T24 Dış Haberler
Britanya'da yayın yapan tabloid gazete Daily Mirror , Britanya'da geri dönüştürülmek üzere atılan atıkların izini sürerek Türkiye'ye geldi.
Gazete, tonlarca plastiğin "işlenmek üzere" yasa dışı şekilde Türkiye'ye gönderildiğini; burada ise atıklardan çöp dağları oluşturulduğunu ifade etti. Haberde bu çöplerin ya yakıldığı; ya da onlardan kurtulmak üzere suç örgütlerine verildiği ifade edildi.
Haberi hazırlayan gazetenin çevre editörü Nada Farhoud, Adana'daki çöp dağlarında Britanyalı şirketlere ait onlarca poşet bulduğunu; durumun hem çevre hem de çevrede yaşayanların sağlığı için tehlike oluşturduğunu belirtti.
Farhoud, Britanya'nın plastik atıklarının neredeyse yarısının Türkiye'ye gönderildiğini; ancak Türkiye'nin tüm bu atıkları işleyecek altyapıya sahip olmadığını belirtti. Haberde bu sebeple çöplerin ya yakıldığı ya da onlardan kurtulmak için suç örgütlerine verildiği ifade edildi.
Daily Mirror'ın bugünkü (13 Temmuz 2022) nüshasının manşetinde "Geri dönüşümümüz, yurt dışına atılıyor" başlığıyla yer alan haberde Farhoud, Britanya'dan gelen çöpleri Adana ve Mersin'de 5 farklı bölgede görüntülediğini; plastik atıkların bazılarının çevredeki nehirlere sürüklendiğini bildirdi.
Çukurova Üniversitesi'nde Doç.Dr. Sedat Gündoğdu, "Britanyalılar, çöplerin geri dönüştürülmeyeceğini bilmeli. Yasa dışı çöp dökmelerin yapıldığı bölgenin yakınlarında yaşayan bir çiftçi durumu bana çok iyi özetledi: 'Biz Batılı ülkelere vitamin gönderirken onlar bize zehir gönderiyor'. Kendi atığımızı toplayıp, geri dönüştüremezken niye başkalarınınkini getiriyoruz ki?" diye konuştu.
A Plastic Planet'in kurucusu Sian Sunderland de, "Birleşik Krallık da birçok varlıklı ülke gibi geri dönüşümle ilgili sahte sözler veriyor. Gerçek niye gözden uzakta olması" dedi.
Sunderland, "Bu durum, daha yoksul ülkeleri idare edemeyecekleri plastik atık dağlarıyla baş başa bırakıyor. Bu atıklar 500 yıl kadar doğada kalabiliyor ve zehirli kimyasalları her yıl bir milyon insanın ölmesine sebep oluyor" dedi.
Greenpeace Britanya'dan Chris Thorne da durumu, "Çevre emperyalizmi" diye nitelendirdi.