Gündem

Böcek gözaltılarında işkence iddiasıyla suç duyurusu

Gözaltına alınan 11 şüpheliden 5'inin avukatı, işkence ve kötü muameleye maruz kaldıkları gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu

23 Haziran 2014 20:19

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ofisinde bulunan böceklerle ilgili geçen hafta gözaltına alınan 11 şüpheliden 5’inin avukat bugün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gelerek, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı, soruşturma kapsamında gözaltı işlemleri ve sorguları yapan adli kolluk görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu.

İfadelerinin ardından serbest kalan polisler, soruşturma savcısı Durak Çetin ve gözaltı ile sorgu işlemlerini yapan polisler hakkında “görevi kötüye kullanma, adil yargılamayı etkileme ve işkence kötü muamele” gerekçesiyle şikâyetçi oldu.

Savcılık sorgusunun ardından çıkarıldıkları mahkemece yurt dışı çıkış yasağı konularak serbest bırakılan Ahmet Türer, Sedat Zavar, Enes Çiğci, Ali Özdoğan ve İlker Usta’nın avukatları Mehmet Sürer ve Hasan Hüseyin Taşpınar tarafından verilen dilekçede, şu hususlara dikkat çekildi:

“Yürütülen soruşturmada, hukuka aykırılıklar gerçekleştirilerek müvekkillerimiz ve biz müdafileri özellikle aşağılayıcı ve haysiyet dışı muameleye tabi tutularak, kollukta, Cumhuriyet Savcılığı'nda ve Sulh Ceza Mahkemesi önünde gerektiği gibi savunma hakkını kullanmamız engellenmiş ve bu şekilde müvekkilerimizin başta adil yargılama hakkı olmak üzere birçok temel Anayasal hakkı ihlal edilmiştir”

Yaşananlar ise dilekçede madde madde sıralandı:

- CMK 149.maddesi gereğince soruşturma boyunca şüphelilerin müdafilerle görüşme hakkı sınırsız olmasına rağmen, müvekkillerimizle görüşmek için TEM Şube Müdürlüğü'ne geldiğimizde savcının kesin talimatı olduğu belirtilerek bazen geceleri şüphelilerle görüşmemiz engellenmiştir.

- Müvekkillerimiz ifade alınma işleminin başlamasından 3-4 saat öncesinde avukat bekleme bölümünde bekletilerek tacize uğratılmıştır.

- İfade alma işlemlerinin eş zamanlı başlatılması nedeniyle müvekkillerden birine hukuki yardım sağlayabildik.

- İfadeler bilinçli olarak gece geç saatlerde alınarak iade alma işlemine müvekkilerimizin uykusuz, bitkin ve yorgun oldukları bir anda girmeleri sağlanmıştır.

- Müvekkillerimiz hakkında ilk 48 saat hiçbir işlem yapılmamış, susma haklarını kullanma önündeki muhtemel direnç kırılmaya çalışılmıştır.

- İlk 48 saat hiçbir işlem yapılmamış, ifadelerine 3 günün gecesinde başlanarak müvekkillerimiz 4.gün savcı ve hakim önüne uykusuz, yorgun ve bitkin çıkması sağlanmıştır.

- İfade alma işlemleri bilerek gece alınmasındaki diğer bir sebep Ankara Barosu Avukat Hakları Masası'ndan gözlemci çağırılarak ifade sırasındaki hukuka aykırılıkları tespit ettirmenin mümkün olmadığının kolluk görevlileri tarafından bilinmesidir.

- Sorulan sorulardan bazıları daha önce CMK’nın 153.maddesi gereği savcılıktan talep edilen dosyalar yer almayan belgelerden sorulmuştur. Bu da biz müdafilerde müvekkillerimize uygun hukuk yardımı sunabilmek için savcılıktan aldığımız 7 klasör dışında gizli tutulan ayrı bir soruşturma dosyası klasör olduğu izlenimi oluşturulmuştur.

- Görüşme odası olmadığı için odanın dinlendiği izlenimi uyanmış bu nedenle müvekkillerimiz içinde bulunduğu durumu bizlere anlatamamıştır.

