyor bu problemlerin altından kalkılmazsa eğer balık stoklarımız düşecek vatandaşımız istediği proteine sahip olamayacak, böylece işsizlik ordumuza bir miktar daha işsiz eklenecek." (ANKA)