\"DİN EĞİTİMİ DEĞİL, DİN ÖĞRETİMİ YAPILIYOR\"
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi\'n de temel atma törenine katıldı. Bozdağ, bazı mahkemelerin din kültürü ve ahlak bilgisi öğretimi ile ilgili derslerin aleyhine kararlar verdiğine dikkat çekti. İlk ve orta dereceli okullarda din öğretimi yapıldığını ifade eden Bozdağ, şöyle dedi:
‘’İstanbul’da bir idare mahkemesi hem de oybirliğiyle \'Din eğitimi dersine insanlar mecbur edilemez\' diyor. Buradan söylüyorum mahkemenin belli ki hakimleri din eğitimi ve din öğretimi arasındaki farkı bilmiyor. Belli ki kullandıkları bilirkişiler de bu konudaki farkı bilmiyor. Türkiye’de ilk ve orta öğretim kurumlarında verilen derslerin hiçbiri din eğitimi dersi değildir. Din ve ahlak kültürüne dair bilgiler verilmektedir. Yapılan bir öğretimdir, eğitim değildir. Maalesef mahkemelerde bazı hakimler bu öğretimi eğitim yerine ikame etmeyi hem de mahkeme kararıyla başarmışlardır. Ama bu kabul edilemez bir durumdur.\"
\"‘KİMİN ÖĞRETMEN OLACAĞINA DANIŞTAY KARAR VEREMEZ\"
Kimin öğretmen olacağına Danıştay’ın karar veremeyeceğini de belirten Bozdağ, ‘’Danıştay’da İdari Dava Daireler Kurulu, İlahiyat Fakültesi mezunlarının öğretmen olmasını engelleyen bir karar verdi. Mahkemenin işimi bu. Kimin öğretmen olacağına Danıştay karar veremez, idare mahkemeleri karar veremez. Yasayla düzenlenebilir. Ya da idari takdir hakkı yasanın verdiği yetkilerle idare bunu düzenleyebilir. Eğer bir ülkede kimin ne olacağına mahkemeler karar vermeye kalkarsa orada hukuk devletinden bahsedemeyiz. Maalesef Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu yerindelik denetimi yapmış, yetkisini aşarak müdahale etmemesi gereken bir alana hukuka aykırı bir şekilde müdahale etmiştir.\" dedi.
\"BU HAKSIZLIĞI ORTADAN KALDIRACAĞIZ\"
İlahiyat Fakültesi mezunlarının öğretmenlik hakkının elinden alınmasına izin vermeyeceklerini de belirten Bozdağ, ‘’Kimlerin nerede öğretmen olacağı kararını Milli Eğitim Bakanlığı verir ya da yasalar bunu saymışsa yasaların kurallarına göre yapılır. Danıştay yerindelik denetimi yapmıştır. Anayasa göre yerindelik denetimi yapamaz. Onun için İlahiyat Fakülteleri’nin mezun ve öğrencilerine şunu ifade etmek isterim. Bu konuda ilahiyat mezunlarının öğretmenlik hakkının elinden alınmasına izin vermeyiz. Bu konudaki değişiklik neyse bunu yapacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızla bu konu Başbakanımızla Milli Eğitim Bakanımızla istişare edilmiştir. Önümüzdeki günlerde bununla ilgili bir yasal düzenlemeyi yapacağız. Bu haksızlığı ortadan kaldıracağız.\"
\"DİYANET İŞLERİ’NDE KADINLARIN SAYISINI ARTTIRACAĞIZ\"
Toplumun yarısının kadın olduğunu ve kadınlara dini konuların aktarılmasının önemli olduğunu belirten Bozdağ şöyle devam etti:
\"İlahiyat Fakültelerimizde, hayatının pek çok alanında kadının etkinliğinin artması ülkemizin bugünü gibi geleceğimizin daha iyi olmasına katkı sağlayacaktır. Bildiğiniz gibi Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Prof.Dr. Sayın Fulya Martı, Diyanet İşleri Başkanı Yardımcılığı görevine atanmıştır. Türkiye’de bir ilk. Bunu biz önemsiyoruz. Bundan sonra süreçte de Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde vaizlerin, kadın vaizlerin, kadın kursu öğreticilerinin, kadın müfettişlerin sayılarını artıracağız. Türkiye’nin şuanda bazı büyükşehirlerimde var ama bütün illerimizde yok. 81 ilimizin 81\'inde de müftü yardımcılarından en az biri kadın olacak. Büyükşehirlerde bunun sayısı daha da artacaktır. Biz bunu niçin yapıyoruz. Diyanetin hizmetleri sadece erkeklere dönük hizmetler değil. Aynı zamanda da kadınlara dönük hizmetlerdir. Bu nedenle de kadınlarımızın daha fazla Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde istihdamı konusunda adımlar atıyoruz. Bundan sonrada bu adımları kararlı bir şekilde atmaya devam edeceğiz.\"