- Kolluk görevlileri şüphelilerin ağzından çıkan cümleleri değiştirmeden aynen yazmaları  gerektiği hatırlatıldığında bir kısım müdafilere hakaret ve tehditler savurmuşlardır.

- İfade sırasında kolluk görevlileri yüksek sesle bağırmış, argo ifadeler kullanarak bizi ve müvekkilerimizi aşağıladılar.

- Kolluk görevlileri hukuktan, savcıdan ve müdürlerinden korkmadıklarını ayrıca, hukuku çok iyi bildiklerini 15-20 yıldır bu işleri yaptıklarını, biz müdafilerden CMK dersi alacak durumları olmadığını sürekli vurgulayarak bizleri taciz etmişlerdir.

- Nitekim bu psikolojik baskı sonucu müvekkilerimizden Ahmet Türer ifadesinin alındığı gece saat 01.45 sıralarında rahatsızlanmış , 02.10 sıralarında gelen ambulansla ,02.30 sıralarında hastaneye kaldırılmıştır.

- Ahmet Türer 24 saat müşade altında tutulmadan aynı gece yaklaşık 2 saat sonra TEM şubeye geri getirilmiştir. Yorgun ve bitkin olmasına rağmen ifadesine devam edilmiş, durumu bildirdiğimiz savcı ve TEM müdürü durumu gözlemlememiştir.

- Müvekkiller gözaltında bulunduğu sürede, elbiselerini değiştirme, traş alma, dişlerini fırçalama, duş alma imkanı sağlanmamış. 72 saat boyunca nezaret hanede ışıklar açık tutularak uyuma imkanı sağlanmamıştır.

- Nezarethanede 72 saat boyunca havalandırma fanları çalıştırılmış, gürültü ile de uyutulmamak istenmişlerdir.

- Gözaltında bozuk yemekler verilmiş, gözaltı boyunca hiçbir şekilde öğle yemeği verilmemiştir.

- Gözaltı yönetmeliğine uyulmamıştır.

- Tuvalet ihtiyaçları bilinçli olarak taleplerinden 2-3 saat sonra gerçekleştirilerek baskı uygulanmıştır.

- Müvekkilerimizin kaçma ve kendilerine zarar verme ihtimali bulunmamasına ve TEM şube dışında medya organlarının görüntü almak için beklediği bilinmesine rağmen doktor raporu ve adliye sevk edilirken kelepçe takılmıştır.

- Her biri seçkin müvekkilimizin amir ve emniyet genel müdürlüğü mensubu olduğu hatırlatıldığında kendi meslektaşlarından bu kadar korktukları ve sorduğumuz soruları cevapsız bırakmaları anlamlıdır.

- Savcı ve hakim önüne çıkmadan ailelerinden temiz elbise ve traş makinası isteyebileceği gibi hususlar da söylenmeyerek hakim önüne çıktığında bu süreçte medya tarafından alınan görüntülerle kamuoyunda “terörist” muamelesi yapılmıştır.

- Gözaltına alınan 6 kişinin savcılık aşamasında bırakılmaları soruşturmayı yürüten savcının yakalama emrinin kuvvetli şüphe ve somut olgulara dayanmayan keyfi bir yakalama emri olduğunu göstermektedir.

Mahkeme salonunda 18-20 TEM polisi hazır bulunarak hakimin tutuklama kararı vermesi için baskı oluşturmak istemiş, hakimin “tutuklamanın reddine” cümlesini söylemesi üzerine cümlenin devamını beklemeden kararı protesto edercesine toplu olarak mahkeme salonunu terk etmişlerdir.

Soruşturmayı yürüten savcı Durak Çetin ve polisler  hakkında ise,“adli yargılamayı etkilemeye teşebbüs,işkence, görevi kötüye kullanma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından haklarında dava açılması talep edildi.

Avukatlar ayrıca, şüphelilerin ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda elde edilen delillerin kendi huzurlarında açılacağını, henüz bu işlemin gerçekleşmediğini fakat medyada buna yönelik haberler yer aldığını belirtti. Öte yandan Başbakan Erdoğan’ın “Başbakanı dinleyenleri neden serbest bırakıyorsunuz” sözlerinin de adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve itirazları değerlendirecek mahkemeyi baskı altına almak için söylendiğine dikkat çekti.

 

İlgili Haberler