Gündem

Böcek soruşturmasında tutuklama talepleri reddedildi

Başbakan Erdoğan'ın ofisinde bulunan böcek soruşturmasında tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen 5 kişi serbest bırakıldı. Daha önce de 6 kişi serbest bırakılmıştı

20 Haziran 2014 21:14

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ofisinde bulunan böcek soruşturmasında salı günü gözaltına alınan 11 kişi Ankara Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesi'nde sorgularının ardından bu sabah (20.06.2014) adliyeye sevk edilmişti.

11 şüpheli Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosu Savcısı Durak Çetin tarafından yürütülen soruşturmada aynı büroda görev yapan savcılara ifade verdiler. İfadelerin ardından 11 şüpheliden 5’i tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilirken, 6 kişi serbest bırakıldı.

Sevk edilenlerin isimleri şöyle; Ahmet Türer, Enes Çiğci, Sedat Zavar, İlker Usta ve Ali Özdoğan. Serbest kalan ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bir dönem Yakın Koruma Müdürü olan Zeki Bulut, polis şefi Mehmet Yüksel, İbrahim Sarı, Hurşit Gölbaşı, Harun Yavuz ve Seyit Saydam oldu.
 

Mahkemeye sevk edilenlerin ifadeleri

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ofisinde bulunan böceklerle ilgili Salı günü gözaltına alınan 11 kişiden 6’sı savcılık, 5’i de mahkeme tarafından serbest kaldı.

Mahkemeye sevk edilen 5 kişi savunmalarında şunları söyledi:

Sedat Zavar: “Suçlamaları kabul etmem. Cumhuriyet Savcılığı'nda uzun uzun ifade verdim. Aynısını tekrar ediyorum. Savcılığın tutuklamaya yönelik taleplerinde geçen suçlardan hiçbirini işlemedim. Zaman zaman talep olduğunda tarama görevlerini ifa ediyorduk. Bu görevimiz gelen talebe göre, Başbakanın evinde, partinin merkezinde veya nerede yapılması talep ediliyorsa orada tarama görevini yapıyorduk. Ben hiçbir şekilde Başbakanın resmi konutunda veya ikametgahında çalışma ofisine dinleme aleti yerleştirmedim. Tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum.”

Enes Çiğci: “Konuyla ilgili emniyette ve Cumhuriyet Savcılığında geniş şekilde ifade verdim. Görevim gereği zaman zaman Başbakanlık başta olmak üzere değişik gruplardan tarama talebi geldiğinde bunları yerine getiriyorduk. Başbakanın resmi konutunda ve Keçiören’deki evine dinleme cihazı veya başka bir alet yerleştirmedim. Böyle bir eyleme katılmadım.”

İlker Usta: “Tarama talebi geldiğinde ben şoför olarak görev yapıyordum. Gerekli cihazların binaya taşınmasında yardımcı oluyordum. Cihazların yerleştirilmesi (çanta jammer) ve tarama yapılması diğer arkadaşlar tarafından yapılıyordu. Ben orada bulunuyordum, bunun dışında Başbakanın resmi konutunda ve ikametgahında bulunduğu iddia edilen dinleme cihazıyla ilgili hiçbir bilgim ve eylemin söz konusu değildir.”

Ali Özdoğan: “Diğer şüphelilerin savunmasında belirttiği gibi Başbakanlık başta olmak üzere değişik kurumlardan tarama talebi geldiğinde bunun için gerekli işlemleri personelle birlikte yerine getiririz. Buna dayanağımız emniyet İstihbarat Dairesi Başkanlığındaki yönetmeliğin ilgili maddesidir.Dosyada bahsi geçen tarihlerde ben izinli olarak Ankara dışındaydım. İzne ayrılmadan önce Başbakanlık güvenlik sistemler şubesinden daha sonra belirtilecek adreslere tarama işlemleri yapılacağı söylenmiştir. Ben de izne ayrılmadan önce Sedat Zavar’a durumu söyledim. Talep geldiğinde gereğini yaparsınız dedim sonra da izne ayrıldım. Dolayısıyla dosya da bahsi geçen tarihlerde Ankara’da değildim. Kaldı ki onun dışındaki tarihlerde de Başbakanlık Resmi Konutunda ve Başbakanın Keçiören’deki ikametgahında yerleştirildiği iddia edilen dinleme cihazlarıyla hiçbir ilgim yoktur. Böyle bir şey yapmadım suçlamayı kabul etmiyorum. Dosyadaki TOBB raporlarını kabul etmiyorum. Yetersiz kişiler tarafından hazırlanmıştır.”

Ahmet Türer: “Suçlamaları kabul etmiyorum. Ben 2008 yılının 6. Ayından sonra 7-8 ay kadar Emniyet Güvenlik Sistemleri Büro Amirliğinde çalıştım. Bu tarama işlemleri yapmazdım. O tarihlerde bu işleri bomba imha ekipleri yapardı. Daha sonra ben personel şube müdürlüğüne geçtim. Dolayısıyla bu işlerle ilgili olmayan yerde görev yaptım. Neden şüpheli olarak burada bulunduğumu anlamış değilim. İddia edilen konularla hiçbir ilgi alakam yoktur.”

 

Adli kontrol ile serbest bırakıldılar

Mahkeme serbest bırakılmalarına gerekçe olarak şunları belirtti: “Şüphelilerin üzerine atılı suçların niteliği, mevcut delil durumu, soruşturmanın uzun süredir devam etmesi ve delillerin çoğunun toplanmış olması , resmi görevli ve sabit ikametgah sahibi olmaları, tutuklanmaları halinde mağduriyete uğramalarının muhtemel olduğu dikkate alınarak tutuklama taleplerinin reddine, tüm şüpheliler hakkında yurt dışı çıkma yasağı konulmasına, şüphelilerin her Pazartesi ve Cuma günleri sabah 8, akşam 10 saatleri arasında ikametgahının bağlı bulunduğu karakola müracaat ederek ilde bulunduğunun beyanın tutanakla tespitine , adli kontrol kararlarının soruşturma sonuna kadar devam etmesine karar verilmiştir.”

 

Suçlamalar

 

Mahkeme sorgusunda şüphelilere yöneltilen suçlamalar şöyle sıralandı: “Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek, haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etmek.”

 

Gizli tanık ifadesi

 

Soruşturma kapsamında firma çalışanı olduğu belirtilen gizli bir tanığın da emniyette 8 saat ifade verdiği ortaya çıktı. Gizli tanığın ifadesinde sevk edilen isimlerden bazılarının banka hesaplarına para transferi yapıldığını söylediği öğrenildi. Ancak şüphelilerin banka hesaplarının araştırılması halinde böyle bir durumun gerçeği yansıtmadığının ortaya çıkacağını belirtildi. Sorgular sürerken Başbakan Koruma Müdürü'nün de aralarında bulunduğu üç polis şefinin adliyeye geldiği iddia edildi. Söz konusu polis şeflerinin basına yasak getirilen Başsavcılık katında 15 dakika kadar kaldıklarını belirtildi.

 

İlgili Haberler