19 Mayıs 2016 17:28
"Vurur yüze ifadesi, kullanıyorum sosyal medyayı bitanesi..."
Bu söz 2015 yılında Merve Özbey'in "Yaş Hikâyesi" şarkısıyla popüler kültürün kültleri arasına girmiş olsa da Binali Yıldırım'ın sosyal medyayla ilişkisi tanımlarken bu cümleyi kurması bir anda siyaset lisanına da tercüme oldu.
AKP'nin yeni genel başkanı Binali Yıldırım, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden beri, çeyrek yüzyılı aşkın bir süredir Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a en yakın isimlerden biri oldu. Kurucularından olduğu AKP'nin 3 Kasım 2002'de iktidara gelmesinin ardından, Ahmet Davutoğlu kabinesine kadar bütün hükümetlerde yer alarak en uzun süreyle bakanlık yapan isimler arasında yer alan Yıldırım, Cumhurbaşkanı olunca "başdanışman" olarak Erdoğan'ın yanında yer aldı. "Teknisyen" niteliği ağır basan mühendis kökenli bir bürokrat ve siyasetçi olan Yıldırım, 17-25 aralık tapelerinde "havuz medyası"nı inşa etmek için iş dünyasından "havuz"a kaynak aktarmaya çalışan isim olarak da öne çıktı.
Erdoğan’ın işaretiyle 22 Mayıs’taki AKP Olağanüstü 2. Büyük Kongresi’nde genel başkanlık koltuğuna oturan olan Binali Yıldırım, Kasım 1989'da Turgut Özal'ın cumhurbaşkanlığa seçilmesinin ardından başbakanlığa atanan, ardından ANAP genel başkanlığına seçilen Yıldırım Akbulut'tan sonra Erzincan'dan çıkacak ikinci başbakan olacak.
Yıldırım, Erdoğan'ın en güvendiği isimlerin başında geliyor. AKP’nin kurucu kadrosunda da yer alan Yıldırım'ın,12 yıl aralıksız Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı için tercih edilmesinde Erdoğan’ın İstanbul Belediye Başkanlığı döneminde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deniz Otobüsü İşletmeleri (İDO) Genel Müdürlüğü yapmış olması etkili oldu. Erzincan’da doğan Binali Yıldırım, kariyeri boyunca denizle hep içli dışlı oldu.
AKP’ye yakın yazarlardan Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi’nin aktarımına göre, Erdoğan ile aralarındaki en büyük çekişme konusu birinin sıkı Fenerbahçeli, diğerinin Galatasaraylı olması. Yıldırım'ın, “Galatasaraylı olduğunu bilseydim bakan yapmazdım” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “Çok geç artık” esprisiyle karşılık verdiği biliniyor. Bir seyahatte uçak türbülansa girdiği zaman soğukkanlı bir şekilde yemeğini yiyen Binali Yıldırım, Erdoğan’ın “Sen niye bu kadar sakinsin?” sorusuna, “Hiçbir uçağın havada kaldığı görülmemiştir” diye cevap veren Yıldırım, soğukkanlı, sakin kişiliğiyle de tanınıyor.
AKP'nin 27 Ağustos 2014'te toplanan 1. Olağanüstü Büyük Kongresi'nde Erdoğan'ın işareti ile genel başkan seçilen, yine Erdoğan'ın işareti ile 22 Mayıs 2016'da toplanacak 2. Olağanüstü Büyük Kongre'de AKP Genel Başkanlığı ve Başbakanlık koltuklarına veda edecek olan Ahmet Davutoğlu'nun yerine belirlenen Binali Yıldırım, AKP’nin tek başına iktidarına 1 Kasım seçimlerine kadar ara verdiği 7 Haziran seçiminin ardından Erdoğan'ın işaretiyle Davutoğlu'na karşı genel başkan adaylığı yoklaması yapan ve toplam 1445 AKP delegesinin yaklaşık bininin desteğini almasıyla ilk kez genel başkanlık için ön plana çıkmıştı. Erdoğan, 12 Eylül 2015'te toplanan AKP Büyük Kongresi'nde MKYK'da kendisine yakın bir ekip oluşturma girişimi üzerine Davutoğlu'na karşı o sırada başdanışmanı olan Yıldırım'ı sahaya sürmüştü. Davutoğlu'nun geri adım atması üzerine Erdoğan'ın son biçimini verdiği bugünkü MKYK, kongreden yaklaşık yedi ay sonra "genel başkana darbe olarak yorumlanan" bir kararla Davutoğlu'nun teşkilata ilişkin yetkilerini tırpanlayarak istifa sürecini başlatmıştı.
