CHP Ankara Milletvekili Semra Dinçer, "Düşünmek, düşündüğünü ifade etmek ve gerçekleri yazmanın suç olduğu bir ülkede, bunun yanı sıra bu ülkeyi sömüren, bu ülkeyi parselleyen, bu ülkenin topraklarını satan veya bu ülkede katil olup şu anda dışarı çıkarılmak için çalışılan bir sürü isim varken birçok gazetecimiz de suçsuz yere içerde yatmaktadır" dedi.
CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol başkanlığında 23 milletvekilinden oluşan çalışma grubu, Elazığ’da 12 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler Günü dolayısı ile Elazığ’da Fırat Havzası Gazeteciler Derneği’nin düzenlediği organizasyonda gazeteciler ile bir araya geldi. Fırat havzası Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Serkan Gürtürk’ün ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğe Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu, Elazığ Basın ve Medya Cemiyeti Başkanı Nafiz Koca, Siyasi parti il başkanları, STK temsilcileri ve Elazığ’daki basın mensupları katıldı. Gazetecilerin özgürlükleri, uğradıkları sansür ve baskıları eleştiren CHP’li vekiller ‘özgür ve güçlü medya’ mesajı vererek 10 Ocak Gazeteciler Günü'nü kutladı.
Dinçer: Herkesin düşüncesini özgürce ifade edebileceği bir Türkiye uzak değil
Programda gazetecilerle bir araya gelen CHP Ankara Milletvekili Semra Dinçer de şunları ifade etti:
"10 Ocak çalışan Gazeteciler gününü kutluyorum. Ama ülkemiz koşullarında çalışmayan, çalıştırılmayan ya da görevini yerine getirmesi konusunda her türlü baskıyı yapan bir iktidarla karşı karşıyayız. Bundan yaklaşık bir 20-25 gün kadar önce aslında bir dil sürçmesi sonucu konuşmasından dolayı Özlem Gürses içeri alındığı zaman hem emniyet müdürlüğüne hem de annesinin yanına giden ilk milletvekillerinden biriydim. Ve şunu gördüm ki insanları hiç olmayan, söylemediği birtakım sözlerle baskılamayı, bu vatandaşın gerçeklerini, bu ülkenin gerçeklerini söyleyecek gazetecileri susturmak istemeleri, sadece kendilerinin doğrularını söyleyen gazetecileri destekledikleri ve konjonktüre uyan gazeteciler değil, gerçeği yazan, vatandaşın doğrusuna hitap eden gazetecilerin günü kutlu olsun diyorum.
İktidarın çok büyük bir baskısı var. Her alanda olduğu gibi gazetecilere de çok büyük bir baskısı var. Düşünmek, düşündüğünü ifade etmek ve gerçekleri yazmanın suç olduğu bir ülkede, ama bunun yanı sıra bu ülkeyi sömüren, bu ülkeyi parselleyen, bu ülkenin topraklarını satan veya bu ülkede katil olup şu anda dışarı çıkarılmak için çalışılan bir sürü isim varken birçok gazetecimiz de suçsuz yere içerde yatmaktadır. O yüzden ben özgür bir Türkiye, aydınlık bir Türkiye, herkesin düşüncesini özgürce ifade edebileceği, basın ve gazetecilerin de özgürce bu ülkenin gerçeklerini yazabilecekleri bir Türkiye’nin çok uzak olmadığını söylüyorum.