Medya

Bülent Arınç'tan Milat'a: Okuyucularla alay ettiniz, aldattınız, rezil oldunuz!

"Bir de Serdar Arseven'in kaybolmayanı bulup, hayal dünyasıyla süslediği yazısından sonra yapılan yorumlar var ki..."

24 Ocak 2017 19:29

AKP'nin kurucularından ve eski Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Bülent Arınç, kendisinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a mektup yazarak özür dileyip helallik istediğini öne süren Milat Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Serdar Arseven'e yönelik olarak "Gazetenin ilgili birimleri de 'Yahu bu konu zaten bilindik bir şey, siz bulmuşsunuz gibi yazarsanız siz de biz de rezil oluruz' demiyor; yazı yayımlanıyor ve resmen o gazetenin okuyucularıyla alay ediliyor. Peki sonuç ne oluyor? Rezil olan bir yazar, o yazarın rezil ettiği bir gazete ve aldatılmış okurlar" dedi. 
 
Arınç'ın sosyal medya hesabında yaptığı açıklamalar şöyle:
 
"Düşünün ki bir gazeteci (!), bundan 6 ay önce gerçekleşmiş, sayfa sayfa haberleştirilmiş bir konuyu sanki 'Kendi bulmuş da ortaya çıkartmış gibi' yazıyor; yazdığı gazetenin ilgili birimleri ise 'Yahu bu konu zaten bilindik bir şey, siz bulmuşsunuz gibi yazarsanız siz de biz de rezil oluruz' demiyor; yazı yayımlanıyor ve resmen o gazetenin okuyucularıyla alay ediliyor. Peki sonuç ne oluyor? 'Rezil olan bir yazar, o yazarın rezil ettiği bir gazete ve aldatılmış okurlar!'.
 
"Ve bir de Serdar Arseven'in kaybolmayanı bulup, kendi hayal dünyasıyla süslediği yazısından sonra yapılan yorumlar var ki, evlere şenlik. Ama en dikkatimi çeken ise Twitter'da 'Reis Affetse Biz Affetmiyoruz' diyen troller, bot hesaplar oldu. Karanlıkta kör dövüşü yapsalar da maşallar hepsini çok kararlı gördüm! Fakat o kapkara dünyalarında göremedikleri bir gerçeği yeri gelmişken ifade edeyim ki bilsinler, aydınlansınlar. Ey kimliksiz, kişiliksiz troller ve bot hesaplarının sahipleri şunu iyi bilin; Dünya-ahiret hesabımız yazılımla yazılmadığı için, yazılımlara verecek hesabımız da, af talebimiz de yok! Yazımızı yazan Allah'tır ve af dilenecek tek merci de O'dur. Allah hepimizi affetsin"

 

"Mektup olayına balıklama atlayan Süleyman Özışık"

Serdar Arseven'in yazısını referans alarak bir köşe yazısı yazan gazeteci Süleyman Özışık'a da tepki gösteren Arınç, şunları yazdı:
 
"Ve son olarak; 'içeriği Serdar Arseven tarafından uydurulan' mektup olayına balıklama atlayan biri var. Süleyman Özışık. Trolden beter! Dün yazmış da yazmış. Helalliklerden, hesaplaşmalardan falan bahsetmiş. Aklını bir kenara bırakıp, ne kadar kini, nefreti varsa kusmuş. Bu Süleyman Özışık, hangi Süleyman Özışık mı?"
 
 

Süleyman Özışık ne demişti?

Özışık, Arseven'in iddiasını referans alarak "Sizi kim affederse affetsin. Ama bilin ki şehitler affetmeyecek. Millet ve tarih affetmeyecek. Onların gözünde Abdullatif Şener'den bir farkınız kalmadı" demişti.

"Bazı işler vardır ki o işleri özür değil, bedel temizler Bülent Bey! Bazı şeyler vardır ki hesabını vermekten kaçamazsınız" ifadesini kullanan Özışık'ın dün (24 Ocak 2017) gazeteciler.com'da yayınlanan yazısı şöyle:

Ahmet Hakan'ın iddiasına göre Bülent Arınç Erdoğan'a mektup yazıp özür dilemiş, helallik istemiş.

Kendisine sadece şunu sormak istiyorum:

"Acaba 15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı. Bir başka deyişle, Erdoğan şu an hapiste olsaydı, yine de özür dileyip helallik ister miydiniz bayım?"

Hiç sanmıyorum!

Sayın Arınç...

Samimiyetinize kimler inanır bilemem ama size olan inanç beni terkedeli epey zaman oldu.

Zira; sizinle ilgili bildiğim, duyduğum, doğruluğunu teyit ettirdiğim çok fazla ihanet hikayeleri var. 

Ölmezsek bir gün onları da yazarız elbet...

