Yaşam

CHP HEYETİ DEPREM BÖLGESİNDE KÜTAHYA (A.A)

30 Mayıs 2011 02:11

-CHP HEYETİ DEPREM BÖLGESİNDE KÜTAHYA (A.A) - 29.05.2011 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun görevlendirdiği uzmanlardan oluşan heyet, 19 Mayıs'ta 5,9 büyüklüğünde depremin yaşandığı Simav'da incelemelerde bulunarak, rapor hazırladı. CHP'nin İstanbul 2. Bölge Milletvekili Adayı Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, Gümüşhane Milletvekili Adayı Jeoloji Yüksek Mühendisi Mutlu Gürler ve İnşaat Yüksek Mühendisi Dr. Ali Mutlu Köylüoğlu'ndan oluşan heyet, ilk olarak Simav'ın depremden en fazla etkilenen bölgesi olan Hisarardı, daha sonra 4 Eylül ve Esenevler mahallelerinde incelemelerde bulundu ve teknik rapor hazırladı. Heyetin raporunda, bölgede gözlenen yapısal hasar miktarı ve dağılımının, depremin büyüklüğü ve yer hareketi değerlerine kıyasla beklenenden çok fazla olduğu belirtildi. 6,5 ile 5,9 büyüklükleri arasında serbest kalan enerji büyüklüğü oranının yaklaşık 30 kat olduğu düşünüldüğünde, olası bir 6,5 büyüklüğündeki depreme Simav ve bölgenin ne kadar hazırlıklı olduğunun ciddi olarak sorgulanması gerektiği ifade edilen raporda, şunlar kaydedildi: ''Bölgenin jeolojik yapısı düşünüldüğünde, bugüne kadar deprem risklerini yeterince azaltamadığını görmekteyiz. Afet öncesinde yer seçimi, projelendirme, inşaat gibi süreçlere ilişkin mevcut yönetmelikler ve yasal mevzuat hükümlerinin yeterince gözetilmediği kanaatine varılmıştır. Zira deprem niteliği ve depremi oluşturacak jeolojik verilerin ilgili kamu kurumları tarafından yıllarca öncesinden biliniyor ve zaman zaman benzer depremler yaşanıyor olmasına rağmen yapı tekniği, planlama, malzeme, denetim, mühendislik uygulamalarındaki yetersizliklerin hasarın boyutlarını büyüttüğü anlaşılmıştır. Afetzedelerle yapılan görüşmelerde dile getirilen şikayetler, hasar tespit çalışmalarının aceleye getirildiği ve yeterince gerçeği yansıtmadığı, çadır yeri seçimleri ve ihtiyaç sahiplerinin taleplerinin değerlendirilmesinde aksaklıkların yaşandığı, geçici ve kalıcı deprem konutlarına geçişlerin zamanlamasına ilişkin belirsizliklerin bulunduğu konularında yoğunlaşmaktadır. Çözüm arayışları bu perspektifte değerlendirilmelidir. Depremleri engelleyemeyiz, ancak depremlerden ciddi zarar görmek de kaderimiz değildir.''