Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Mun'un Müsteşarı Jeffrey Feltman, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin olarak, Türkiye'nin tüm dünyaya örnek olduğunu belirterek, "Türkiye'deki soruşturmaların Fethullah Gülen ve peşinden gidenlerin darbe girişiminde iddia edilen rolüne işaret ettiklerinden haberdarız" dedi. "Ben ayrıca ABD ve Türkiye hükümetleri arasında Gülen'in iade edilmesiyle ilgili görüşmelerden de haberdarım" diyen Feltman, "Açıkçası BM'nin bu ikili konuda fazladan bilgisi yok. Darbe girişimi soruşturmalarının devam ettiğini göz önünde tutarak, girişimin muhtemel planlayıcıları konusunda daha fazla yorum yapmak istemiyorum" ifadelerini kullandı.
Feltman'ın görüşlerini aktaran Hürriyet Daily News Genel Yayın Yönetmeni Murat Yetkin'in "Türkler darbeye karşı dünyaya örnek oldu" başlığıyla yayımlanan (5 Eylül 2016) yazısı şöyle:
"Türk halkının ve siyasi partilerinin darbe girişimine karşı birlikteliği ve demokrasiyi savunuşu dünyanın dört bir yanında özgürlük, barış ve huzur arayışındaki halklara örnek oluşturmaktadır."
Bu sözler geçtiğimiz hafta, 30-31 Ağustos tarihlerinde Ankara'da 15 Temmuz kanlı darbe girişimi sonrası temaslarda bulunan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Mun'un Müsteşarı, yani BM'nin iki numarası Jeffrey Feltman'a ait.
Meclis'i ziyareti sırasında darbecilerin yol açtığı tahribatı görmenin alt üst ettiğini söyleyen Feltman, kendi halkı ve vekillerine karşı bu eyleme yol yapanların yargı önüne getirilmeleri gerektiğini vurguluyor.
Bu çerçevede Meclis'in darbe girişimini araştırma komisyonu kurmasını olumlu karşıladıklarını söyleyen Feltman, zanlıların adil yargı haklarının da gözetilmesi gerektiğini vurguluyor ve Türkiye'nin bir an önce Olağanüstü Hal düzeninden normal düzene geçebilmesini temenni ediyor.
Daha önceki görevi ABD Dışişleri Bakanının Yakın Doğu İşleri Yardımcısı olan Feltman, Türkiye'deki terör eylemlerini kınıyor ve Suriye'de siyasi anlaşma ve geçiş süreci için Türkiye'nin katkısını "elzem" buluyor.
Feltman ile yaptığımız yazılı mülakatın ana hatları şöyle:
BM'nin darbeye tepkisi
"BM Genel Sekreteri Ban ki Moon daha gelişmeler devam ediyorken güçlü ve açık bir şekilde darbe girişimini kınayan, askerlerin devlet işlerine müdahalesinin kabul edilemeyeceğinin altını çizen ve demokrasi ilkeleri içinde anayasal düzen ve sivil idarenin barışçıl bir şekilde (yeniden) tesisini isteyen ilk liderlerden biri oldu.
"Geçtiğimiz hafta sonu da (3 Eylül'de) Genel Sekreterimiz Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile (Çin'in Hanju kentindeki) G20 zirvesinde görüşerek bu zor zamanlarda BM'nin Türk hükümeti ve halkıyla dayanışma içinde olduğunu tekrarladı."
Türk halkı örnek oluyor
"Öncelikle Parlamentoyu ziyaretmiş sırasında gördüklerimden şok olduğumu belirtmek isterim- silahlı kuvvetler içinden bir grubun kendi halkı ve onun vekillerine saldırmasını akıl almaz buluyorum. Gördüklerim beni alt üst etti ve bunun halkı ne derece kötü etkilediğini anca tahmin edebilirim.
"Bu nedenle Türk halkının anayasa ve demokrasilerini darbe girişimine karşı nasıl korkusuzca ve kararlılıkla savunduğunu görmek bana cesaret ve ilham verdi. Halkın ve siyasi güçlerin bu konudaki birlikteliği, dünya çapında özgürlük, barış ve huzur arayışındaki halklar için örnek oluşturuyor."
Birliktelik korunarak normale dönüş
"BM olarak bu tür eylemlerin sorumlularının yargıya önüne çıkarılmaları gereğine inanıyoruz; tabii uluslararası insan hakları ve demokrasi kurallarına uygun bir şekilde adil yargılanma haklarına saygı gösterilerek.
"Türk parlamentosunun 28 Temmuz'da oy birliği ile başarısız darbe girişimini araştırmak üzere bir komisyon kurmayı kararlaştırmış olmasını bu çerçevede cesaret verici.
"Karşı karşıya olduğu zorluklar da hesaba katıldığında, BM olarak Türkiye'nin darbe girişimi sonrasında sosyal ve siyasi güçler arasında oluşan güçlü birliktelik duygusuna özen gösterilip korunması suretiyle yakında normale döneceğini ve olağanüstü halin son bulacağını ümit ediyoruz."
BM Gülen'den haberdar
"Hem Ankara, hem de New York'taki Türk yetkililerin düzenli bilgilendirmesi sayesinde Genel Sekreter de, ben de Türkiye'deki soruşturmaların Fethullah Gülen ve peşinden gidenlerin darbe girişiminde iddia edilen rolüne işaret ettiklerinden haberdarız.
"Ben ayrıca ABD ve Türkiye hükümetleri arasında Gülen'in iade edilmesiyle ilgili görüşmelerden de haberdarım. Açıkçası BM'nin bu ikili konuda fazladan bilgisi yok. Darbe girişimi soruşturmalarının devam ettiğini göz önünde tutarak, girişimin muhtemel planlayıcıları konusunda daha fazla yorum yapmak istemiyorum."
Terör saldırıları ve Suriye'nin bütünlüğü
"Öncelikle BM'nin başta Güneydoğu'da son dönemde yapılanlar olmak üzere, Türkiye'ye yönelik bütün terörist saldırıları açık ve güçlü bir şekilde kınadığını tekrarlamak isterim.
"Suriye'deki terörle etkin mücadelenin en etkili yolu, yeni, üzerinde anlaşılan ve kapsayıcı bir geçiş hükümetine imkan verecek bir siyasi anlaşmaya BM'nin 2254 sayılı kararı ve 2012 Cenevre bildirisi çerçevesinde varılabilmesidir. Böylece terörizme karşı (halen ABD ve Rusya öncülüğünde ayrı ayrı yürütülen) uluslararası çabaları birleştirmek Suriye yetkilileriyle koordinasyon ve uygulama işbirliği içinde mümkün olabilecektir.
Suriye'de siyasi anlaşma ve geçiş sürecinde Türkiye'nin rolü elzemdir. BM böylesi bir siyasi anlaşmanın çatışmalara son verip Suriye'nin toprak bütünlüğünü koruması yönünde olması için çalışıyor."
Yeni Suriye'de Esad'ın yeri
"BM Güvenlik Konseyi ve Cenevre mutabakatı Suriye'deki Geçici Hükümet Yapısının (GHY) mevcut hükümet, muhalefet ve üzerinde karşılıklı mutabakat sağlanan diğer gruplardan oluşmasını öngörüyor. Bu yapı insan hakları ve hukuk devleti ilkelerine saygı içinde, güvenlik ve istihbarat dahil tüm icra yetkilerine sahip olarak ülkeyi tarafsız bir seçime götürecek ortamı oluşturmaktan da sorumlu olacak. Ancak ne BM kararları, ne de Cenevre mutabakatı Beşar Esad'ın geleceğine dair bir atıfta bulunuyor."