Parti içinde yaşanan krizin ardından Davutoğlu sonrası için genel başkanlığa Yıldırım’ın seçilmesi sürpriz olmadı. Başta hükümete yakın gazeteler olmak üzere, AKP kulislerinde “yeni genel başkan ve başbakan kim olacak” sorusunun cevabı Binali Yıldırım’ı işaret ediyordu. Her ne kadar Berat Albayrak, Bekir Bozdağ ve Numan Kurtulmuş ismi de adaylar arasında gösterilse de, Erdoğan'ın da bu aşamadaki tercihi olan Binali Yıldırım, temayül yoklamalarında yüzde 80 destek aldı. Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek de Binali Yıldırım ismini, açıklanmadan 1 gün önce Twitter’dan “Hayırlı olsun Türkiye. Bitanesi geliyor.. bitanesi geliyor” sözleriyle duyurdu.
Öğretmen Semiha Yıldırım ile evli olan Yıldırım 3 çocuk babası, İngilizce ve Fransızca biliyor.
1955’te Erzincan’ın Refahiye kasabasında doğan Yıldırım, İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşa ve Deniz Bilimleri Fakültesi’nden mezun oldu. Daha sonra aynı bölümde yüksek lisans yaptı. Türkiye Gemi Sanayi Genel Müdürlüğü ve Türkiye’nin en eski tersanelerinden Camiialtı Tersanesi’nde mühendislik ve yöneticilik yapan Yıldırım, 1990-1991’de İsveç’te bulunan Birleşmiş Milletler Uluslararası Denizcilik Örgütü’ne ait Dünya Denizcilik Üniversitesi’nde Denizde Can ve Mal Güvenliği Yönetimi konusunda ihtisas eğitimi aldı. Türkiye’ye döndüğünde İDO Genel Müdürlüğü görevini üstlenen Yıldırım, İstanbul’da toplu taşımacılığın denize kaydırılması için projeler ortaya koydu. İstanbul-Yalova ve İstanbul-Bandırma hatları onun döneminde açılırken, İstanbul’da 29 iskele/terminal, 22 deniz otobüsü ve 4 feribotu hizmete soktu. 1999 yılında deniz toplu taşımacılığı ve turizme katkılarından dolayı uluslararası "Skal Kulübü" tarafından verilen kalite ödülüne layık görüldü.
(Binali Yıldırım'ın Yıldırım Karşıyakalı kadın voleybolcuların antrenmanına katılması sosyal medyada gündem olmuştu.)
Yıldırım'ın 1994-2000 yılları arasında İDO Genel Müdürü olarak görev yaptığı dönemde, İDO büfelerinin işletmesini akrabasına verdiği ortaya çıktı. Gazeteci Emre Erçiş de bu konuya ilişkin attığı tweetlerde Yıldırım'ın o dönem görevden alınma nedeninin bu doğrultuda olduğunu öne sürdü. Erciş'in iddiasına göre, Yıldırım, görevden alındıktan sonra Salih Zeki Çakır’a ait Sancak Line Holding'e yüzde 5'lik bir hisseyle hem ortak, hem de genel müdür oldu. Yıldırım'ın 2000'li yıllarda ortağı olan Çakır'ın eşi Saniye Çakır'ın Sefine Denizcilik'in bir dönem ortağı olduğunu söyleyen Erciş, Sefine'nin en önemli ortağı ise 3.Köprü ve 3.Havaalanı gibi ihaleleri alan Limak-Kolin Holding olduğunu yazdı.
Yıldırım, 3 Kasım 2002 seçimlerinde İstanbul 1. Bölge Milletvekili olarak parlamentoya ilk adımını attı. Abdullah Gül’ün kurduğu 58. Hükümet'te Ulaştırma Bakanı olarak görev aldı. Bakanlığı dönemindeki en sıkıntılı günlerini, Ankara-İstanbul arasında ‘hızlandırılmış tren seferini’ yapan 231 yolculu trenin raydan çıkmasıyla 41 yolcunun öldüğü facianın ardından geçirdi. Kaza sonrası istifa çağrısı yapılan Yıldırım, hükümetin de desteğiyle görevine devam etti.
22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde ise memleketi Erzincan’dan milletvekili seçildi. Erdoğan’ın kurduğu 59. Hükümet'te de Ulaştırma Bakanlığı koltuğunu kimseye bırakmadı.
