Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, “Şimdi Tayyip Bey'e olan sevgi ve güven devam ediyor ama zayıflamış olarak devam ediyor. Bu zayıflamayı durdurmak lazım” dedi.
Bülent Arınç, Kanal 42’de katıldığı Özel Yayın’da gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gazeteci Mücahit Enes Turbil'in sorularını cevaplayan Arınç, partisine özellikle ekonomi konusunda sert eleştirilerde bulundu.
Arınç'ın açıklamaları şöyle:
"Benim adım doğrucu Davut"
“Halk memnun olduğu süreçte bizi 20 yıl iktidara getirdi. Yine memnun olursa kesinlikle emin olun biz gideriz. Halk memnun olup olmadığını bazen 5 yılda bir bazen 3,5 yılda bir seçim sandığında gösterir. Ben hep zaferler gördüm. Ancak siyaseti bıraktığım seçim olan 7 Haziran 2015 seçimlerinde AK Parti sendeledi. O da bize Allah’ın bir ikazı. 69 seçimlerinden beri bu işlerin içerisindeyim. Erbakan Hoca’nın seçimlerinde Konya’ya gelmiş, propaganda yapmış bir insanım. Konyalı Hoca’ya nasıl 40 bin oy verdi bunu biliyorum, boşuna vermedi. ‘Bu adamda iş var’ dedi. Hem dindar hem akıllı hem profesör hem motor yapmış, bizim istediğimiz bu. Körün istediği bir göz Allah verdi iki göz. Erbakan Hoca’da buldular. 3 milletvekillik oy aldı. Ondan sonra 9 milletvekili verdi onun partisine. Güvendi… Sonra AK Parti geldi hepsini AK Parti’ye verdi. Benim adım Doğrucu Davut. 9 köyden kovmuşlar 10’uncu köye şimdilik sığındık. Ama geçenlerde güzel bir söz buldum. ‘Söylediğin doğru olsun gerisi 9 köyün işi’ diyor. Şimdi Tayyip Beye olan sevgi ve güven devam ediyor ama zayıflamış olarak devam ediyor. Bu zayıflamayı durdurmak lazım.”
"Ulan 2 kilo et kaç para biliyor musun sen?"
AKP'li isimlerin zamları ve hayat pahalılığına ilişkin açıklamalarını eleştiren Arınç, “Bizim grup başkanvekilimiz yanlış bir matematik hesabı yaptı. Sonra döndü mü dönmedi mi bilmiyorum yüzde 7’yi yüzde 700 gibi anlayacak bir hesabın içerisine düştü. Biraz da gülünç oldu tabi. Dikkatsizliğine vermek tabi yoksa çok iyi bir insandır. Konya’dan da bir milletvekili de ‘minicik minicik zamlar, bundan şikayet etmeye gerek yok’ demişti. Bunlar insanları yaralıyor ama haberiniz olsun. Yani ben 2 kilo et yiyeceğime yarım kilo et yerim diye göğsünü gere gere dolaşıyor. Ulan 2 kilo et kaç para biliyor musun sen? 300 lira. Kim verecek bu parayı?” ifadelerini kullandı.
"Millet bütün bunları seçim günü kendisine sorar"
Zamlar ve enflasyonu eleştirileri nedeniyle partisi tarafından disipline sevk edilmesinin ardından partisinden istifa eden MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy’a ilişkin de açıklama yapan Arınç ”Şimdi MHP iktidarın kabul edilmeyen ya da telaffuz edilmeyen ortağı durumda. Yani Cumhur İttifakı’nın asli unsurlarından birisi. Bahçeli de bazen ‘biz muhalefet partisi sayılırız’ diyor ama her şeyiyle Cumhurbaşkanımızı ve hükümeti korumaya çalışıyor. Ben o konuda değilim. Milletvekili neden böyle söyledi de hakkında tahkikat yapıldı? Bütün bunları millet kendisine sorar seçim günü. Bugün bunları kendisine ifade etmeye bile tenezzül etmez ama seçim zamanı geldiğinde bütün bunları hatırlar. Millete bunları hatırlatacak çok şeyler de çıkar o zaman” şeklinde konuştu.
"Bu onların propagandası anlamına gelir"
Millet İttifakı’nın adayı üzerinde yapılan eleştirilerin Millet İttifakı’na yarayan bir propagandaya dönüştüğünü söyleyen Arınç, “Millet İttifakı’nın adayını henüz belirlememiş olmasının bir 6’lı bir ittifak olarak gidiyorlar. Adaylarını da açıklamayı düşünürler zamanı geldiğinde. Bugün bazı isimler üzerine konuşuyorlar. Onlar açısından bir siyaset iletişimi olarak şu faydalı olabilir; her gün onlar konuşulursa her gün bunun reklamı yapılıyor demektir. Reklamın iyisi kötüsü olmaz. Bugün 6’lı masa ve 6’lı masanın adayı Mansur Yavaş mı yoksa başkası mı diye konuşulursa ve her gün akşam televizyonlarda bilmiş bilmemiş insan bunların üzerine laf konuşuyorsa bu onların propagandası anlamına gelir. Ben şahsen böyle bir propagandaya alet olmak istemem” ifadelerini kullandı.
"Marketlerdeki fiyat artışlarının kökenine inmek lazım "
“3 tane market var, onlar şunu yapıyor bunu yapıyor. Ben bu market sahiplerini tanırım. Hepsi dindar, aklı başında ve AK Partili insanlardır. Hepsi kendi öz kardeşleri gibi Tayyip Beyi severler. 3 tane market zincir, onlarla konuşuyorum ben. ‘Allah aşkına siz ne yapıyorsunuz?’ diyorum. Başkanım yüzde 1 yada yüzde 1,5 en büyük kar haddimiz bu’ Bakın Türkiye’deki bütün marketlerde fiyatlar birbirine hemen hemen yakındır. İş tedarikte. Kaça alıyorsanız üzerine o kadar koyuyorsunuz. Bir tanesi dedi ki, ‘Benim 60 bin çalışanım var. 11 bin mağazam var. Ben bu insanlara istihdam sağlıyorum. Hepsinin vergisini veriyorum.’ Ama mesela Tarım Kredi marketler kirasını devlet veriyor. Çalışanlarının parasını devlet veriyor. Gidin aynı şeyi orda da yapın. Orda da bazı şeyler ya 50 kuruş ya da 10 kuruş düşük ya da fazladır. Nereden baktığınıza bağlı. O yüzden marketlerdeki fiyat artışlarının kökenine inmek lazım. Yüzde 1 ya da 1,5 lira ciroyla para kazamaya çalışıyorlar. Siz onlar şunu söylerseniz haksızlık yaparsınız. Konya’daki marketlerde lütfen beni iyi dinlesinler. Onları patronlarına ya da kendilerine, ‘siz pahalıya alın ama ucuza satın’ diyor birileri. Bu dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş. Ben pahalı alacağım ama ucuza satacağım. Peki, zarar edeceğim, zararımı kim karşılayacak? ‘Sesini kes, sen sadece böyle yap’ böyle bir ticaret dünyanın hiçbir yerinde yok.”