Sağlık

Türk Tabipleri Birliği: Salgında fırtına kapıda; internet olanakları kısıtlı yoksullar için eğitimi başlatmak zorundayız

“Pandemide başarı veya başarısızlığı siyaset ölçütü olmaktan çıkarmak zorundayız” 

21 Eylül 2020 11:42

Türk Tabipleri Birliği, Koronvirüs salgınında Türkiye için "fırtınanın kapıda olduğunu" belirterek acil sağlık hizmetlerinin fırtınayı kaldıracak durumda olmadığını açıkladı. 

Türk Tabipleri Birliği Koronavirüs İzleme Grubu 6. Ay Raporu’nu açıkladı.

Çevrimiçi yapılan basın toplantısında, salgınla ilgili olarak Türkiye'yi büyük bir tsunaminin beklediği ifade edilirken hastalığa yakalanma konusunda sınıfsal bir ayrışma olduğuna da dikkat çekildi.

TTB ayrıca okullarda eğitimin  fırsat eşitliği nedeniyle başlaması gerektiğini vurgulayarak “ İnternete ulaşma olanakları kısıtlı yoksullar için eğitimi başlatmak zorundayız” dedi. 

Bakanlık verilerinin güvenirliği, salgının kontrolü, alınan  önlemler, sağlık çalışanlarının yaşadığı zorluklar ve sağlık sistemindeki yetersizlikler gibi konulara dikkat çekilen raporda, Covid-19 tedavisi ve salgının kontrolü konusunda öneri ve tavsiyeler de yer aldı. 

13 ayrı bölümde 84 başlıkta hazırlanan ve 85 yazarın katkı sunduğu raporda 41’i hekim olmak üzere 95 sağlık çalışanının hayatını kaybettiği, Ankara Tabip Odası’nın 910 sağlık çalışanının enfekte olduğu belirtildi. 

"Tedavide kullanılan hidroksiklorokin ilacından vazgeçilmeli"

Covid-19 tedavisinde kullanılan Hidroksiklorokin ilacının yan etkilerinin olduğu ve birçok ülkede bu ilacın kullanılmadığına dikkat çekilen raporda, Türkiye’nin de bu ilacı kullanmaktan vazgeçmesi gerektiği ifade edildi. 

Haziran ayı itibariyle hükümetin ‘kontrollü sosyal hayat’ olarak tanımladığı süreçte aldığı önlemlerin yetersiz olduğu belirtilen raporda, bu sürecin salgına olumlu veya olumsuz nasıl bir etki yaptığı konusunda herhangi bir veri olmadığı vurgulandı. Açıklama sırasında “AVM’lerin açılması, dünyanın kabul ettiği ‘yeniden açılma’ kriterlerine aykırı. İlk açılacak olan yerler küçük işyerleri olmalıydı” diyen Doç.Dr. Osman Elbek, ‘kontrollü sosyal hayat’ sürecinde alınan kararların olumsuz etkilerine dikkat çekti. 

Yeni tip Koronavirüse yakalanan sağlık çalışanlarının durumuna dikkat çekilerek bunun sağlık çalışanları için meslek hastalığı olarak tanımlanması gerektiği vurgulanan raporda, sağlık çalışanlarının haklarını aramak için mahkemelere başvurduğu ifade edilerek, “Özverili ile çalışan sağlık çalışanlarına hukukun uzun koridorlarını, labirentlerini mi değer görüyorsunuz” denildi.  

Toplantıda ayrıca hükümetin salgın sürecindeki tavrına eleştirilerde bulunan üyeler,  “Türkiye her şey ortak aklın dışında yürümeye başladı. 'Ben bilirim' zihniyeti salgın politikasında yapılabilecek en kötü şey” dedi. 

TTB Başkanı Sinan Adıyaman, Prof. Dr. Kayıhan Pala, Prof. Dr. Özlem Kurt Azap, Doç.Dr. Cavit Işık Yavuz, Doç.Dr. Osman Elbek’in düzenlediği basın toplantısında öne çıkan bazı başlıklar şöyle:

“4 mayısla başlayan ve haziranla birlikte kontrollü sosyal hayat olarak tanımlanan bir süreç başladı. Çeşitli illerde seyahat serbestisi açıldı. Bunun neden yapıldığını bilmiyoruz. Ama açılacak illerin vaka sayısının toplumla paylaşılması ve düşük olması gerekmektedir. Bugün Antalya’da eğer meslektaşlarımızı tek tek hastalanıyorsa burada alınan kararlarda epidemiyoloji bilimine dikkat edilmediğini gösteriyor” 

"Yeterli grip aşısı stoğu yok"

“Önümüzdeki dönemde bizi büyük bir tsunami bekliyor. Çünkü açılma dönemini bilimsel kriterlere uygun bir biçimde yapmadık”

“Sanayi alanlarını çevreleyen mahalleler çok ciddi Covid-19 yoğunluğuna maruz kalıyor” 

“İstanbul Covid-19 konusunda sınıfsal olarak ayrılmış durumda. Bir tarafta kapalı sitelerde Covid-19’dan uzak duran insanlar bir tarafta çalışmama hakkına sahip ulaşmayan insanlar var.  Anadolu yakasındaki D-100 Otoyolu artık bir otoyol değil, sınıfsal bir sınır haline gelmiş durumda”

“Önümüzdeki dönem gelen fırtınayı durdurabilecek en önemli şeyin grip aşısı olduğunu ancak bunun için de ne yazık ki elimizde yeterli stoğun olmadığının farkındayız”

“Sağlık Bakanlığının açıkladığı verilerde ağır hasta tanımının kimleri kapsadığının hâlâ belirtilmediğini görüyoruz”

“Türkiye’den yayınlanan araştırmalar Türkiye’deki Covid-19 hastalarını gösterecek temsiliyette değiller” 

“Türkiye’deki araştırmaların çok merkezli olmadığını ve özellikle salgının yeniden açılma döneminde atılan adımların salgın mücadelesine olumlu olumsuz nasıl bir etkisi olduğunu gösteren bir yayın yok”

“Türkiye’de acil sağlık hizmetleri önümüzdeki fırtınayı kaldıracak durumda değil”

“Şehir hastaneleri sorunlara çözüm değil. Bütün hastaları bir araya topladığı için Covid-19 ile Covid-19 dışı hastaların bir biri ile temasını artırdı”

“Covid-19’dan en fazla etkilenen grupların evde kalma veya çalışmama hakkı yok” 

“Covid-19’un çalışma hayatında herhangi bir hak kaybına neden olmaması gerekir ama öyle olmadı”

“Güneydoğu Anadolu’da Covid-19 vaka sayısının yüksek olmasında, sorunlu sağlık hizmetinin yanında, seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınması da  etkili oldu” 

“Pandemide başarı veya başarısızlığı siyaset ölçütü olmaktan çıkarmak zorundayız” 

Raporu tamamı için tıklayın