12 Haziran 2011 seçimlerinde İzmir 2. Bölge'den 1. sırada milletvekili seçildi. İzmir’den aday gösterilmesinin en önemli nedeni CHP’nin kalesi olarak görülen şehre ulaştırma ve altyapıda düzenlemeler yapma sözü vermesiydi. Yıldırım ve o dönem AKP’de siyaset yapan CHP kökenli eski Kültür Bakanı Ertuğrul Günay ile AKP İzmir’de oylarını ciddi oranda artırdı. 26 milletvekilinden 13’ünü CHP alırken, 11’ini de AKP kazandı. Yıldırım, seçim sonuçlarını “İzmir’de artık tek kale değil, çift kale maç oynanıyor” sözleriyle değerlendirdi.
AKP bu başarının ardından, 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının gölgesinde girilen 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde Binali Yıldırım’ı İzmir Belediye Başkan adayı olarak gösterdi. Yıldırım, bu nedenle bakanlık görevinden ayrıldı. Bakanlığı 26 Aralık 2013'te Karaman Milletvekili Lütfi Elvan'a devretti. Yıldırım yerel seçimde partisinin İzmir’deki yüzde 30’lar civarındaki oyunu, yüzde 36’ya yükseltti, yerelde kazandığı belediye sayısını da birden 6’ya çıkardı ama büyükşehir seçimini kazanamadı.
Binali Yıldırım, seçimi kazanamaması sonrası yaptığı açıklamada, 'paralel yapı' mağduru olduğunu öne sürdü, "Liman operasyonu diye bir şey uydurdular. İzmir'de seçimlerde kazanmaya yakındık, kazanamadık" dedi.
17-25 Aralık yolsuzluk operasyonları sürecinde İzmir'de liman ve gümrüklerdeki yolsuzluk iddialarını soruşturan ve görev yeri değiştirilen Cumhuriyet Savcısı Ali Çelik’in soruşturduğu isimler arasında Binali Yıldırım'ın bacanağı Cemalettin Haberdar da vardı. Yine aynı süreçte internete sızdırılan bir ses kaydında, ATV-Sabah’ın satışı için Binali Yıldırım’ın koordinasyonunda 4 iş adamının 100’er milyon dolar, bir iş adamının 30 milyon dolar, bir diğerinin de 20 milyon dolar koyarak medya havuzuna ortak olduğu iddia edilmişti.
Binali Yıldırım’ın 2013 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi’nin İzmir Balosu’nda Boğaziçi Üniversitesi ile İTÜ hakkında söylediği sözler sosyal medyada gündem olmuştu. Üniversite sınavına girip çıktıktan sonra tercihler konusunda arada kaldığını belirten Yıldırım, “Ya Boğaziçi Üniversitesi'ne ya da İstanbul Teknik Üniversitesi'ne girecektim. Önce Boğaziçi Üniversitesi'ni ziyaret ettim. Bir baktım farklı bir dünya. Değişik binalar, surlarla çevrilmiş alan. Sonra bahçesinde gençler kızlı, erkekli oturuyor. Ben çok şaşırdım. Burada yoldan çıkarım dedim. Ondan sonra teknik üniversiteyi seçtim” diye konuşmuştu.
Binali Yıldırım’ın oğlu Erkan Yıldırım,Nisan 2016'da Güneydoğu Asya ülkelerinden Singapur’daki bir kumarhanede rulet oynarken görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerin sızdırılması, sosyal medya ve Ankara kulislerinde Davutoğlu'nun hamlesi olarak yorumlandı. Binali Yıldırım ise, görüntülere ilişkin yaptığı ilk değerlendirmede, "Bunun bana karşı bir operasyon olduğunu düşünmek için elimizde somut birtakım bilgiler olması lazım. Ancak çok masum bir iş olmadığını düşünmekle beraber herhangi bir adrese de işaret etmiyorum. Kafamda birtakım kuşkular var" diye konuşmuştu.
Binali Yıldırım, AKP Sözcüsü Ömer Çelik tarafından resmen AKP Genel Başkanı ve Başbakan adayı olarak duyurulduktan sonra yaptığı ilk konuşmaya Temel fıkrası ile başladı ve Erdoğan'la uyum içinde olacağı mesajını verdi:
""Aklıma bir şey geldi. Temel, konuşma yapmaya hazırlanıyormuş, kürsüye çıkmış, bakmış ki konuşması yok. Benimki gibi. Sonra durmuş demiş ki topluluğa, 'buraya çıkarken konuşmamı bir Allah biliyordu, bir ben.' Şimdi artık Allah biliyor... AK Parti bir dava partisidir. Milletin geleceğini inşa etme partisidir. Geçmişini koruyarak geleceğe yürüyen partidir. Dolayısıyla kurucu başkanımız, liderimiz başta olmak üzere partimizin her kademesinde arkadaşlarımızla tam bir uyum içinde çalışarak büyük Türkiye hedeflerine ulaşmak için tüm gayreti göstereceğiz."
© Tüm hakları saklıdır.