Bolu’da 15 kızıl geyiğin Av Turizmi Uygulama Talimatı kapsamında 9- 32 bin TL arasında bedelle avlanması için açılan ihaleye karşı açılan davada Bölge İdare Mahkemesi ikinci kez yürütmeyi durdurma kararı verdi. Mahkeme, Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan avın gerekli olduğuna dair sunulan belge ve açıklamaların yetersiz olduğunu bildirerek ek belge istedi.
Merkezi İstanbul’da bulunan Vegan Derneği Türkiye (TVD), Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Bolu’da 15 kızıl geyiğin avlanmasını öngören ihalesini durdurmak için 19 Ekim’de dava açtı. Bolu Bölge İdare Mahkemesi, Kasım ayı başında verdiği ilk yürütmeyi durdurma kararında, av ihalelerini açan bakanlıktan bu işlemin hukuki ve maddi gerekçelerine ilişkin ayrıntılı rapor istedi. Bakanlık, Isparta Üniversitesi Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi bölümünden Dr. Öğretim Üyesi Yasin Ünal’ın, Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi bölümünden Doç. Dr. Akif Keten’in ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Orman Entomolojisi ve Koruma Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğretim Üyesi Vedat Beşkardeş’in imzalarını taşıyan kızıl geyiklerin “zararlı” olduğu ve av faaliyetlerinin ‘koruyucu veteriner hekimlik uygulaması’ olarak değerlendirilmesi gerektiği iddialarının öne sürüldüğü raporları iletti. TVD bunun üzerine ikinci savunma gönderirken, avcılık faaliyetlerinin etik, hukuk ve bilim dışı olduğunu öne sürerek şu görüşleri dile getirdi:
"Av kararı, sayım dahi yapılmadan alındı"
“Davalı savunma dilekçesinde, dava konusu avın sürdürülmesinin istendiği bölgedeki kızıl geyiklerin ulusal ve uluslararası mevzuat çerçevesinde neden zararlı sayılması gerektiğini, bu bölge özelinde kaç kızıl geyiğin belirtilen kriterler uyarınca zararlı olduğunu, bu kriterlerin yerine gelmesine dayanak gösterilebilecek bilimsel araştırma ve incelemeleri açıklayamamış, bu konuda veri sunamamıştır. Kızıl geyiklerin avlanmasına gerekçe olarak olası salgın hastalıklar gösterilmek istenmiş, ancak herhangi bir kızıl geyikte salgın hastalık tespit edildiğine veya salgın hastalığa yönelik bir emareye dair hiçbir açıklama yapılmamıştır. Salgın hastalık denen tehlike yalnızca bir olasılıktan ibaret olup somut verilerle bir salgın hastalık tehlikesinin bulunduğundan bahsedilemez iken, hayvanların avının hukuka uygun olduğunun söylenmesi halinde ne Bern Sözleşmesi’nin, ne de nesli tükenme tehlikesi altında olan hayvanların koruma statüsünün bulunmasının hukuken bir karşılığı kalmayacaktır. Bakanlık tarafından sunulan savunma dilekçesinde ve eklerinde; Kızıl geyik popülasyonuna dair envanterler gereği gibi hazırlanmamış ve yaklaşık sayılar verilmiştir. Dosyaya sunulan tüm Arazi İnceleme Raporları kelimesi kelimesine aynı biçimde düzenlenmiş, her birinde yuvarlak sayılar kendine yer bulmuştur. Kızıl geyik sayıları farazi bir şekilde belirlenmiştir. Sahada bulunan hayvanlara yönelik herhangi bir gözlem dahi yapılmadığı raporda açıkça görülmektedir. Av kararı, daha sayım dahi yapılmadan alınmıştır. Av kararı almak için yöredeki avcılara danışıldığı bildirilmiştir. Bu da bakanlıkça alınan kararların bilimsellikten ne kadar uzak ve yanlı olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.”
Mahkemenin geçen Cuma günü, “Dava konusu işlemin avlanma ihalesine ilişkin olması ve uygulanmakla etkisi tükenecek mahiyette bulunması nedeniyle ara kararı cevabı gelip, davaya müdahale istemleri hakkında karar verilinceye kadar dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına” karar verdi.
TDV, 2021-22 av sezonunda Bolu’nun yanı sıra Eskişehir başta olmak üzere, Bilecik, Ankara, Kütahya, Kastamonu, Çorum, Denizli, Afyonkarahisar ve Kahramanmaraş’ta açılan av ihaleleri için açılan kararlar için de örnek olmasını isterken, ihalenin tamamen iptal edilmesi halinde, 28 Şubat 2022 tarihine kadar avı planlanan kızıl geyiklerin kurtulmuş olacağını bildirdi. (DHA)