Bir defa şunu iddiayla söyleyebilirim ki Fetö'nün TSK'nın içine sızmasında en önemli rol sizindir.. 

Çünkü; Fetö isimli terörist örgüt TSK'ya en büyük darbeyi, "Bülent Arınç'a suikast" iddiasından sonra indirdi. Bu suikast palavrası gerekçe gösterilerek Kozmik Oda'ya girildi. Bu sayede onlarca TSK mensubu haksız, hukuksuz ve uydurma gerekçelerle hapse atıldı, onlardan boşalan koltuklara Fetö'cü isimler getirildi.

17/25 Aralık sonrası terörist bu yapıyla mücadele edilirken isyan eden, "Cübbemi giyip onları savunmak istiyorum" diyen sizdiniz, unuttunuz mu?

İsterseniz, günah galerinizi tek tek sıralayayım.

Erdoğan Cumhurbaşkanı olmaya hazırlanırken, Başbakan olabilmek için perde arkasında hazırlık yapan sizdiniz!

Çıktığınız TV programı sonlandıktan sonra kameranın kayıttan çıktığını sanıp çevrenizdekilere, "Merak etmeyin, ben Başbakan olduğumda herşey çok farklı olacak" diyen sizdiniz!

Birileri Erdoğan'ın aldığı kararları size ilettiğinde, "O kendi işine, kendi kasetlerine baksın" diyerek Cumhurbaşkanı'na nefret kusan sizdiniz!

Kameralar önüne geçtiğinizde alaycı ifadelerle Erdoğan'a laf çakmaya çalışan sizdiniz! 

7 Haziran sonrası CHP ile koalisyon kurmak için çırpınan, "Bu koalisyon kurulduktan sonra birilerine Yüce Divan yolu görünecek" diyen sizdiniz!

"Bu parti Tayyip'in partisi değil, bizim de bir özgün ağırlığımız var" diyerek şantaja başvuran sizdiniz!

"Ben hala kral çıplak demedim" diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı aleni bir şekilde tehdit eden sizdiniz!

Buraya kadar olan kısmı sizinle Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında... Kendisi bu söylemlerinizi unutup sizi affedebilir. 

Ya milleti yaralayan söylemlerinizle ilgili kimden özür dileyeceksiniz?

Mesela...

7 Haziran öncesinde "Melih Gökçek parsel parsel sattı" diyerek seçim arefesinde partiye en büyük darbeyi indirdiğiniz için...

17/25 Aralık'tan sonra bile cemaat dediğiniz terörist grupla ilişiğinizi kesmediğiniz ve kendilerine her fırsatta destek verdiğiniz için...

Sizi bu suçlarınızdan dolayı eleştirenlere "AK Parti'den para alan troller" diye iftira attığınız için özür dilemeyecek misiniz?

Ya 15 Temmuz darbe gecesi?

Ülkenin kadınları, gençleri, yaşlıları sokaklardaydı. Sarhoşu, ayyaşı, ateisti, dindarı ayrım yapmadan hep birlikte ölüme yürürken siz neredeydiniz?

İnsanlar hain kurşunlarla delik deşik edilirken, tank paletlerinin altında lime lime olurken, bombaların altında parçalanırken, neredeydiniz?

"Devletin malını Fetö'ye parsel parsel sattı" diyerek Fetöcü ilan ettiğiniz Melih Gökçek o gece Ankara'da canını ortaya koyarken siz neredeydiniz?

Sizin o gece sokakta olduğunuzu söyleyecek Allah'ın tek bir kulu var mı?

Yok!

Madem ki bugüne kadar bunların terörist olduğuna inanmadınız ve 15 Temmuz gecesi inanmaya başladınız. 

O zaman soralım. 

Bugüne kadar hangi şehidin mezarını, hangi gazinin evini ziyaret ettiniz? Bu ülkenin bir vatandaşı olarak onlara bir teşekkür veyahut özür borcunuz yok muydu?

Özür mü dilemek istiyorsunuz?

Sorumlusu olduğunuz dönemde tüm itirazlara rağmen TRT'ye aldırdığınız binlerce Fetö'cünün ismini vererek işe başlayabilirsiniz. Diğer devlet kurumlarına alınmaları için referans olduğunuz kriptoların isimlerini verin, helalleşelim!

Olur mu?

Özetle Bülent Bey...

Sizi kim affederse affetsin. Ama bilin ki şehitler affetmeyecek. Millet ve tarih affetmeyecek. Onların gözünde Abdullatif Şener'den bir farkınız kalmadı.

Bazı işler vardır ki o işleri özür değil, bedel temizler Bülent Bey! Bazı şeyler vardır ki hesabını vermekten kaçamazsınız!

Bu dünyada olmasa bile, öbür dünyada hesabı muhakkak görülür!